قِيلَ لَهَا ادْخُلِي الصَّرْحَ ۖ فَلَمَّا رَأَتْهُ حَسِبَتْهُ لُجَّةً وَكَشَفَتْ عَنْ سَاقَيْهَا ۚ قَالَ إِنَّهُ صَرْحٌ مُمَرَّدٌ مِنْ قَوَارِيرَ ۗ قَالَتْ رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي وَأَسْلَمْتُ مَعَ سُلَيْمَانَ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kıyle lehedhulis sarh felemma raethü hasibethü lüccetev ve keşefet an sakayha kale innehu sarhum mümerradüm min kavarır kalet rabbi innı zalemtü nefsı ve eslemtü mea süleymane lillahi rabbil alemın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ona, saraya gir dendi. Billûr döşemeyi görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, bu dedi, billûr döşenmiş düz bir sâha. Bunun üzerine o da Rabbim dedi, ben kendime zulmettim ve teslîm oldum Süleyman’la berâber âlemlerin Rabbi Allah’a. |
Abdullah Parlıyan |
"Rabbim, senden başkasına kulluk etmekle, ben kendime yazık etmişim; fakat şimdi Süleyman’la beraber, alemlerin Rabbi olan Allah’a yürekten boyun eğiyorum!" dedi. |
Adem Uğur |
Ona Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleymanla beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum. |
Ahmed Hulusi |
Ona "Köşke gir" denildi... (Melîke) onu görünce derin bir su sandı ve eteklerini sıvadı... (Süleyman) dedi ki "O iyice cilalı billur camdan bir köşktür"... (Melîke) dedi ki "Rabbim, ben (dışsal bir güce - güneşe tapmakla) nefsime zulmettim ve (artık) Süleyman ile birlikte Rabb-ül âlemîn olan Allâh’a teslim oldum!" |
Ahmet Varol |
’Rabbim! Gerçekten ben kendime zulmetmişim. (Artık) Süleyman’la beraber alemlerin Rabbi Allah’a teslim oldum’ dedi. |
Ali Bulaç |
Ona "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir." Dedi ki "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum." |
Ali Fikri Yavuz |
Ona (Belkıs’a şöyle) denildi "- Saray’a gir." (Süleyman tarafından yaptırılan sarayın giriş yerine, daha önce cam konulmuş olup altından su akıtılmakta olduğundan Belkıs) bunu görünce derin bir su zannetti ve (ıslanmasın diye) elbiselerini kaldırarak bacaklarından (bir miktar) açtı. Süleyman dedi ki(Ey Belkıs bacaklarını ört) o, camdan yapılmış şeffaf bir saraydır. (Belkıs şöyle) dedi "- Ey Rabbim, gerçekten ben (önceden) nefsime zulmetmişim. Şimdi Süleyman’ın beraberliğinde âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olup müslüman oldum." |
Bayraktar Bayraklı |
Ona, “Köşke gir!” denildi. Melike köşkü görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, “O sırçadan cilalı, şeffaftır” dedi. Melike, “Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Artık Süleyman ile beraber âlemlerin Rabbi Allah`a teslim oldum” dedi. |
Bekir Sadak |
Ona «Koske gir» dendi; salonu gorunce, onu derin bir su zannetti, etegini cekti. Suleyman «Dogrusu bu camdan yapilmis mucella bir salondur» dedi. Melike «Rabbim! suphesiz ben kendime yazik etmisim. Suleyman’la beraber, alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum» dedi. |
Celal Yıldırım |
Ona, «köşke gir!» denildi. Melike köşkün (selâmlık kısmını) görünce onu derince büyük bir su (havuzu) sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, «o camdan kaplı bir salondur» dedi. Melike «Rabbim!» dedi, «doğrusu ben kendime haksızlık ettim ve artık Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbı Allah’a teslîm oldum.» |
Cemal Külünkoğlu |
Ona “köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu(n zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona “Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. Belkıs “Ey Rabbim! Şüphesiz ben kendime zulmettim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah`a teslim oldum!” dedi. |
Diyanet İşleri |
Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Ona Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum. |
Edip Yüksel |
