إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَذَكَرُوا اللَّهَ كَثِيرًا وَانْتَصَرُوا مِنْ بَعْدِ مَا ظُلِمُوا ۗ وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ
İllellezıne amenu ve amilus salihati ve zekerullahe kesırav ventesaru mim ba’di ma zulimu ve seya’lemüllezıne zalemu eyye münkalebiy yenkalibun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve Allah’ı çok ananlar ve zulme uğradıktan sonra yardıma mazhar olanlar müstesnâ. Ve zulmedenler, yakında bileceklerdir halleri neye varacak ve nereye varıp gidecekler. |
Abdullah Parlıyan |
Ancak iman edip, dürüst ve faydalı davranışlar ortaya koyan, Allah’ı çokça anan, haksızlığa uğratıldıktan sonra, kendilerini savunanlar böyle değildir. Yaratılış gayesi dışında hareket edenler, yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir. |
Adem Uğur |
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. |
Ahmed Hulusi |
Ancak (hakikate) iman edenler ve imanın gereğini uygulayanlar, Allâh’ı çok zikredenler ve zulme uğradıktan sonra zafere ulaşanlar müstesna... (Nefslerine) zulmedenler, yakında hangi dönüşüme uğrayacaklarını kavrayacaklar (ama iş işten geçmiş olacak)! |
Ahmet Varol |
Ancak iman edip salih ameller işleyen, Allah’ı çokça anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmedenler hangi dönüş yerine döneceklerini yakında bilecekler. |
Ali Bulaç |
Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah’ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öclerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir. |
Ali Fikri Yavuz |
Ancak iman edib salih amel işliyenler, Allah’ı çok ananlar, kendilerine zulmedildikten sonra (Peygambere hiciv yapan kâfirleri reddederek) öclerini alanlar müstesnadır. O zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine döneceklerini bilecelerdir. |
Bayraktar Bayraklı |
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah`ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini bileceklerdir. |
Bekir Sadak |
Ancak inanip yararli is isleyenler, Allah’i cok cok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda haklarini alanlar bunun disindadir. Haksizlik eden kimseler nasil bir yikilisla yikilacaklarini anlayacaklardir. |
Celal Yıldırım |
Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar, Allah’ı çokça ananlar ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunup (gerektiğinde) karşı koyanlar müstesna.. O zulmedenler, yakında nasıl bir inkılâba uğrayacaklarını, nerede dönüp kalacaklarını bileceklerdir. |
Cemal Külünkoğlu |
Yalnız iman edip erdemli davranışlar ortaya koyanlar, Allah`ı çokça ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler ne acı bir akıbetle yüz yüze geleceklerini yakında anlayacaklardır. |
Diyanet İşleri |
Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah’ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir. |
Diyanet Vakfı |
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. |
Edip Yüksel |
Ancak gerçeği onaylayanlar, erdemli davrananlar, ALLAH’ı çok ananlar ve haksızlığa karşı mücadele edenler hariç. Zalimler, nasıl bir devrim ile devrileceklerini bileceklerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. |
Fizil-al il Kuran |
Yalnız iman edip iyi ameller işleyenler, sık sık Allah’ı ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler ne acı bir akıbetle yüzyüze geleceklerini yakında anlayacaklardır. |
Gültekin Onan |
Ancak inananlar, salih amellerde bulunanlar ve Tanrı’yı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir devrilişle devrileceklerini / çevrilişle çevrileceklerini (münkalebin yenkalibun) pek yakında bileceklerdir. |
Harun Yıldırım |
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. |
Hasan Basri Çantay |
Ancak îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlar, Allâhı çok zikredenler ve zulme uğratıldıklarından sonra öçlerini alanlar böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılâb ile sarsılacaklarını bileceklerdir. |
Hayrat Neşriyat |
Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, Allah`ı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra (şiirleriyle) intikamlarını alan (mü`min şâir)ler müstesnâ!Zulmedenler ise, nasıl bir inkılab yerine (dünyadaki hâllerinin zıddına) döneceklerini yakında bilecek(ler)dir. |
İbn-i Kesir |
Ancak iman etmiş, salih amel işlemiş, Allah’ı çokça zikretmiş ve zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar müstesnadır. Zulmedenler göreceklerdir nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını. |
