فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَاوِيَةً بِمَا ظَلَمُوا ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Fe tilke büyutühüm haviyetem bima zalemu inne fı zalike le ayetel li kavmiy ya’lemun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte zulümleri yüzünden bomboş kalmış evleri; şüphe yok ki bunda, bilen topluluğa bir delil var. |
Abdullah Parlıyan |
Ve işte onların yaşadığı yerler, yaptıkları haksızlıklardan dolayı, şimdi bomboş. Bu olayda bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için, mutlaka bir ders vardır. |
Adem Uğur |
İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır. |
Ahmed Hulusi |
İşte zulümleri yüzünden yıkılıp harap olmuş evleri... Muhakkak ki bu olayda anlayışlı topluluk için bir işaret - ders vardır. |
Ahmet Varol |
İşte zulmetmeleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleri. Şüphesiz bunda bilen bir topluluk için ibret vardır. |
Ali Bulaç |
İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır. |
Ali Fikri Yavuz |
İşte küfürleri yüzünden çökmüş, harabeye dönmüş evleri! Muhakkak ki bunda, kudretimizi bilen bir kavim için ibret alacak bir alâmet var. |
Bayraktar Bayraklı |
İşte, haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ders vardır. |
Bekir Sadak |
Iste, haksizliklarina karsilik cokmus bulunan evleri! Bunda, bilen bir millet icin suphesiz, ders vardir. |
Celal Yıldırım |
İşte zulmettiklerine karşılık çatısı çökük evleri!. Şüphesiz ki bunda bilen bir millet için (ibret alınacak) belge ve öğüt vardır. |
Cemal Külünkoğlu |
İşte onların yaşadığı evler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi) bomboş! Bu (olayda), bilmek isteyen bir toplum için mutlaka bir ders vardır. |
Diyanet İşleri |
İşte zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret vardır. |
Diyanet Vakfı |
İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır. |
Edip Yüksel |
Zulmetmeleri yüzünden, işte çökmüş evleri… Bilen bir toplum için bunda bir ders olmalı. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır. |
Fizil-al il Kuran |
İşte enkaz yığınına dönüşmüş evleri! Sebep zalimlikleridir. Hiç kuşkusuz Allah’ın değişmez yasasını bilenlerin bu olaydan alacakları dersler vardır. |
Gültekin Onan |
İşte zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır. |
Harun Yıldırım |
İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır. |
Hasan Basri Çantay |
İşte zulümetmeleri yüzünden çökmüş, ıpıssız kalmış evleri (nin ankaazı)! Şübhe yok ki bilecek bir kavm için bunda (ibret verici) bir nişane vardır. |
Hayrat Neşriyat |
İşte onların, zulümleri yüzünden çökmüş (ve harâbeye dönmüş) evleri! Şübhe yok ki bunda, bilecek (ve ibret alacak) bir kavim için apaçık bir delil vardır. |
İbn-i Kesir |
İşte zulmetmelerinden dolayı çökmüş, ıpıssız kalmış evleri. Muhakkak ki bunda; bilen bir kavim için ayet vardır. |
İlyas Yorulmaz |
Şimdi, yaptıkları haksızlıklardan dolayı evlerinin içi bomboş kaldı. Bunda akleden topluluklar için alınacak ibretler var. |
İskender Ali Mihr |
İşte onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan evleri! Muhakkak ki bilen kavim için bunda, mutlaka bir âyet (delil) vardır. |
Kadri Çelik |
İşte zulmetmeleri dolayısıyla ıpıssız kalan evleri! Hiç şüphesiz bilmekte olan bir kavim için bunda bir ayet vardır. |
Muhammed Esed |
ve işte onların yaşadığı yerler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi) bomboş! Bu (olayda), bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için mutlaka bir ders vardır; |
Mustafa İslamoğlu |
Bak işte onların mekanları İşledikleri zulümler yüzünden viran ve ıssız kalmış! Elbet bunda, işin bilincinde olan bir toplum için alınacak bir ders mutlaka vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
İşte onlar, onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan haneleridir. Şüphe yok ki, bunda bilir bir kavim için elbette bir ibret vardır. |
Ömer Öngüt |
İşte zulümleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleri! Şüphesiz ki bunda bilen bir kavim için bir âyet (ibret) vardır. |
Sadık Türkmen |
Işte şunlar onların evleridir! Hainlikleri yüzünden çökmüş, ıssız... Bilen bir kavim için bu olayda şüphesiz bir ibret vardır. |
Seyyid Kutub |
İşte enkaz yığınına dönüşmüş evleri! Sebep zalimlikleridir. Hiç kuşkusuz Allah’ın değişmez yasasını bilenlerin bu olaydan alacakları dersler vardır. |
Suat Yıldırım |
İşte onların, zulümleri sebebiyle ıssız kalmış, çökmüş evleri... Elbette bunda bilen ve anlayan kimseler için ibret vardır. |
Süleyman Ateş |
İşte şunlar, zulümleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleridir. Şüphesiz bunda bilen bir kavim için ibret vardır. |
Şaban Piriş |
İşte zulmettikleri için harap olmuş evleri!.. Bilen bir toplum için bunda bir ibret vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Hiç şüphe yok, bilmekte olan bir kavim için bunda bir ayet vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İşte sana onların, işledikleri zulümler yüzünden çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Now such were their houses, - in utter ruin, - because they practised wrong-doing. Verily in this is a Sign for people of knowledge. |
فَتِلْكَ fetilke |
işte şunlar | |
بُيُوتُهُمْ buyūtuhum |
evleridir | ب ي ت |
خَاوِيَةً ḣāviyeten |
çökmüş ıssız kalmış | خ و ي |
بِمَا bimā |
yüzünden | |
ظَلَمُوا Zelemū |
zulümleri | ظ ل م |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
فِي fī |
vardır | |
ذَٰلِكَ ƶālike |
bunda | |
لَايَةً lāyeten |
ibret | ا ي ي |
لِقَوْمٍ liḳavmin |
bir kavim için | ق و م |
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne |
bilen | ع ل م |