Ona, "Sarayın salonuna gir" dendi. Sarayın salonunu görünce, su havuzu sanarak bacaklarını sıvadı. (Süleyman) dedi ki, "Bu, kristalle döşenmiş bir salondur." (Kadın lider), "Efendim, kendime haksızlık etmişim. Süleyman ile birlikte evrenlerin Rabbi ALLAH’a teslim oldum" dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ona «köşke gir!» dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini çekti. Süleyman «Bu billurdan yapılmış, şeffaf bir zemindir» dedi. Melike dedi ki «Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmiştim. Süleyman’ın maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.» |
Fizil-al il Kuran |
Ona "Köşke gir" denildi. Salonu görünce onu derin bir su sandı. Ve iki ayağını açtı. Süleyman da "Doğrusu bu camdan yapılmış mücella bir salondur" dedi. Kadın "Rabbim şüphesiz ben kendime zulmetmiştim. Süleyman’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi. |
Gültekin Onan |
Ona "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk / zemindir." Dedi ki "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin rabbi olan Tanrı’ya teslim oldum." |
Harun Yıldırım |
Ona Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike de di ki Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleymanla beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum. |
Hasan Basri Çantay |
Ona denildi ki «Köşke gir». (Kadın) onu görünce, derin bir su sandı, iki ayağını aç (ıb sıva) dı. (Süleyman) «O, dedi, Hakıykaten sırçadan ma’mul, düzeltilmiş (ve şeffaf) bir açıklıkdır». (Kadın) «Ey Rabbim, hakıykat ben kendime yazık etmişim. Süleymanın maiyyetinde aalemlerin Rabbi olan Allaha teslîm oldum (müslüman oldum.)» dedi. |
Hayrat Neşriyat |
Ona `Köşke gir!` denildi. Bunun üzerine (melîke) onu görünce, onu (o köşkün, altından su akıtılan ve üstü billûrla kaplanan zemînini) derin bir su zannetti ve (eteğini)inciklerinden açtı (yukarı çekti). (Süleymân ona) `Doğrusu bu, billûrdan (yapılmış) şeffafbir köşktür!` dedi. (Melîke) `Rabbim! Gerçekten ben nefsime zulmetmişim! ArtıkSüleymân`la berâber âlemlerin Rabbi olan Allah`a teslîm oldum!` dedi. |
İbn-i Kesir |
Ona Köşke gir, dendi. Onu görünce; derin bir su sandı ve iki ayağını açtı. Doğrusu bu, camdan yapılmış düzeltilmiş mücella bir açıklıktır, dedi. O Rabbım; şüphesiz ben, kendime zulmetmişim. Süleyman’la beraber alemlerin Rabbı olan Allah’a teslim oldum, dedi. |
İlyas Yorulmaz |
Kraliçeye saraya girmesi söylendi. Sarayın içine girdiğinde, içinde su var zannedip, eteklerini topladı. Süleyman "Camla döşenmiş bir saray" dedi. Kraliçe "Rabbim! (şimdiye kadar) Nefsime zulmetmişim. Artık Süleyman la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi. |
İskender Ali Mihr |
Ona "Köşke gir." denildi. Onu gördüğü zaman derin su zannetti ve ayaklarını açtı (eteklerini çekti). (Süleyman A.S) "Muhakkak ki o, parlak, billur camdan bir köşktür." dedi. (Sebe Melikesi) "Rabbim, muhakkak ki ben, nefsime zulmettim ve Süleyman (A.S)’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum." dedi. |
Kadri Çelik |
Ona, "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki "Gerçekten bu (su değildir, etkilenip iman etmen için Şam topraklarına varmadan önce emrim üzere), sırçadan düzeltilmiş bir köşktür." Dedi ki "Rabbim! Gerçekten ben (daha önce güneşe secde ettiğim için) kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum." |
Muhammed Esed |
(Az sonra) ona "Girin bu saraya!" dendi. Fakat sarayı görünce, (önünde) engin, duru bir su (var) sandı ve eteğini yukarı çekti. (Süleyman) "Bu, zemini camla döşenmiş bir saraydır!" dedi. (Sebe Melikesi) "Rabbim!" dedi, "(Senden başkasına kulluk etmekle) ben kendime yazık etmişim; fakat (şimdi) Süleyman’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah’a yürekten boyun eğiyorum!" |
Mustafa İslamoğlu |
