وَمَا يَنْبَغِي لَهُمْ وَمَا يَسْتَطِيعُونَ
Ve ma yembeğıy lehüm ve ma yestetıy’un
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve bu, onlara yakışmadığı gibi buna güçleri de yetmez. |
Abdullah Parlıyan |
Çünkü bu onların harcı değildir, zaten buna güçleri de yetmez. |
Adem Uğur |
Bu onlara düşmez; zaten güçleri de yetmez. |
Ahmed Hulusi |
Onların işlevine uymaz! (Zaten) buna yetecek kuvvelere de sahip değillerdir! |
Ahmet Varol |
Bu onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Ali Bulaç |
Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Ali Fikri Yavuz |
Kur’an’ı indirmek, onlara uygun düşmez; hem de buna güçleri yetmez. |
Bayraktar Bayraklı |
Bu, ne onlara düşer, ne de ona güç yetirebilirler. |
Bekir Sadak |
Bu onlara dusmez, zaten gucleri de yetmez. |
Celal Yıldırım |
Hem bu, onlara göre uygun ve lâyık da değildir; hem güçleri de yetmez. |
Cemal Külünkoğlu |
(210-212) O Kur`an`ı şeytanlar indirmemiştir. Bu onların harcı değildir; zaten, buna güçleri de yetmez. Çünkü onların vahyi işitmeleri engellenmiştir. |
Diyanet İşleri |
Zaten bu onların harcı değildir, buna güçleri de yetmez. |
Diyanet Vakfı |
Bu onlara düşmez; zaten güçleri de yetmez. |
Edip Yüksel |
Onlar bunu ne yaparlar, ne de becerirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bu onlara hem yaraşmaz hem güçleri yetmez. |
Fizil-al il Kuran |
Bu onların sıfatları ile bağdaşmaz. Zaten onlar bunu yapamazlar da. |
Gültekin Onan |
Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Harun Yıldırım |
Bu onlara düşmez; zaten güçleri de yetmez. |
Hasan Basri Çantay |
Bu, onlara hem yakışmaz, hem onlar (buna esasen) güc yetiremezler. |
Hayrat Neşriyat |
Hem (bu) onlara düşmez; zâten güç de yetiremezler. |
İbn-i Kesir |
Bu, onlara düşmez de, buna güçleri de yetmez. |
İlyas Yorulmaz |
Onu indirmek doğruya karşı çıkmışlara (şeytanlara) yakışmadığı gibi, zaten güçleri de yetmez. |
İskender Ali Mihr |
Ve (bu), onlara yakışmaz (onların harcı değildir) ve onlar, (buna) muktedir olamazlar. |
Kadri Çelik |
Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Muhammed Esed |
çünkü bu onların harcı değildir; zaten, buna güçleri de yetmez. |
Mustafa İslamoğlu |
Zira bu hem onların ağzının işi değildir, hem de buna güçleri yetmez |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onlara layık olmaz ve güç de yetiremezler. |
Ömer Öngüt |
Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Sadık Türkmen |
Bu onların yapabilecekleri bir şey değildir, zaten güçleri de yetmez. |
Seyyid Kutub |
Bu onların sıfatları ile bağdaşmaz. Zaten onlar bunu yapamazlar da. |
Suat Yıldırım |
Bu, onların yapacağı iş değildir! Hem isteseler de buna güçleri yetmez! |
Süleyman Ateş |
Bu, onlara yaraşmaz ve zaten yapamazlar da. |
Şaban Piriş |
Bu onlara düşmez, buna güçleri de yetmez. |
Tefhim-ul Kur'an |
Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
It would neither suit them nor would they be able (to produce it). |