وَزُرُوعٍ وَنَخْلٍ طَلْعُهَا هَضِيمٌ

Ve züruıv ve nahlin tal’uha hedıym

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ekinler içinde, tomurcukları nazik, yumuşak hurmalıklar yanında.

Abdullah Parlıyan

bu ekinler, bu zarif görünüşlü ince sürgünlü hurmalıklar arasında…

Adem Uğur

Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?

Ahmed Hulusi

"Ekinler ve tomurcuklarıyla hurma ağaçları!"

Ahmet Varol

Ekinlerin ve yumuşak tomurcuklu, hoş hurma ağaçlarının arasında.

Ali Bulaç

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"

Ali Fikri Yavuz

Ekinlerin ve meyvası yumuşak, hoş hurma ağaçlarının içinde...

Bayraktar Bayraklı

“Ekinler, salkımlı hurma ağaçları arasında.”

Bekir Sadak

(142-15) 2 Kardesleri Salih onlara «Allah’a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; artik Allah’tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahcelerde, pinar baslarinda, ekinler, salkimlari sarkmis hurmaliklar arasinda guven icinde birakilir misiniz? Daglarda ustalikla evler oyar misiniz? Artik Allah’tan sakinin, bana itaat edin. Yeryuzunu islah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin» dedi.

Celal Yıldırım

(146-147-148) Şu bulunduğunuz yerde ; bağlar ve bahçelerde ; pınarlar başında, ekinler içinde, gönül çekici salkım hurmalıklarda güven içinde kendi halinize bırakılacak mısınız?

Cemal Külünkoğlu

(146-148) “Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde, ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

Diyanet İşleri

(146-148) "Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?"

Diyanet Vakfı

(146-148) Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde; ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?

Edip Yüksel

"Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalar arasında,»

Fizil-al il Kuran

Ekinler ve olgun tomurcuklar hurmalar arasında

Gültekin Onan

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"

Harun Yıldırım

"Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?"

Hasan Basri Çantay

«Ekinlerin ve tomurcukları nâzik, yumuşak hurma ağaçlarının içinde».

Hayrat Neşriyat

(146-148) `(Siz) burada (her belâdan) emîn kimseler olarak bahçeler, pınarlar, ekinler ve tomurcukları olgunlaşan hurmalıklar içinde bırakılacak mısınız (sandınız)?`

İbn-i Kesir

Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında.

İlyas Yorulmaz

"Tahıllar ve salkım salkım nefis hurmalar içinde bırakılacak mısınız?"

İskender Ali Mihr

Ve ekinler, çiçekleri açılmış hurmalıklar…

Kadri Çelik

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar arasında (öyle mi)?"

Muhammed Esed

bu ekinler, bu zarif görünüşlü ince sürgünlü hurmalıklar arasında...

Mustafa İslamoğlu

Ekinler ve iç geçirtecek kadar zarif, olgun ve dolgun hurma salkımlarının sarktığı hurmalıklarda...

Ömer Nasuhi Bilmen

«Ve ekinlerin ve tomurcukları latif hurma ağaçlarının içinde?»

Ömer Öngüt

"Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında. "

Sadık Türkmen

Ekinler arasında ve yumuşak tomurcuklu hurmalıkların ortasında?

Seyyid Kutub

Ekinler ve olgun tomurcuklar hurmalar arasında

Suat Yıldırım

(147-148) Bağlarda, bahçelerde, pınarların başında, ekinler, bostanlar, dalları kırılacak derecede yüklü salkımları sarkan hurmalıklar içinde devamlı kalacağınızı mı sanıyorsunuz?

Süleyman Ateş

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu güzel hurmalıklar arasında?"

Şaban Piriş

Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar içinde...

Tefhim-ul Kur'an

«Ekinler ve yumuşak tomurcuklu can alıcı hurmalıklar arasında?»

Yaşar Nuri Öztürk

"Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar içinde."

Yusuf Ali (İngilizce)

"And corn-fields and date-palms with spathes near breaking (with the weight of fruit)?

KELİME KÖKLERİ
وَزُرُوعٍ
ve zurūǐn
ve ekinler arasında ز ر ع
وَنَخْلٍ
ve neḣlin
ve hurmalıklarda ن خ ل
طَلْعُهَا
Tal’ǔhā
tomurcuklu ط ل ع
هَضِيمٌ
heDīmun
yumuşak ه ض م