وَأَصْبَحَ فُؤَادُ أُمِّ مُوسَىٰ فَارِغًا ۖ إِنْ كَادَتْ لَتُبْدِي بِهِ لَوْلَا أَنْ رَبَطْنَا عَلَىٰ قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

Ve asbeha füadü ümmi musa fariğa in kadet le tübdı bihı levla er rabatna ala kalbiha li tekune minel mü’minın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Mûsâ’nın anası, gönlü bomboş bir halde kaldı, eğer inananlara katılması için gönlünü, bize bağlamasaydık nerdeyse açığa vuracaktı bunu.

Abdullah Parlıyan

Bu arada Musa’nın annesi, yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti, öyle ki Allah’ın vaadine inananlardan olması için, kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, az daha saraya alınan O çocuğun, kendi evladı olduğunu açığa vuracaktı.

Adem Uğur

Musa’nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

Ahmed Hulusi

Musa’nın anasının gönlü çocuğundan başka şey düşünmez oldu... İman edenlerden olması için eğer güven duygusu vermeseydik, az kalsın onu açıklayacaktı.

Ahmet Varol

Musa’nın annesinin yüreği (çocuğundan başka bütün düşüncülerden) boş oldu. Eğer (vaadimize) inananlardan olması için kalbini pekiştirmiş olmasaydık neredeyse onu açığa vuracaktı.

Ali Bulaç

Musa’nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü’minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.

Ali Fikri Yavuz

Mûsa’nın anasının kalbi, evlâd derdinden başka her şeyden boş olarak sabahladı. Eğer vaadimizi tasdik edenlerden olması için kalbine sabır vermeseydik, az kalsın onu açığa vuracaktı (bu çocuk benimdir, diyecekti).

Bayraktar Bayraklı

Mûsâ`nın annesi, pek kaygılandı. Güvende olması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı.

Bekir Sadak

Musa’nin annesi, gonlu bombos sabahi etti, oglundan baska bir sey dusunemiyordu. Allah’in vadine iyice inanmasi icin kalbini pekistirmeseydik, neredeyse saraya alinan cocugun kendi oglu oldugunu aciga vuracakti.

Celal Yıldırım

Musa’nın anası ise, yüreği bomboş olarak sabahladı. (Hakk’ın verdiği sözün eninde sonunda gerçakleşeceğine) inananlardan olması için onun kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, neredeyse olup biteni açığa vuracaktı.

Cemal Külünkoğlu

Musa`nın annesi, gönlü bomboş, (ümidini yitirmiş olarak) sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini (sabırla) iyice pekiştirmemiş olsaydık, (saraya alınan çocuğun) kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı.

Diyanet İşleri

Mûsâ’nın anasının kalbi bomboş kaldı. Eğer biz (çocuğu ile ilgili sözümüze) inancını koruması için kalbine güç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı.

Diyanet Vakfı

Musa’nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

Edip Yüksel

Musa’nın annesinin gönlü bomboş sabahladı. Gerçeği onaylaması için gönlünü pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı.

Elmalılı Hamdi Yazır

Musa’nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

Fizil-al il Kuran

Musa’nın annesi, gönlü bomboş, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı.

Gültekin Onan

Musa’nın annesi ise, yüreği (fuadü) boşluk içinde sabahladı. Eğer inançlılardan olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.

Harun Yıldırım

Musa’nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

Hasan Basri Çantay

Musânın anası — yüreği (evlâdından başka bir şeyden) bomboş olarak — sabahladı. Eğer (Allahın vadine) inananlardan olması için kalbine (sabr-ü sükûn ile) rabıta vermeseydik az daha onu mutlak açığa vuracakdı.

Hayrat Neşriyat

Mûsâ`nın annesinin gönlü ise, (çocuğundan başka herşeyden) bomboş olaraksabahladı. Eğer (va`dimize) inananlardan olması için kalbini (sabırla) takviye etmiş olmasaydık, nerede ise onu(n kendi çocuğu olduğunu) açığa vuracaktı.

