وَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَىٰ قَالَ يَا مُوسَىٰ إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ

Ve cae racülüm min aksal medıneti yes’a kale ya musa innel melee ye’temirune bike li yaktüluke fahruc innı leke minen nasıhıyn

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve şehrin öte yanından koşa koşa birisi geldi de ey Mûsâ dedi, ileri gelenler, seni öldürmek için birbirleriyle görüşüp danışmadalar, hemen çık git, şüphe etme ki ben sana öğüt verenlerdenim.

Abdullah Parlıyan

Tam o sırada, şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi. "Ülkenin ileri gelenleri, seni öldürmek üzere hakkında görüşme yapıyorlar; hemen buradan çık git, ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"

Adem Uğur

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

Ahmed Hulusi

Şehrin uzak ucundan bir adam koşarak geldi... Dedi ki "Ey Musa! Şehrin ileri gelenleri, senin öldürülmen konusunu tartışıyorlar... Kaç buradan... Şüphesiz sana öğüt verenlerdenim."

Ahmet Varol

’Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında aralarında görüşüyorlar. Hemen çık. Gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim.’

Ali Bulaç

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

Ali Fikri Yavuz

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. Şöyle dedi "- Ey Mûsa, şehrin ileri gelenleri seni öldürmek için hakkında müzakere yapıyorlar. Hemen çık git, muhakkak ki ben senin iyiliğini istiyenlerdenim."

Bayraktar Bayraklı

Şehrin en ileri gelenlerinden biri koşarak geldi ve “Ey Mûsâ! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş! Doğrusu ben sana öğüt verenlerdenim” dedi.

Bekir Sadak

sehrin obur ucundan kosarak bir adam geldi «Ey Musa! Ileri gelenler, seni oldurmek icin aralarinda gorusuyorlar. Hemen uzaklas. Dogrusu ben sana ogut veriyorum» dedi.

Celal Yıldırım

Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve «Ey Musâ !» dedi, «şüphen olmasın ki ileri gelenler seni öldürmek için (kendi aralarında) görüşüyorlar. Vakit kaybetmeden (şehirden) hemen çık. Çünkü ben elbette öğüt verip iyi düşünenlerdenim.»

Cemal Külünkoğlu

(O sırada) şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık! Şüphesiz ben senin iyiliğini isteyenlerdenim!” dedi.

Diyanet İşleri

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. "Ey Mûsâ! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık. Şüphesiz ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.

Diyanet Vakfı

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

Edip Yüksel

Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, "Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Şehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki «Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim.»

Fizil-al il Kuran

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi; «Ey Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum» dedi.

Gültekin Onan

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki "Ey Musa, önde gelenler seni öldürmeyi buyuruyorlar, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

Harun Yıldırım

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

Hasan Basri Çantay

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. «Musa, dedi, (şehrin) öne gelenler (i) seni öldürmek için (toplandılar), hakkında müzâkere ediyorlar. Hemen (buradan) çık (git). Şübhesiz ki ben senin hayırhaahlarındanım».

Hayrat Neşriyat

Sonunda (bu haberin yayılması üzerine) şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi (ve) `Ey Mûsâ! Doğrusu (şehrin) ileri gelenler(i) seni öldürmek için hakkında müzâkere ediyorlar; hemen (bu şehirden) çık; gerçekten ben sana nasîhat edenlerdenim` dedi.

İbn-i Kesir

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi ve dedi ki Ey Musa; ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık git, doğrusu ben, sana öğüt verenlerdenim.

İlyas Yorulmaz

Şehrin uzak bir köşesinden koşarak gelen bir adam "Ey Musa! Seni öldürmek için görevliler seni yakalama emri aldılar. Bu şehirden çık. Ben sana bunu tavsiye ediyorum" dedi.

İskender Ali Mihr

Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi "Ey Musa! (Kavmin) ileri gelenleri mutlaka seni öldürme emrini vermek için konuşuyorlar. Öyleyse hemen (şehirden) çık. Muhakkak ki ben, sana öğüt verenlerdenim." dedi.

Kadri Çelik

Şehrin öte başından bir adam koşarak gelip dedi ki "Ey Musa! Önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler. Artık sen çık git; gerçekten ben senin iyiliğini dileyenlerdenim."

Muhammed Esed

Tam o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "(Ülkenin) ileri gelenleri seni öldürmek üzere hakkında görüşüyorlar; hemen çık git; şüphesiz ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"

Mustafa İslamoğlu

İşte bu sırada kentin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "Soylular seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar, derhal (burayı) terk et! Ve şunu da unutma ki, ben senin iyiliğini isteyen biriyim."

Ömer Nasuhi Bilmen

Şehrin uzak tarafından bir şahıs koşarak geldi, dedi ki «Ya Mûsa! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında müşaverede bulunuyorlar, hemen çık (git). Şüphe yok ki, ben senin için hayırhâh olanlardanım.»

Ömer Öngüt

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi ve "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Buradan çık git, doğrusu ben sana öğüt veriyorum. " dedi.

Sadık Türkmen

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi; "Ey Musa! İleri gelenler senin hakkında aralarında konuşuyorlar; seni öldürmek için! Hemen burayı terket! Ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.

Seyyid Kutub

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi; «Ey Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum» dedi.

Suat Yıldırım

Derken, şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve dedi ki"Ne yapıyorsun Mûsa? Yetkililer idam istemi ile senin hakkında karar vermek üzere toplantı halindeler. Beni dinlersen derhal şehri terk et! Ben, hakikaten senin iyiliğini isteyen biriyim!"

Süleyman Ateş

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Mûsâ, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. Sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."

Şaban Piriş

Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi -Ey Musa! dedi. İleri gelenler seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git! Ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim.

Tefhim-ul Kur'an

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki «Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim.»

Yaşar Nuri Öztürk

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi "Ey Mûsa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim."

Yusuf Ali (İngilizce)

And there came a man, running, from the furthest end of the City. He said "O Moses! the Chiefs are taking counsel together about thee, to slay thee so get thee away, for I do give thee sincere advice."

KELİME KÖKLERİ
وَجَاءَ
ve cā'e
ve geldi ج ي ا
رَجُلٌ
raculun
bir adam ر ج ل
مِنْ
min
أَقْصَى
eḳSā
öbür ucundan ق ص و
الْمَدِينَةِ
l-medīneti
şehrin م د ن
يَسْعَىٰ
yes’ǎā
koşarak س ع ي
قَالَ
ḳāle
dedi ق و ل
يَا مُوسَىٰ
yā mūsā
Musa
إِنَّ
inne
şüphesiz ki
الْمَلَأَ
l-melee
ileri gelenler م ل ا
يَأْتَمِرُونَ
ye’temirūne
aralarında konuşuyorlar ا م ر
بِكَ
bike
seni
لِيَقْتُلُوكَ
liyeḳtulūke
seni öldürmek için ق ت ل
فَاخْرُجْ
feḣruc
sen çık (git) خ ر ج
إِنِّي
innī
elbette ben
لَكَ
leke
sana
مِنَ
mine
-den(im)
النَّاصِحِينَ
n-nāSiHīne
öğüt verenler- ن ص ح