وَأَنْ أَتْلُوَ الْقُرْآنَ ۖ فَمَنِ اهْتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ ۖ وَمَنْ ضَلَّ فَقُلْ إِنَّمَا أَنَا مِنَ الْمُنْذِرِينَ

Ve en etlüvel kur’an fe menihteda fe innema yehtedı li nefsih ve men dalle fe kul innema ene minel münzirın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve Kur’ân okumam emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa faydası kendisine âit ve kim saparsa artık de ki Ben ancak korkutanlardanım.

Abdullah Parlıyan

"Ben yalnızca bir uyarıcıyım!"

Adem Uğur

Ve Kur’an’ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki Ben sadece uyarıcılardanım.

Ahmed Hulusi

"Kurân’ı bildirmekle de!"... Artık kim hakikati kabul ederse, nefsinde hakikati yaşamak için bu yolda yürümüş olur... Kim de saparsa, de ki "Ben yalnızca uyarıcılardanım!"

Ahmet Varol

’Ben sadece uyarıcılardanım.’

Ali Bulaç

"Ve Kur’an’ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki "Ben yalnızca uyarıcılardanım."

Ali Fikri Yavuz

Kur’an okumamla da emr edildim. (Bu hususta bana) kim uyarsa, ancak kendi menfaatı için uyup iman eder. Kim de ayrılır küfrederse, de ki "- Ben ancak cehennem azabından korkutanlardanım (vazifem yalnız tebliğ etmektir)."

Bayraktar Bayraklı

“Ben, sadece uyaranlardan biriyim.”

Bekir Sadak

(91-92) De ki «Ben, yalniz her seyin sahibi olan ve bu kutlu kilinmis sehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Muslumanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» Kim dogru yolu bulmussa, yalniz kendisi icin bulmus olur, kim sapitmissa kendine etmis olur. De ki «Ben sadece, uyaranlardan biriyim.»

Celal Yıldırım

Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke’nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O’na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur’ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım.

Cemal Külünkoğlu

(91-92) (Ey Muhammed, de ki) “Bana sırf bu şehrin Rabbine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O`nundur. Yine bana, Müslümanlardan olmam ve Kur`an`ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki “Ben sadece uyarmakla yükümlü elçilerden biriyim.”

Diyanet İşleri

(91-92) De ki "Bana ancak, bu beldenin (Mekke’nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi." Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki "Ben ancak uyarıcılardanım."

Diyanet Vakfı

(91-92) (De ki) Ben ancak, bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O’na aittir. Bana müslümanlardan olmam ve Kur’an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki Ben sadece uyarıcılardanım.

Edip Yüksel

Ve Kuran’ı okumakla da… Kim doğruyu bulursa kendi yararına doğruyu bulmuştur. Kim saparsa ben ancak uyarıcılardan biriyim.

Elmalılı Hamdi Yazır

«Ve Kur’ân’ı okumam emredildi.» Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki «Ben sadece uyarıcılardanım.»

Fizil-al il Kuran

Bana bir de Kur’an okumam emredildi. Kim doğru yola gelirse kendi iyiliği için doğru yola gelmiş olur. Kim eğri yola saparsa de ki; ben sadece bir uyarıcıyım.

Gültekin Onan

"Ve Kuran’ı okumam da (buyruldu). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir, kim sapacak olursa, de ki "Ben yalnızca uyarıcılardanım."

Harun Yıldırım

"Ve Kur’an’ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki Ben sadece uyarıcılardanım.

Hasan Basri Çantay

«Ve Kur’an okumamla (emr olundum). Kim doğru yolu bulursa o yolu kendi fâidesine bulmuş olur. Kim de saparsa (ona) de ki «Ben sâdece fena hareketlerin korkunç aakıbetini haber verenlerdenim».

Hayrat Neşriyat

(91-92) (Ey Resûlüm! De ki) `(Ben) ancak, (Allah`ın) haram (ve emîn) kıldığı bu şehrin (Mekke`nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum; herşey ise O`nundur. Ve (ben)Müslümanlardan olmakla, hem (size) Kur`ân okumakla emrolundum.` O hâlde kim hidâyete gelirse, artık ancak kendisi için hidâyete gelmiş olur. Kim de dalâlete düşerse, o takdirde (onlara) de ki `Ben ancak (Allah`ın azâbını haber vermekle) korkutucu olanlardanım.`

İbn-i Kesir

Ve Kur’an okumakla da. Kim hidayete ererse; yalnız kendisi için ermiş olur. Kim de sapıtırsa; de ki Ben, sadece uyaranlardanım.

