← NEML 27:5 →

Onlar, o kişilerdir ki onlarındır kötü azap ve onlardır âhirette en fazla ziyan edenlerin ta kendileri.

Azabın en kötüsüne uğrayacak olanlar, işte böyleleridir. Ahirette ise, en büyük kayba uğrayacaklardır.

İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

İşte bunlar var ya, azabın kötüsü onlaradır! Gelecekteki yaşamda da en çok hüsrana uğrayacak olanlar onlardır!

İşte azabın en kötüsü onlaradır ve onlar ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır.

İşte onlar; en kötü azap onlarındır ve ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır.

Bunlar o kimselerdir ki, kendilerine azabın kötüsü vardır; ve âhirette de onlar, en ziyade hüsrana uğrayanlardır.

İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; âhirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

Kotu azap iste bunlaradir. Ahirette en cok kayba ugrayacaklar da bunlardir.

İşte bunlar öyle kimselerdir ki, kendilerine azâbın kötüsü vardır ve bunlar Âhiret’te de ziyana uğrayanların kendileridir.

Onlara çetin bir azap vardır. Ahirette en çok ziyana uğrayacak olanlar da yine onlardır.

Onlar, azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır.

İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

Onlar en kötü cezayı haketmişlerdir ve ahirette de en çok kayba uğrayanlardır.

İşte bunlar, kendileri için oldukça ağır bir azab bulunan kimselerdir, ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

Onlar azapların en kötüsüne çarpılacaklardır ve yine onlar ahirette en ağır zarara uğrayanlar olacaklardır.

İşte onlar; en kötü azab onlarındır ve ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır.

İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

Onlar öyle kimselerdir ki kötü azâb (işte) onlara mahsusdur. Onlar âhiretde de en çok hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

İşte bunlar öyle kimselerdir ki, azâbın en kötüsü onlarındır. Ve onlar âhirette gerçekten en ziyâde hüsrâna uğrayacak olanlardır.

Bunlar öyle kimselerdir ki; kötü azap onlarındır. Ve onlar; ahirette de en çok hüsrana uğrayanların kendileridir.

Onlar için dünyada azabın kötüsü var ve ahiret gününde ise, tam bir hayal kırıklığına uğrayacaklar.

İşte onlar ki, onlar için azabın kötüsü vardır. Ve onlar ki, onlar ahirette en çok hüsrana uğrayanlardır.

İşte en kötü azap onlarındır ve onlar ahirette de en çok hüsrana uğrayanlardır.

Azabın en kötüsüne uğrayacak olanlar işte böyleleridir; ahirette en büyük kayba uğrayacak olanlar da böyleleri..!

azabın en kötüsüne duçar olacak kimseler işte böyleleridir; ve onlar, evet onlardır en büyük kaybı yaşacacak olanlar.

Onlar öyle kimselerdir ki, azabın en kötüsü onlar içindir ve onlar ki, ahirette en ziyâde hüsrâna düşenler onlardır.

En kötü azap işte bunlaradır. Ahirette en çok kayba uğrayacaklar da bunlardır.

Işte onlar o kimseler ki, azabın en kötüsü onlar içindir. Ahirette de en çok hüsrana uğrayanlardır.

Onlar azapların en kötüsüne çarpılacaklardır ve yine onlar ahirette en ağır zarara uğrayanlar olacaklardır.

Onlara çetin bir azap vardır, âhirette ise en çok ziyana uğrayacak olanlar da onlardır.

Onlar, öyle kimselerdir ki, en kötü azâb kendilerinindir. Ve onlar âhirette de en çok ziyana uğrayanlardır.

İşte onlar! En kötü azap onlar içindir. Ahirette en büyük hüsrana uğrayacak olanlar, onlardır.

İşte onlar; en kötü azab onlarındır ve onlar ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır.

İşte bunlardır kendilerine azabın korkuncu öngörülen. Âhirette hüsrana uğrayacaklar da onlardır.

Such are they for whom a grievous Penalty is (waiting); and in the Hereafter theirs will be the greatest loss.