قَالَ رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي فَغَفَرَ لَهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Kale rabbi innı zalemtü nefsı fağfirlı fe ğafera leh innehu hüvel ğafurur rahıym
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Rabbim dedi, ben kendime zulmettim, sen yarlıga beni ve mabudu, onu yarlıgadı; şüphe yok ki o, suçları örter, rahîmdir. |
Abdullah Parlıyan |
Ve "Ey Rabbim!" diye dua etti. "Ben kendime yazık ettim! Beni bağışla." Ve Allah da O’nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır. |
Adem Uğur |
Musa Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O’dur. |
Ahmed Hulusi |
"Rabbim! Doğrusu ben nefsime (hakikatime) zulmettim (kendimi beden dünyasına ait kabullenmekle), beni mağfiret et!" dedi (Musa)... (Rabbi de) Onu mağfiret etti. Kesinlikle "HÛ" Ğafûr’dur, Rahıym’dir. |
Ahmet Varol |
’Rabbim! Ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla!’ dedi. (Allah) da onu bağışladı. Şüphesiz O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. |
Ali Bulaç |
Dedi ki "Rabbim, gerçekten, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla." Böylece (Allah) onu bağışladı. Şüphesiz. O, bağışlayandır, esirgeyendir. |
Ali Fikri Yavuz |
(Mûsa yaptığına pişman olarak Allah’dan afv diledi ve şöyle) dedi "- Ey Rabbim! Doğrusu ben nefsime (onu öldürmekle) yazık ettim. Artık günahımı bağışla." Bunun üzerine Allah da onu bağışladı. Çünkü O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir. |
Bayraktar Bayraklı |
Mûsâ, “Ey Rabbim! Kendime haksızlık ettim, beni bağışla!” dedi. Allah da onu bağışladı. Çünkü Allah, bağışlayandır; çok merhamet edendir. |
Bekir Sadak |
Musa «Rabbim! Dogrusu kendime yazik ettim, beni bagisla» dedi. Allah da onu bagisladi. O, suphesiz bagislayandir, merhamet edendir. |
Celal Yıldırım |
Musâ «Ey Rabbim!» dedi, «doğrusu ben kendime haksızlık ettim; artık beni bağışla.» Bunun üzerine Rabbı onu bağışladı. Çünkü O, gerçekten çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. |
Cemal Külünkoğlu |
(Musa) “Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet!” diye dua etti. Allah da onu affetti. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Diyanet İşleri |
Mûsâ, "Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet" dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Diyanet Vakfı |
Musa Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O’dur. |
Edip Yüksel |
"Efendim" dedi, "Ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla." O da onu bağışladı. Çünkü O Bağışlayandır, Rahimdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Musa, «Rabbim! Doğrusu kendimi ziyana uğrattım. Beni bağışla!» dedi; Allah da, onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olan ancak O’dur. |
Fizil-al il Kuran |
Musa; «Rabb’im! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla» dedi. Allah onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. |
Gültekin Onan |
Dedi ki "Rabbim, gerçekten, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla" Böylece (Tanrı) onu bağışladı. Şüphesiz, O bağışlayandır, esirgeyendir. |
Harun Yıldırım |
Musa Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O’dur. |
Hasan Basri Çantay |
Dedi «Rabbim, ben cidden kendime yazık etdim. Artık beni yarlığa». Bunun üzerine (Allah) onu yarlığadı. Çünkü O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyici olanın ta kendisidir. |
Hayrat Neşriyat |
(Mûsâ) `Rabbim! Doğrusu ben nefsime zulmettim; artık beni bağışla!` dedi. Bunun üzerine (Allah da) onu bağışladı. Çünki Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (çok merhamet eden) ancak O`dur. |
İbn-i Kesir |
Dedi ki Rabbım; doğrusu kendime zulmettim. Bağışla beni. Bunun üzerine onu bağışladık. Muhakkak ki O’dur O; Gafur, Rahim. |
İlyas Yorulmaz |
"Rabbim kendime zulmettim beni bağışla" diye dua etti. Rabbi onu bağışladı. Çünkü O bağışlayan ve merhamet edendir. |
İskender Ali Mihr |
"Rabbim, ben nefsime zulmettim, artık beni mağfiret et." dedi. Böylece onu mağfiret etti. Muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden). |
Kadri Çelik |
Dedi ki "Rabbim! Şüphesiz ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla." Böylece (Allah) onu bağışladı. Hiç şüphe yok O, bağışlayandır, esirgeyendir. |
Muhammed Esed |
(Ve) "Ey Rabbim!" diye dua etti, "Ben kendime yazık ettim! Beni bağışla." Ve (Allah) da o’nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır. |
Mustafa İslamoğlu |
(Ardından) "Rabbim!" dedi, "Ben kendime kötülük ettim! Ne olur beni affet!" Bunun üzerine Allah onu affetti çünkü O, evet O`dur mutlak bağış sahibi, sonsuz merhametin kaynağı da O`dur. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Dedi ki «Yarabbi! Ben şüphe yok ki, nefsime zulmettim, artık bana mağfiret buyur.» Bunun üzerine ona mağfiret buyurdu. Muhakkak ki, çok bağışlayan, çok merhamet buyuran O’dur, O. |
Ömer Öngüt |
"Rabbim! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla!" dedi. Allah da onu bağışladı. Çünkü O çok bağışlayan, çok merhamet edendir. |
Sadık Türkmen |
Dedi ki "Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim, beni bağışla!" O da onu bağışladı. Çünkü O; çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. |
Seyyid Kutub |
Musa; «Rabb’im! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla» dedi. Allah onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. |
Suat Yıldırım |
"Ya Rabbî, ben kendime yazık ettim, affeyle beni?" dedi. Allah da onu bağışladı. Çünkü O gafurdur, rahîmdir. |
Süleyman Ateş |
"Rabbim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla!" dedi. (Allâh) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. |
Şaban Piriş |
Rabbim, ben kendime zulmettim, Beni bağışla dedi. Allah da onu bağışladı. Nitekim O, bağışlayan ve merhamet edendir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dedi ki «Rabbim, gerçek şu ki, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla.» Böylece (Allah) onu bağışladı. Hiç şüphe yok O, bağışlayandır, esirgeyendir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Rabbim, öz benliğime zulmettim, beni affet" diye yakardı da Allah onu affetti. Gafûr O’dur, Rahîm O’dur. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
He prayed "O my Lord! I have indeed wronged my soul! Do Thou then forgive me!" So (Allah) forgave him for He is the Oft-Forgiving, Most Merciful. |
قَالَ ḳāle |
dedi | ق و ل |
رَبِّ rabbi |
Rabbim | ر ب ب |
إِنِّي innī |
gerçekten ben | |
ظَلَمْتُ Zelemtu |
zulmettim | ظ ل م |
نَفْسِي nefsī |
nefsime | ن ف س |
فَاغْفِرْ feğfir |
bağışla | غ ف ر |
لِي lī |
beni | |
فَغَفَرَ feğafera |
(Allah) bağışladı | غ ف ر |
لَهُ lehu |
onu | |
إِنَّهُ innehu |
çünkü O | |
هُوَ huve |
O | |
الْغَفُورُ l-ğafūru |
çok bağışlayandır | غ ف ر |
الرَّحِيمُ r-raHīmu |
çok esirgeyendir | ر ح م |