İlyas Yorulmaz

"Ve bu Kur’an’ı okumakla emrolundum" dedi. Artık kim doğru yolu seçerse, kendisi için seçmiştir. Kimde sapıklık yolunu tercih ederse, deki "Ben ancak bir uyarıcıyım. "

İskender Ali Mihr

Ve "Kur’ân’ı okumakla (emrolundum). Kim hidayete ererse, o taktirde sadece kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette kaldıysa, o zaman Ben sadece inzar edenlerdenim (uyaranlardanım)." de.

Kadri Çelik

"Ve Kur’an’ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete ermiştir; kim de sapacak olursa (kendi aleyhine sapmıştır). Sen de ki "Ben yalnızca uyarıp korkutuculardanım."

Muhammed Esed

bir de, bu Kuran’ı (insanlara) okuyup ulaştırmakla." Bundan sonra artık kim ki, doğru yolu tutarsa, o yolu kendi iyiliği için tutmuş olacaktır; ve kim de yoldan saparsa, (böylelerine) de ki "Ben yalnızca bir uyarıcıyım!"

Mustafa İslamoğlu

Bir de bu Kur`an`ı (insanlara) okuyup iletmekle..." Bundan böyle kim doğru yola yönelirse, o kendisi için doğruyu bulmuş olur; kim de yoldan saparsa, o zaman de ki "Ben sadece bir uyarıcıyım."

Ömer Nasuhi Bilmen

«Ve emrolundum ki, Kur’an’ı tilâvet edeyim. İmdi her kim hidâyete ererse kendisi için hidâyete ermiş olur ve kim de dalâlete düşerse artık de ki «Ben ancak azab-ı ilâhiyi haber verenlerdenim.»

Ömer Öngüt

"Ve ben Kur’an okumakla emrolundum. O halde kim hidayete ererse, ancak kendisi için ermiş olur. Kim de saparsa, de ki "Ben sadece uyarıcılardanım. "

Sadık Türkmen

Kur’an’ı (anlayarak) okumakla emrolundum. Kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur. Kim de saparsa (kendisi sapmış olur)." (Böylelerine) de ki "Ben yalnızca uyarıcılardanım!"

Seyyid Kutub

Bana bir de Kur’an okumam emredildi. Kim doğru yola gelirse kendi iyiliği için doğru yola gelmiş olur. Kim eğri yola saparsa de ki; ben sadece bir uyarıcıyım.

Suat Yıldırım

(91-92) De ki Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah’a, yalnız O’na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah’a teslim olanların ilki olmam ve Kur’ân okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."

Süleyman Ateş

"Ve Kur’ân okumam (emredildi)." "İmdi kim yola gelirse kendi yararına yola gelmiş olur ve kim saparsa, de ki "Ben ancak uyarıcılardanım."

Şaban Piriş

Kur’an’a tabi olmakla da... Kim doğru yola yönelirse, ancak kendisi için yönelir. Kim de saparsa, de ki -Ben ancak bir uyarıcıyım

Tefhim-ul Kur'an

«Ve Kur’an’ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim de sapacak olursa, sen de, de ki «Ben yalnızca uyarıcı, korkutuculardanım.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Ve Kur’an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki ’Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!"

Yusuf Ali (İngilizce)

And to rehearse the Qur´an and if any accept guidance, they do it for the good of their own souls, and if any stray, say "I am only a Warner".

KELİME KÖKLERİ
وَأَنْ
ve en
ve (emredildi)
أَتْلُوَ
etluve
okumam ت ل و
الْقُرْانَ
l-ḳurāne
Kur’an ق ر ا
فَمَنِ
fe meni
şimdi kim
اهْتَدَىٰ
htedā
yola gelirse ه د ي
فَإِنَّمَا
feinnemā
elbette
يَهْتَدِي
yehtedī
yola gelmiş olur ه د ي
لِنَفْسِهِ
linefsihi
kendi yararına ن ف س
وَمَنْ
ve men
ve kim
ضَلَّ
Delle
saparsa ض ل ل
فَقُلْ
feḳul
de ki ق و ل
إِنَّمَا
innemā
elbette
أَنَا
enā
ben
مِنَ
mine
الْمُنْذِرِينَ
l-munƶirīne
ancak uyarıcılardanım ن ذ ر