وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنْتَ مِنَ الْكَافِرِينَ
Ve fealte fa’letekelletı fealte ve ente minel kafirın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve o yaptığın işi de yaptın ve sen, nankörlerdensin. |
Abdullah Parlıyan |
Ama sonunda yapacağını yaptın ve nankör biri olduğunu gösterdin." |
Adem Uğur |
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin! |
Ahmed Hulusi |
"Bir de o fiili işledin! (Firavun’un halkından birini öldürmek)... Sen nankörlerdensin!" |
Ahmet Varol |
Sonuçta o yaptığın işi de yaptın. Sen nankörlerdensin.’ |
Ali Bulaç |
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin." |
Ali Fikri Yavuz |
O yaptığın işi (Kıptî’yi öldürmeyi) de sen işledin; sen nankörlerdensin." |
Bayraktar Bayraklı |
“Seni küçükken elimizde büyütmedik mi? Yanımızda yıllarca kalmadın mı? Oysa sen sonunda yapacağını yaptın. Sen nankörlerdensin.” |
Bekir Sadak |
(18-19) Firavun Musa’ya «Biz seni cocukken yanimiza alip buyutmedik mi? Hayatinin bircok yillarini aramizda gecirmedin mi? Sonunda yapacagni da yaptin. Sen nankorun birisin» dedi. |
Celal Yıldırım |
Yapmak istediğini yaptın ve sen (cidden) nankörlerdensin,» dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
(18-19) (Firavun) “Biz seni çocukken yanımızda yetiştirmemiş miydik? Ve sen ömrünün pek çok yılını bizim aramızda geçirmemiş miydin? Sonunda yapacağını yaptın (adam öldürdün) ve nankör biri olduğunu gösterdin!” dedi. |
Diyanet İşleri |
"(Böyle iken) sen o yaptığın işi yaptın (adam öldürdün). Sen nankörlerdensin." |
Diyanet Vakfı |
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin! |
Edip Yüksel |
"Sonunda yapacağını yaptın. Sen nankör birisin." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!» |
Fizil-al il Kuran |
Sonunda o ağır suçu işledin. Sen o sırada bir kafirdin. |
Gültekin Onan |
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen kafirlerdensin." |
Harun Yıldırım |
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin! |
Hasan Basri Çantay |
«O yapdığın fi’li de sen işledin. Sen nankörlerdensin». |
Hayrat Neşriyat |
`Sonunda o yaptığın işi de yaptın; o hâlde sen nankörlerdensin!` |
İbn-i Kesir |
Ve yapacağın işi de yaptın. Sen nankörlerdensin. |
İlyas Yorulmaz |
"Buna rağmen yapacağını yine yaptın. Sen gerçekten yaptığımız iyiliklere nankörlük edenlerdensin" dedi. |
İskender Ali Mihr |
Ve sen, yapacağın işi yaptın (cinayet işledin). Ve sen, kâfirlerdensin. |
Kadri Çelik |
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin." |
Muhammed Esed |
Ama sonunda yapacağını yaptın ve nankör biri oldu(ğunu gösterdi)n!" |
Mustafa İslamoğlu |
Ama en sonunda sen yine yapacağını yaptın ve nankörlerden biri olup çıktın!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
«Ve o yaptığın fiilini yapıverdin. O halde sen nankörlerdensin.» |
Ömer Öngüt |
"Sonunda yapacağını yaptın. Sen nankörün birisin!" |
Sadık Türkmen |
Sonunda, yaptığın işi de yaptın. Nankörlerden birisin sen." |
Seyyid Kutub |
Sonunda o ağır suçu işledin. Sen o sırada bir kafirdin. |
Suat Yıldırım |
"Sonunda da bildiğin o işi yapmıştın. Sen doğrusu nankörün tekisin!" |
Süleyman Ateş |
"Ve sonunda o yaptığını da yaptın, sen nankörlerden birisin." |
Şaban Piriş |
Sonunda yapacağını yaptın, Sen nankörün birisin! |
Tefhim-ul Kur'an |
«Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Ve sonunda o yaptığını da yaptın. Nankörlerden birisin sen." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"And thou didst a deed of thine which (thou knowest) thou didst, and thou art an ungrateful (wretch)!" |