İbn-i Kesir

Musa’nın annesi, yüreği bomboş sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık; neredeyse onu açığa vuracaktı.

İlyas Yorulmaz

Musa’nın annesi, kalbi boş ve üzüntülü olarak sabahladı. Eğer biz onun kalbini sakinleştirmeseydik neredeyse inananlardan olduğunu açığa çıkaracaktı.

İskender Ali Mihr

Ve Musa (A.S)’ın annesi gönlü boş olarak sabahladı. Mü’minlerden olması için onun kalbini Bize bağlamasaydık (rabıta kurmasaydık), az daha (durumu) açıklayacaktı.

Kadri Çelik

Musa’nın annesinin kalbi, (kendisine yapılan vahiy nedeniyle her türlü hüzün ve kederden) arınmış olarak sabahladı. Eğer müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu (Musa’nın durumunu) açığa vuracaktı.

Muhammed Esed

Bu arada, Musa’nın annesi yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti; öyle ki, eğer (sözümüze olan) inancını sonuna kadar canlı tutması için yüreğini iyice güçlendirmemiş olsaydık o’nun kim olduğunu az kalsın açığa vuracaktı.

Mustafa İslamoğlu

Bu arada Musa`nın annesi, gönlü onun acısıyla dolu olarak sabahı etti. Öyle ki (vaadimize) inanıp güvenenlerden biri olması için kalbini sımsıkı pekiştirmiş olmasaydık, az kalsın onun kimliğini açığa vuracaktı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Mûsa’nın validesinin kalbi bomboş olarak sabahladı. Eğer inananlardan olsun diye O’nun kalbine bir rabıta vermese idik az kaldı onu açığa vuracaktı.

Ömer Öngüt

Musa’nın annesi gönlü bomboş sabahı etti. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.

Sadık Türkmen

Musa’nın annesi ise gönlü bomboş olarak sabahladı. Neredeyse işi açığa vuracaktı; inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık!

Seyyid Kutub

Musa’nın annesi, gönlü bomboş, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı.

Suat Yıldırım

Mûsâ’nın annesi, çocuğunun Firavun’un eline geçtiğini öğrenince aklı başından gitti, onun dışındaki her şeyi unuttu. Eğer, Biz vâdimize inananlardan olması için kalbine sabır kuvveti vermeseydik, neredeyse işi açığa vuracak, gidip çocuğa sahip çıkacaktı.

Süleyman Ateş

Mûsâ’nın annesinin gönlü bomboş sabahladı (meraktan çıldıracak oldu). Eğer biz, (va’dimize) inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.

Şaban Piriş

Musa’nın annesi kalbi bomboş olarak sabah etti. Müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.

Tefhim-ul Kur'an

Musa’nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü’minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.

Yaşar Nuri Öztürk

Mûsa’nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.

Yusuf Ali (İngilizce)

But there came to be a void in the heart of the mother of Moses She was going almost to disclose his (case), had We not strengthened her heart (with faith), so that she might remain a (firm) believer.

KELİME KÖKLERİ
وَأَصْبَحَ
ve eSbeHa
ve sabahladı ص ب ح
فُؤَادُ
fu'ādu
gönlü ف ا د
أُمِّ
ummi
annesinin ا م م
مُوسَىٰ
mūsā
Musa’nın
فَارِغًا
fāriğan
bomboştu ف ر غ
إِنْ
in
كَادَتْ
kādet
neredeyse ك و د
لَتُبْدِي
letubdī
açığa vuracaktı ب د و
بِهِ
bihi
onu
لَوْلَا
levlā
eğer olmasaydık
أَنْ
en
رَبَطْنَا
rabeTnā
biz iyice pekiştirmiş ر ب ط
عَلَىٰ
ǎlā
üzerine
قَلْبِهَا
ḳalbihā
onun kalbi ق ل ب
لِتَكُونَ
litekūne
olması için ك و ن
مِنَ
mine
-dan
الْمُؤْمِنِينَ
l-mu'minīne
inananlar- ا م ن