وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَاسْتَوَىٰ آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا ۚ وَكَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ

Ve lemma beleğa eşüddehu vesteva ateynahü hukmev ve ılma ve kezalike neczil muhsinın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ergenlik çağına gelip olgunlaşınca ona peygamberlik ve bilgi verdik ve biz, iyilik edenleri böylece mükâfâtlandırırız.

Abdullah Parlıyan

Derken Musa, ergenlik çağına ulaşıp zihnen iyice olgunlaşınca, kendisine doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan, güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. İyi işler işleyenleri, biz böylece mükafatlandırırız.

Adem Uğur

Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece mükâfatlandırırız.

Ahmed Hulusi

(Musa) olgunluğa erişip (33 yaş) daha sonra da (olgunluğun getirisi olan, olayları hakkıyla değerlendirme) yaşına eriştiğinde (40 yaş) Ona hüküm ve ilim verdik... Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.

Ahmet Varol

Güçlülük çağına erip olgunlaşınca biz ona hüküm (hikmet) ve ilim verdik. İşte biz iyilikte bulunanları böyle mükafatlandırırız.

Ali Bulaç

O, erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir ’hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

Ali Fikri Yavuz

Mûsa, tam kemâl çağına erip de dengini bulunca, biz ona peygamberlik ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara böyle mükâfat veririz.

Bayraktar Bayraklı

Mûsâ ergenlik çağına gelip olgunlaşınca, ona güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. Güzelliğe sevdalı olanları böyle ödüllendiririz.

Bekir Sadak

Musa erginlik cagina gelip olgunlasinca, ona hikmet ve ilim verdik. Iyi davrananlari boyle mukafatlandiririz.

Celal Yıldırım

Musâ olgunluk çağına erişip ölçü ve itidalini bulunca, ona hüküm, hikmet ve ilim verdik. Biz, iyi-güzel işlerde bulunanları böyle mükâfatlandırırız.

Cemal Külünkoğlu

Derken, (Musa) erginlik çağına ulaşıp (zihnen) iyice olgunlaşınca, kendisine güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. İyiliğe yatkın olanları işte böyle mükâfatlandırırız!

Diyanet İşleri

Mûsâ, olgunluk çağına ulaşıp gelişimini tamamlayınca, biz ona ilim ve hikmet verdik. Biz, iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.

Diyanet Vakfı

Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece mükâfatlandırırız.

Edip Yüksel

Erginlik çağına gelip olgunlaşınca ona bilgelik ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle ödüllendiririz.

Elmalılı Hamdi Yazır

Musa yiğitlik çağına girip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükafatlandırırız.

Fizil-al il Kuran

Musa, yiğitlik çağına gelip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız.

Gültekin Onan

O, erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir ’hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

Harun Yıldırım

Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece mükâfatlandırırız.

Hasan Basri Çantay

Vaktaki (Musa) civanlığına erib olgunlaşdı. Biz ona hikmet ve ilim verdik. İyi hareket edenleri biz böyle mükâfatlandırırız.

Hayrat Neşriyat

Nihâyet (Mûsâ`nın) gücü kemâle erip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İşte iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.

İbn-i Kesir

Erginlik çağına erişip olgunlaşınca, Biz ona ilim ve hikmet verdik. İyi davrananları işte böylece mükafatlandırırız.

İlyas Yorulmaz

Bebek olgunluğa ve belirli bir yaşa geldiğinde, ona karar verme yeteneği ve bilgi vermiştik. Biz iyi davrananları böyle mükafaatlandırırız.

İskender Ali Mihr

Ve erginlik çağına erişip kemâle erdiği zaman, ona hikmet ve ilim verdik. Ve muhsinleri, Biz işte böyle mükâfatlandırırız.

Kadri Çelik

O, kemaline erişip oturaklı hale gelince de biz ona bir hüküm ve ilim verdik. Biz ihsan sahiplerini işte böyle ödüllendiririz.

Muhammed Esed

Derken, (Musa) erginlik çağına ulaşıp (zihnen) iyice olgunlaşınca, kendisine (doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan) güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik; iyiliğe yatkın olanları Biz işte böyle mükafatlandırırız.

Mustafa İslamoğlu

Derken (Musa) erişkinlik dönemini tamamlayıp (aklen) iyice olgunlaşınca, ona üstün bir muhakeme ve seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi bahşettik Biz dürüst ve erdemli davrananları işte böyle ödüllendiririz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki Mûsa, yiğitlik çağına erdi ve olgunlaştı, O’na hüküm ve ilim verdik ve işte muhsin olanları böylece mükâfaatlandırırız.

Ömer Öngüt

Ergenlik çağına gelip olgunlaşınca, biz ona ilim ve hikmet verdik. İyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız.

Sadık Türkmen

Derken (Musa), güçlü çağına erişip (zihnen) iyice olgunlaşınca; ona hüküm ve ilim verdik. İyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

Seyyid Kutub

Musa, yiğitlik çağına gelip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız.

Suat Yıldırım

Mûsâ yiğitlik çağına erip olgunlaşınca Biz ona hikmet ve ilim verdik. Biz iyilik edenleri işte böyle mükâfâtlandırırız.

Süleyman Ateş

(Mûsâ), güçlü çağına erip, olgunlaşınca biz ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları böyle mükâfâtlandırırız.

Şaban Piriş

Musa ergenlik çağına ulaşıp, olgunlaşınca, ona, anlayış ve bilgi verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.

Tefhim-ul Kur'an

O, erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, biz ona bir ’hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

Yaşar Nuri Öztürk

Mûsa, yiğitlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona hikmet ve ilim verdik. Biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz.

Yusuf Ali (İngilizce)

When he reached full age, and was firmly established (in life), We bestowed on him wisdom and knowledge for thus do We reward those who do good.

KELİME KÖKLERİ
وَلَمَّا
velemmā
ne zaman ki
بَلَغَ
beleğa
(Musa) erişince ب ل غ
أَشُدَّهُ
eşuddehu
güçlü çağına ش د د
وَاسْتَوَىٰ
vesteve
ve olgunlaşınca س و ي
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
biz ona verdik ا ت ي
حُكْمًا
Hukmen
hüküm ح ك م
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve ilim ع ل م
وَكَذَٰلِكَ
ve keƶālike
işte böyle
نَجْزِي
neczī
mükafatlandırırız ج ز ي
الْمُحْسِنِينَ
l-muHsinīne
güzel davrananları ح س ن