وَإِبْرَاهِيمَ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ ۖ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ve ibrahıme iz kale li kavmihı’büdüllahe vettekuh zaliküm hayrul leküm in küntüm ta’lemun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve İbrahîm de hani kavmine demişti ki Allah’a kulluk edin ve çekinin ondan; bilseniz bu, size daha hayırlıdır. |
Abdullah Parlıyan |
"Allah’a kulluk edin ve hayatınızı Allah’ın kitabına göre yaşayın. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır!" diye seslendi. |
Adem Uğur |
İbrahim’i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti Allah’a kulluk edin. O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır. |
Ahmed Hulusi |
İbrahim... Hani (İbrahim) toplumuna dedi ki "Allâh’a kulluk edin ve O’ndan korunun! Anlayabilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Ahmet Varol |
’Allah’a kulluk edin ve O’ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. |
Ali Bulaç |
İbrahim de; hani kavmine demişti ki "Allah’a kulluk edin ve O’ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Ali Fikri Yavuz |
İbrahîm’i de kavmine peygamber gönderdik. Hani kavmine şöyle demişti "- Allah’a ibadet edin; ve O’ndan korkun. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz. |
Bayraktar Bayraklı |
“Allah`a kulluk ediniz. O`na karşı gelmekten sakınınız! Eğer bilmiş olsanız, bu sizin için daha iyidir.” |
Bekir Sadak |
Ibrahim’i de gonderdik. Milletine «Allah’a kulluk edin, O’ndan sakinin; bilirseniz bu sizin icin daha iyidir» dedi. |
Celal Yıldırım |
İbrahim’i de (uyarıcı olarak gönderdik). Hani bir vakit O, milletine demişti ki «Allah’a ibâdet edin ve O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için hayırlıdır. |
Cemal Külünkoğlu |
İbrahim`i de peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti “Allah`a kulluk edin ve O`na karşı gelmekten sakının! Eğer bilirseniz, böyle yapmanız sizin için daha hayırlıdır.” |
Diyanet İşleri |
İbrahim’i de peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti "Allah’a kulluk edin, O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır." |
Diyanet Vakfı |
İbrahim’i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti Allah’a kulluk edin. O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır. |
Edip Yüksel |
İbrahim’i de… Halkına demişti ki, "ALLAH’a hizmet edin ve O’nu saygıyla dinleyin. Bilirseniz, bu sizin için daha iyidir." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İbrahim’i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti «Allah’a kulluk edin, O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır.» |
Fizil-al il Kuran |
İbrahim’i de peygamber olarak gönderdik. Hani o soydaşlarına dedi ki; «Allah’a kulluk ediniz, O’ndan korkunuz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.» |
Gültekin Onan |
İbrahim de; hani kavmine demişti ki "Tanrı’ya kulluk edin ve O’ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Harun Yıldırım |
İbrahim de; hani kavmine demişti ki "Allah’a ibadet edin ve O’ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Hasan Basri Çantay |
İbrâhîmi de (hatırla). Hani O, kavmine (şöyle) demişdi «Allaha ibâdet edin, On (un ikaabın) dan korkun. Bu, eğer bilirseniz, sizin için çok hayırlıdır». |
Hayrat Neşriyat |
İbrâhîm`i de (peygamber olarak gönderdik); hani kavmine şöyle demişti `Allah`a kulluk edin ve O`ndan sakının! Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.` |
İbn-i Kesir |
İbrahim’i de. Hani kavmine demişti ki Allah’a ibadet edin ve O’ndan sakının. Bilirseniz bu; sizin için daha hayırlıdır. |
İlyas Yorulmaz |
İbrahim de kavmine "Allah’a kulluk edin ve ondan korunun. Eğer bilirseniz bunları yapmak sizin için daha hayırlıdır. " |
İskender Ali Mihr |
Ve İbrâhîm (A.S), kavmine "Allah’a kul olun ve O’na karşı takva sahibi olun. Eğer siz biliyorsanız, bu sizin için daha hayırlıdır." demişti. |
Kadri Çelik |
İbrahim de hani kavmine demişti ki "Allah’a kulluk edin ve O’ndan korkup sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Muhammed Esed |
Ve İbrahim (de, Bizden aldığı ilhamla) kavmine dönerek "Allah’a kulluk edin ve O’na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır!" diye seslendi. |
Mustafa İslamoğlu |
İbrahim`i de (göndermiştik). Hani o kavmine demişti ki "Yalnız Allah`a kulluk edin ve O`na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; eğer bilirseniz, bu sizin için çok daha hayırlıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
İbrahim’i de (yâd et) O vakit ki, kavmine dedi «Allah’a ibadet edin ve O’ndan korkun. Bu, sizin için eğer bilir kimseler oldunuz iseniz, pek hayırlıdır.» |
Ömer Öngüt |
İbrahim’i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti "Allah’a kulluk edin, O’ndan korkun. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır. " |
Sadık Türkmen |
Ve ibrahim’i de (gönderdik). Hani kavmine dedi ki "Allah’a kulluk edin, O’ndan korkup sakının! Eğer biliyor iseniz, bu sizin için daha iyidir. |
Seyyid Kutub |
İbrahim’i de peygamber olarak gönderdik. Hani o soydaşlarına dedi ki; «Allah’a kulluk ediniz, O’ndan korkunuz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.» |
Suat Yıldırım |
İbrâhim’i de resul olarak gönderdik. "Ey benim halkım!" dedi, "yalnız Allah’a ibadet edin ve O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, böyle yapmanız sizin için daha hayırlıdır." |
Süleyman Ateş |
İbrâhim’i de (gönderdik). Kavmine dedi ki "Allah’a kulluk edin, O’ndan korkun, bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." |
Şaban Piriş |
Hani, İbrahim de kavmine şöyle demişti -Allah’a kulluk edin ve O’ndan korkun! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. |
Tefhim-ul Kur'an |
İbrahim de; hani kavmine demişti ki «Allah’a kulluk edin ve O’ndan korkup sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
İbrahim’i de gönderdik. Toplumuna şöyle demişti "Allah’a kulluk/ibadet edin, O’ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And (We also saved) Abraham behold, he said to his people, "Serve Allah and fear Him that will be best for you- If ye understand! |
وَإِبْرَاهِيمَ ve ibrāhīme |
ve İbrahim(i gönderdik) | |
إِذْ iƶ |
hani | |
قَالَ ḳāle |
dedi ki | ق و ل |
لِقَوْمِهِ liḳavmihi |
kavmine | ق و م |
اعْبُدُوا ǎ’budū |
kulluk edin | ع ب د |
اللَّهَ llahe |
Allah’a | |
وَاتَّقُوهُ vetteḳūhu |
ve O’ndan korkun | و ق ي |
ذَٰلِكُمْ ƶālikum |
bu | |
خَيْرٌ ḣayrun |
daha hayırlıdır | خ ي ر |
لَكُمْ lekum |
sizin için | |
إِنْ in |
eğer | |
كُنْتُمْ kuntum |
iseniz | ك و ن |
تَعْلَمُونَ teǎ’lemūne |
biliyor(lar) | ع ل م |