İlyas Yorulmaz |
Ancak iman edip, Rablerinin emrettiği doğru işleri yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunanlar (yapamayacağı şeyleri söylemezler. ) Artık haksızlık yapanlar nasıl bir değişikliğe uğrayacaklarını öğrenecekler. |
İskender Ali Mihr |
Âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanlar ve Allah’ı çok zikredenler ve kendine zulüm yapıldıktan sonra (Allah tarafından) yardım edilenler hariç zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine (cehenneme) döneceklerini (ulaştırılacaklarını) bilecekler. |
Kadri Çelik |
Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah’ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır. |
Muhammed Esed |
Ama inanan, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan, Allah’ı sıkça anan, (sadece) haksızlığa uğratıldıkdan sonra kendilerini savunan ve haksızlık yapanların, hangi devrimle devrileceklerini er geç görecekleri (konusunda Allah’ın vaadine güvenen şairler) bu hükmün dışındadır! |
Mustafa İslamoğlu |
Ne var ki, iman eden ve salih amel işleyen, Allah`ı sürekli hatırda (ve hatırlı) tutan, zulme uğradıktan sonra haklarını savunanlar onlara dahil değildirler. Nihayet zulme gömülenler, nasıl bir devrimle devrileceklerini günü gelince öğrenecekler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ancak imân edenler ve sâlih sâlih amellerde bulunanlar ve Allah’ı çokca zikredenler ve zulme uğradıklarından sonra öçlerini alanlar müstesna. Ve o kimseler ki, zulmettiler, nasıl bir inkılab mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakın da bileceklerdir. |
Ömer Öngüt |
Ancak iman edip sâlih ameller işleyenler, Allah’ı çok çok zikredenler ve zulme uğratıldıktan sonra kendilerini müdafaa edenler müstesnâdır. Zulmedenler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını, hangi deliğe tıkılacaklarını yakında bileceklerdir. |
Sadık Türkmen |
Ancak iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve zulme uğradıklarında (birbirleriyle) yardımlaşarak, üstün gelmeye çalışanlar, böyle (yapmayacakları şeyleri söyleyenler gibi) değildir! Zulmeden kimseler yakında, nasıl bir inkilab/değişim ile devrileceklerini/değişeceklerini göreceklerdir! |
Seyyid Kutub |
Yalnız iman edip iyi ameller işleyenler, sık sık Allah’ı ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler ne acı bir akıbetle yüzyüze geleceklerini yakında anlayacaklardır. |
Suat Yıldırım |
Ancak iman edip, güzel ve makbul işler yapanlar, Allah’ı çok zikredip ananlar ve zulme mâruz kaldıktan sonra haklarını savunanlar müstesna. Zalimler de nasıl bir inkılab ile devrileceklerini, yakında öğrenirler. |
Süleyman Ateş |
Ancak inananlar, iyi işler yapanlar, Allâh’ı çok ananlar ve kendilerine zulmedildikten sonra (rakiplerine) üstün gelmeğe çalışanlar böyle değildir. Zulmedenler, yakında nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir! |
Şaban Piriş |
İman eden, doğruları yapan ve çokça Allah’a zikreden, zulme uğradıkları zaman kendilerini savunanlar hariç. Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında öğrenecekler! |
Tefhim-ul Kur'an |
Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah’ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah’ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp başaşağı döneceklerini yakında bilecekler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Except those who believe, work righteousness, engage much in the remembrance of Allah, and defend themselves only after they are unjustly attacked. And soon will the unjust assailants know what vicissitudes their affairs will take! |
إِلَّا illā |
ancak hariç | |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseler | |
امَنُوا āmenū |
inanan(lar) | ا م ن |
وَعَمِلُوا ve ǎmilū |
ve yapanlar | ع م ل |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi işler | ص ل ح |
وَذَكَرُوا ve ƶekerū |
ve ananlar | ذ ك ر |
اللَّهَ llahe |
Allah’ı | |
كَثِيرًا keṧīran |
çokça | ك ث ر |
وَانْتَصَرُوا venteSarū |
ve üstün gelmeğe çalışanlar | ن ص ر |
مِنْ min |
||
بَعْدِ beǎ’di |
sonra | ب ع د |
مَا mā |
||
ظُلِمُوا Zulimū |
kendilerine zulmedildikten | ظ ل م |
وَسَيَعْلَمُ ve seyeǎ’lemu |
ve yakında bileceklerdir | ع ل م |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseler | |
ظَلَمُوا Zelemū |
zulmeden(ler) | ظ ل م |
أَيَّ eyye |
nasıl | |
مُنْقَلَبٍ munḳalebin |
bir devrimle | ق ل ب |
يَنْقَلِبُونَ yenḳalibūne |
devrileceklerini | ق ل ب |