وَلَمَّا تَوَجَّهَ تِلْقَاءَ مَدْيَنَ قَالَ عَسَىٰ رَبِّي أَنْ يَهْدِيَنِي سَوَاءَ السَّبِيلِ
Ve lemma teveccehe tilkae medyene kale asa rabbı ey yehdiyenı sevaes sebıl
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Medyen tarafına yönelince de umarım ki dedi, Rabbim, beni doğru yola sevk eder. |
Abdullah Parlıyan |
"Umarım Rabbim beni doğru yola yönlendirir" dedi. |
Adem Uğur |
Medyen’e doğru yöneldiğinde Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir, dedi. |
Ahmed Hulusi |
Medyen (Şuayb a.s.ın memleketi) tarafına yöneldiğinde (Musa) dedi ki "Umulur ki Rabbim, düzlüğe çıkartır!" |
Ahmet Varol |
’Umarım Rabbim beni doğru yola iletir’ dedi. |
Ali Bulaç |
Medyen’e doğru yöneldiğinde de "Umarım Rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir" dedi. |
Ali Fikri Yavuz |
Mûsa Medyen (şehrine) doğru yönelince dedi ki "- Umarım, Rabbim bana doğru yolu gösterir (de Medyen’e giderim)." |
Bayraktar Bayraklı |
Medyen`e doğru yöneldiğinde, “Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir” dedi. |
Bekir Sadak |
Medyen’e dogru yoneldiginde «Rabbimin bana dogru yolu gosterecegini umarim» dedi. |
Celal Yıldırım |
Ve Medyen tarafına yöneldiğinde şöyle dedi, «Rabbimin beni doğru yola eriştireceğini umarım.» |
Cemal Külünkoğlu |
(Musa şehirden çıkıp) Medyen`e doğru yöneldiğinde “Umarım Rabbim bana doğru yolu gösterir!” dedi. |
Diyanet İşleri |
(Şehirden çıkıp) Medyen’e doğru yöneldiğinde, "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Medyen’e doğru yöneldiğinde Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir, dedi. |
Edip Yüksel |
Medyen’e doğru yönelince, "Umarım Efendim beni doğruya iletir" dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Medyen’e doğru yöneldiğinde «Umarım Rabbim beni doğru yola iletir.» dedi. |
Fizil-al il Kuran |
Medyen’e doğru yönelince; «Ümit ederim ki Rabb’im doğru yola iletir.» dedi. |
Gültekin Onan |
Medyen’e doğru yöneldiğinde de "Umarım rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir" dedi. |
Harun Yıldırım |
Medyen’e doğru yöneldiğinde Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir, dedi. |
Hasan Basri Çantay |
(Musa) Medyen tarafına yönelince dedi ki «Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir». |
Hayrat Neşriyat |
Nihâyet Medyen`e doğru yönelince `Olur ki Rabbim, beni yolun doğrusuna ulaştırır` dedi. |
İbn-i Kesir |
Medyen tarafına yöneldiğinde dedi ki Umarım ki Rabbım, beni yolun doğrusuna hidayet eder. |
İlyas Yorulmaz |
Musa, Medyen tarafına gitmek için yöneldiğinde "Rabbimin beni doğru bir yola ileteceğini umuyorum " dedi. |
İskender Ali Mihr |
Ve (Musa A.S), Medyen (şehri) tarafına döndüğü zaman "Rabbimin beni sevva edilmiş yola hidayet etmesini (ulaştırmasını) umarım." dedi. |
Kadri Çelik |
Medyen’e doğru yöneldiğinde de, "Umarım Rabbim, beni doğru bir yola hidayet eder" dedi. |
Muhammed Esed |
Ve Medyen’e doğru yola çıkarken (kendi kendine) "Umarım, Rabbim beni (böylece) doğru yola yöneltir!" dedi. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Medyen`e doğru yola koyulurken "Umarım Rabbim beni doğru yola yönlendirir" dedi. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, Medyen tarafına yöneldi, dedi ki «Rabbimin beni düz bir yola erdirmesi umulur.» |
Ömer Öngüt |
Medyen’e doğru yöneldiğinde "Umarım ki Rabbim beni doğru yola iletir. " dedi. |
Sadık Türkmen |
Medyen‘e doğru yöneldiğinde de "Umarım ki Rabbim beni doğru yola eriştirir" dedi. |
Seyyid Kutub |
’Umarım, Rabbim beni doğru, normal bir yola yöneltti’ dedi. |
Suat Yıldırım |
Medyen tarafına yönelince "Umarım Rabbim beni doğru yola yöneltir." dedi. |
Süleyman Ateş |
Medyen’e doğru yönelince "Umarım ki Rabbim beni doğru yola iletir" dedi. |
Şaban Piriş |
Medyen tarafına yöneldiğinde "Rabbimin bana doğru yolu göstermesini umuyorum." dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Medyen’e doğru yöneldiğinde de «Umarım Rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir» dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Medyen tarafına yönelince şöyle dedi "Umarım Rabbim beni isabetli bir yola kılavuzlar." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then, when he turned his face towards (the land of) Madyan, he said "I do hope that my Lord will show me the smooth and straight Path." |
وَلَمَّا velemmā |
ne zaman ki | |
تَوَجَّهَ teveccehe |
yönelince | و ج ه |
تِلْقَاءَ tilḳā'e |
tarafına | ل ق ي |
مَدْيَنَ medyene |
Medyen | |
قَالَ ḳāle |
dedi | ق و ل |
عَسَىٰ ǎsā |
umarım ki | ع س ي |
رَبِّي rabbī |
Rabbim | ر ب ب |
أَنْ en |
||
يَهْدِيَنِي yehdīenī |
beni iletir | ه د ي |
سَوَاءَ sevā'e |
doğru | س و ي |
السَّبِيلِ s-sebīli |
yola | س ب ل |