بِلِسَانٍ عَرَبِيٍّ مُبِينٍ
Bi lisanin arabiyyim mübın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Apaçık Arapçayla. |
Abdullah Parlıyan |
Ve çevrendekileri apaçık Arap diliyle uyarasın. |
Adem Uğur |
Apaçık Arapça bir dille. |
Ahmed Hulusi |
Apaçık bir Arapça anlatım diliyle! |
Ahmet Varol |
Apaçık Arapça bir dille. |
Ali Bulaç |
Apaçık Arapça bir dille. |
Ali Fikri Yavuz |
Açık bir Arab dili ile... |
Bayraktar Bayraklı |
(193-195) Kur`ân`ı, Rûhulemîn/Cebrâil, uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, senin kalbine indirmiştir. |
Bekir Sadak |
(193-19) 5 Apacik arap diliyle, uyaranlardan olman icin onu Cebrail senin kalbine indirmistir. |
Celal Yıldırım |
(193-194-195) Uyarıcılardan olasın diye Ruhu’l-emîn (Melek Cebrail) onu senin kalbine açık-seçik Arap diliyle indirmiştir. |
Cemal Külünkoğlu |
(193-195) (Ey Muhammed!) Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. |
Diyanet İşleri |
(193-195) Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. |
Diyanet Vakfı |
(193-195) (Resûlüm!) Onu Rûhu’l-emîn (Cebrail) uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, senin kalbine indirmiştir. |
Edip Yüksel |
Apaçık Arapça bir dille. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Açık parlak bir Arapça lisan ile. |
Fizil-al il Kuran |
Açık, yalın bir arapça ile |
Gültekin Onan |
Apaçık Arapça bir dille. |
Harun Yıldırım |
Apaçık Arapça bir dille. |
Hasan Basri Çantay |
(193-194-195) Onu Ruuh-ul Emîn, inzâr edicilerden olasın diye, senin kalbine ma’nâsı açık Arabca bir dil ile indirmişdir. |
Hayrat Neşriyat |
(193-195) Onu Rûhu`l-Emîn (Cebrâîl), korkutuculardan olman için, apaçık Arabca bir lisân ile senin kalbine indirmiştir. |
İbn-i Kesir |
Apaçık arab diliyle. |
İlyas Yorulmaz |
Apaçık Arapça bir dille (indirmiş). |
İskender Ali Mihr |
Apaçık bir Arap lisanı ile. |
Kadri Çelik |
Apaçık Arapça bir dille. |
Muhammed Esed |
(ve çevrendekileri) apaçık Arap diliyle (uyarasın). |
Mustafa İslamoğlu |
açık bir Arapça ile... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(195-196) Pek açık olan Arabî bir lisan ile. Ve şüphe yok ki, o, daha evvelkilerin kitaplarında da (mezkûr)dur. |
Ömer Öngüt |
Apaçık Arap diliyle. |
Sadık Türkmen |
Apaçık arapça (anladığınız) bir lisan ile. |
Seyyid Kutub |
Açık, yalın bir arapça ile |
Suat Yıldırım |
(193-195) Onu Rûhu’l-emin, uyaran nebîlerden olman için, senin kalbine açık ve vazıh bir Arapça ile indirmiştir. |
Süleyman Ateş |
Apaçık Arapça bir dille. |
Şaban Piriş |
Apaçık Arapça ile.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Apaçık Arapça bir dille. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Açık seçik Arapça bir dille indirdi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
In the perspicuous Arabic tongue. |