فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِمِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
Fe cümias seharatü li mıkati yevmim ma’lun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Muayyen bir günün muayyen bir zamânında büyücüler toplandı. |
Abdullah Parlıyan |
Ve böylece büyücüler, belirli bir günün, belirli bir saatinde bir araya geldiler. |
Adem Uğur |
Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. |
Ahmed Hulusi |
Nihayet sihirbazlar belirlenen zamanda, bilinen bir yerde toplandılar. |
Ahmet Varol |
Böylece büyücüler belli bir günün belirlenen bir vaktinde biraraya getirildiler. |
Ali Bulaç |
Böylelikle büyücüler, bilinen bir günün belli vaktinde biraraya getirildi. |
Ali Fikri Yavuz |
Böylece maruf bir günün tayin edilen bir vaktinde bütün sihirbazlar bir araya getirildi. |
Bayraktar Bayraklı |
(36-38) İleri gelenler dediler ki, “Onu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere haberciler sal! Bütün usta büyücüleri çağırsınlar.” Büyücüler, belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi. |
Bekir Sadak |
Sihirbazlar, belirli bir gunun bildirilen vaktinde taplandilar. |
Celal Yıldırım |
Böylece sihirbazlar bilinen bir günün belli vaktinde toplandılar. |
Cemal Külünkoğlu |
Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler. |
Diyanet İşleri |
Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler. |
Diyanet Vakfı |
Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. |
Edip Yüksel |
Belirlenmiş günün randevusu için büyücüler bir araya getirildiler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi. |
Fizil-al il Kuran |
Bir süre sonra büyücüler belirli bir günün kararlaştırılan saatinde biraraya geldiler. |
Gültekin Onan |
Böylelikle büyücüler, bilinen bir günün belli vaktinde bir araya getirildi. |
Harun Yıldırım |
Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde biraraya getirildi. |
Hasan Basri Çantay |
Bu suretle muayyen bir günün belli bir vaktında bütün sihirbazlar bir araya getirildi. |
Hayrat Neşriyat |
Böylece sihirbazlar, belli bir günün ta`yîn edilen vaktinde bir araya getirildi. |
İbn-i Kesir |
Büyücüler belli bir günün tayin edilen vaktinde toplandılar. |
İlyas Yorulmaz |
Sonra belirlenen günde sihirbazlar toplanıldı |
İskender Ali Mihr |
Böylece sihirbazlar, bilinen bir günün belli bir vaktinde biraraya getirildiler. |
Kadri Çelik |
Böylelikle büyücüler, bilinen bir günün belli vaktinde bir araya getirildi. |
Muhammed Esed |
Ve böylece büyücüler belli bir günün belirli bir saatinde bir araya geldiler. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve böylece büyücüler, belirli bir günün, belirli bir saatinde bir araya geldiler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(37-39) «Sana çok bilgin sâhirleri getirsinler.» Artık sâhirler, malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanmış oldu. Ve nâsa da denildi ki «Siz toplanıcılar mısınız?» |
Ömer Öngüt |
Böylece sihirbazlar belli bir günün sözleşilen vaktinde bir araya getirildiler. |
Sadık Türkmen |
Büyücüler belli bir günün vaktinde toplandı. |
Seyyid Kutub |
Bir süre sonra büyücüler belirli bir günün kararlaştırılan saatinde biraraya geldiler. |
Suat Yıldırım |
Böylece belirlenen günde bütün usta sihirbazlar toplandı. |
Süleyman Ateş |
Derken büyücüler belli bir günün belirlenen vaktinde bir araya getirildi. |
Şaban Piriş |
Sihirbazlar, belli bir günde, belirlenen bir vakitte toplandılar. |
Tefhim-ul Kur'an |
Böylelikle büyücüler, bilinen bir günün belli vaktinde bir araya getirildi. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Nihayet büyücüler belirlenen bir günün, belirlenen bir vaktinde bir araya getirildi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So the sorcerers were got together for the appointment of a day well-known, |