(Sebe kraliçesine); "Saraya buyurun!" denildi. Fakat sarayı görünce, onun (önünde) derin bir su var sandı ve eteğini kaldırdı. (Süleyman) dedi ki "Bu, tabanı kristalle kaplı bir saraydır." Kadın "Rabbim!" dedi, "Ben kendime kötülük etmişim! Artık ben de Süleyman`la beraber Alemlerin Rabbine gönülden teslim oldum." |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ona denildi ki «Saraya gir.» Vaktâ ki onu gördü, onu derin bir su sandı, iki baldırını açıverdi. (Hazreti Süleyman) Dedi ki «O hakikaten sırçalardan döşenmiş düz, açık bir yerdir.» Kadın da dedi ki Yarabbi! ben nefsime zulmettim ve Süleyman ile beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum. |
Ömer Öngüt |
Ona "Köşke gir!" denildi. Köşkü görünce zeminini derin bir su sandı ve eteğini çekti. (Süleyman) "Bu billurdan yapılmış, şeffaf bir zemindir. " dedi. |
Sadık Türkmen |
Ona "Köşke gir!" denildi. Köşkü görünce onun zeminini derin su sandı ve eteğini çekti. (Süleyman) dedi ki "Bu camdan yapılmış saydam bir zemindir." (Kraliçe) dedi ki "Rabbim, gerçekten ben nefsime zulmetmişim! Artık Süleyman’la birlikte, alemlerin Rabbi Allah’a teslim oldum." |
Seyyid Kutub |
Ona "Köşke gir" denildi. Salonu görünce onu derin bir su sandı. Ve iki ayağını açtı. Süleyman da "Doğrusu bu camdan yapılmış mücella bir salondur" dedi. Kadın "Rabbim şüphesiz ben kendime zulmetmiştim. Süleyman’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi. |
Suat Yıldırım |
Kraliçeye "Buyurun, saraya girin" denildi. Sarayın eyvanını görünce, zemininde engin ve duru su olduğunu zannedip eteğini yukarı çekti. Süleyman "Bu, sırçadan yapılmış şeffaf bir saraydır." Kraliçe"Ya Rabbî, dedi, Ben (Sen’den başkasına ibadet etmekle) kendime zulmetmişim, şimdi ise Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbine teslim oluyorum." |
Süleyman Ateş |
Ona "Köşke gir!" dendi. Köşkü görünce zemini su sandı ve bacaklarını sıvadı. (Süleymân) "O, cilâlı, şeffaf sırçadandır" dedi. (Kraliçe) "Rabbim, ben kendime zulmetmişim. (Artık) Süleymân’la beraber âlemlerin Rabbi Allah’a teslim oldum," dedi. |
Şaban Piriş |
Ona, "köşke gir!" denildi. Orayı görünce derin su sandı ve eteğini topladı. Süleyman -Bu camdan yapılmış bir köşktür, dedi. Kadın da -Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Süleyman’la beraber evrenin sahibi Allah’a teslim oldum, dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ona «Köşke gir» denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki «Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk zeminidir.» Dedi ki «Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ona denildi "Köşke gir!" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki "O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir." Melike dedi "Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman’la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oluyorum." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
She was asked to enter the lofty Palace but when she saw it, she thought it was a lake of water, and she (tucked up her skirts), uncovering her legs. He said "This is but a palace paved smooth with slabs of glass." She said "O my Lord! I have indeed wronged my soul I do (now) submit (in Islam), with Solomon, to the Lord of the Worlds." |
قِيلَ ḳīle |
dendi | ق و ل |
لَهَا lehā |
ona | |
ادْخُلِي dḣulī |
gir | د خ ل |
الصَّرْحَ S-SarHa |
köşke | ص ر ح |
فَلَمَّا felemmā |
ne zaman ki | |
رَأَتْهُ raethu |
(köşkü) görünce | ر ا ي |
حَسِبَتْهُ Hasibethu |
sandı | ح س ب |
لُجَّةً lucceten |
derin bir su | ل ج ج |
وَكَشَفَتْ ve keşefet |
ve sıvadı | ك ش ف |
عَنْ ǎn |
||
سَاقَيْهَا sāḳayhā |
bacaklarını | س و ق |
قَالَ ḳāle |
dedi | ق و ل |
إِنَّهُ innehu |
muhakkak o | |
صَرْحٌ SarHun |
köşk | ص ر ح |
مُمَرَّدٌ mumerradun |
cilalı | م ر د |
مِنْ min |
-dandır | |
قَوَارِيرَ ḳavārīra |
şeffaf sırça- | ق ر ر |
قَالَتْ ḳālet |
(Kraliçe) dedi ki | ق و ل |
رَبِّ rabbi |
Rabbim | ر ب ب |
إِنِّي innī |
ben | |
ظَلَمْتُ Zelemtu |
zulmetmişim | ظ ل م |
نَفْسِي nefsī |
kendime | ن ف س |
وَأَسْلَمْتُ ve eslemtu |
ve teslim oldum | س ل م |
مَعَ meǎ |
beraber | |
سُلَيْمَانَ suleymāne |
Süleyman’la | |
لِلَّهِ lillahi |
Allah’a | |
رَبِّ rabbi |
Rabbi | ر ب ب |
الْعَالَمِينَ l-ǎālemīne |
alemlerin | ع ل م |