يُلْقُونَ السَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَ
Yülkunes sem’a ve ekseruhüm kazibun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onlar da Şeytanlara kulak verirler ve Şeytanların çoğuysa yalancıdır. |
Abdullah Parlıyan |
O yalancılar, şeytanlara kulak verirler, çoğu ise yalancıdırlar. |
Adem Uğur |
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Ahmed Hulusi |
Kendilerini aldatanlar, (şeytanlara - bilinçteki aldatıcı fikirlere) kulak verirler ve onların ekseriyeti yalancıdırlar. |
Ahmet Varol |
Onlar kulak verirler. Çoğu da yalancıdırlar. |
Ali Bulaç |
Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
Ali Fikri Yavuz |
O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar). |
Bayraktar Bayraklı |
“Bunlar, şeytanlara kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.” |
Bekir Sadak |
Bunlar seytanlara kulak verirler, cogu yalancidirlar. |
Celal Yıldırım |
Bunlardır (şeytanların iftira ve yalanına) kulak verirler. Çoğu ise yalancıdır. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
Diyanet İşleri |
Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
Diyanet Vakfı |
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Edip Yüksel |
Kulak verirler; ancak çoğu yalancıdır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır. |
Fizil-al il Kuran |
Onlar, çoğunluğu yalancı olan şeytanların söylediklerine kulak verirler. |
Gültekin Onan |
Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
Harun Yıldırım |
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Hayrat Neşriyat |
(Onlar ise şeytanlara) kulak verirler; bunların çoğu da yalancıdırlar. |
İbn-i Kesir |
Bunlar ona kulak verirler ve çoğu yalancılardır. |
İlyas Yorulmaz |
Pek çoğu yalancı oldukları halde (dedikoduya) kulak verirler. |
İskender Ali Mihr |
Onlar, (şeytanlara) kulak verirler (dinlerler) ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Kadri Çelik |
Bunlar (şeytanlar) duyduklarını telkin ederler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
Muhammed Esed |
ki, böyleleri (zaten hep asılsız, aldatıcı şeylere) kulak verir ve onlardan çoğu başkalarına da yalan söylerler. |
Mustafa İslamoğlu |
(yalana) kulak kabartırlar ve onların çoğu (başkalarına da) yalan söylerler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar (şeytanın sözlerine) kulak verirler ve onların ekserisi yalancı kimselerdir. |
Ömer Öngüt |
Bunlar şeytanlara kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Sadık Türkmen |
Onlar kulak kabartırlar. Oysa onların çoğu yalancıdır. |
Seyyid Kutub |
Onlar, çoğunluğu yalancı olan şeytanların söylediklerine kulak verirler. |
Suat Yıldırım |
Çünkü o iftiracılar şeytanlara kulak verirler, esasen onların çoğu yalancıdırlar. |
Süleyman Ateş |
O yalancılar, (şeytânlara) kulak verirler, çokları da yalan söylerler. |
Şaban Piriş |
Onlar (şeytanlara) kulak verirler, çoğu zaten yalancıdır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(Into whose ears) they pour hearsay vanities, and most of them are liars. |