قَالَ إِنَّ فِيهَا لُوطًا ۚ قَالُوا نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا ۖ لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ

Kale inne fıha luta kalu nahnü a’lemü bi men fıha le nünecciyennehu ve ehlehu illemraetehu kanet minel ğabirın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

İbrâhim, orada Lût da var demişti de onlar, biz daha iyi biliriz demişlerdi, orada kim var; onu ve âilesini kurtaracağız, ancak karısı kurtulmayacak, o, şüphe yok ki orada kalanlardan olacak.

Abdullah Parlıyan

"Kimin orada olduğunu biz daha iyi biliyoruz. O’nu ve karısı dışındaki, bütün aile afradını kesinlikle kurtaracağız. Karısı ise, geride bırakılanlar arasında yer alıp, helak edilenlerden olacaktır."

Adem Uğur

(İbrahim) dedi ki Ama orada Lût var! Şöyle cevap verdiler Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o, (azapta) kalacaklar arasındadır.

Ahmed Hulusi

(İbrahim) dedi ki "Muhakkak ki orada Lût var?" Dediler ki "Orada kim olduğunu biliriz... Mutlaka Onu ve Onun ailesini kurtaracağız... Karısı hariç; o geride kalanlardan oldu."

Ahmet Varol

’Orada kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Onu ve karısı dışında ailesini kurtaracağız. O ise geride kalacaklardandır’ dediler.

Ali Bulaç

Dedi ki "Onun içinde Lut da vardır." Dediler ki "Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır."

Ali Fikri Yavuz

İbrahîm dedi ki, onların içinde (zalim olmıyan) Lût da var. Onlar "- Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi biliriz. Hem onu, hem ailesini kurtaracağız, ancak karısı müstesna; o azab içinde kalanlardan oldu" dediler.

Bayraktar Bayraklı

“Biz, orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnızca karısı müstesna; o, azapta kalacaklar arasındadır.”

Bekir Sadak

Ibrahim «Ama Lut oradadir» dedi, elciler «Biz orada olanlari daha iyi biliriz; onu ve geride kalanlardan olacak karisi disinda ailesini kurtaracagiz» dediler.

Celal Yıldırım

(Bunun üzerine) İbrâhim, «o kasabada Lût bulunuyor» dedi. Elçiler, «biz kasabada olanları çok iyi biliyoruz; karısı dışında Lût’u da aile efradını da mutlaka kurtaracağız. Karısına gelince, o, geride kalan (sapıklardan biridir» diye cevap verdiler.

Cemal Külünkoğlu

İbrahim “Ama orada Lût var” deyince, elçiler şöyle dediler “Biz orada kimlerin olduğunu herkesten iyi biliyoruz. Lut`u ve yakınlarını (Allah`ın emriyle) kurtaracağız. Yalnız karısı orada kalarak azaba çarpılanlardan olacaktır.”

Diyanet İşleri

İbrahim, "Ama orada Lût var" dedi. Onlar, "Orada kimin bulunduğunu biz daha iyi biliriz. Biz, onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Ancak karısı başka. O, geri kalıp helâk edilenlerden olacaktır."

Diyanet Vakfı

(İbrahim) dedi ki Ama orada Lût var! Şöyle cevap verdiler Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o, (azapta) kalacaklar arasındadır.

Edip Yüksel

Dedi ki, "Ama orada Lut var." Onlar da, "Orada kimlerin bulunduğunu iyi biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız, fakat karısı hariç; o geride kalacaklardandır" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

(İbrahim) dedi ki «Ama orada Lut var!» Şöyle cevap verdiler «Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasındadır.»

Fizil-al il Kuran

İbrahim «Ama orada Lût var» deyince, elçiler şöyle dediler «Biz orada kimlerin olduğunu herkesten iyi biliyoruz. Lût’u ve yakınlarını kurtaracağız. Yalnız eşi orada kalarak azaba çarpılanlardan olacaktır.»

Gültekin Onan

Dedi ki "Onun içinde Lut da vardır." Dediler ki "Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ehlini (ailesini) muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır."

Harun Yıldırım

Dedi ki "Onun içinde Lût da vardır." Dediler ki "Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O, geride kalacaklardandır."

Hasan Basri Çantay

(İbrâhîm) «Onların içinde, dedi, Luut da var». Dediler ki «Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi bileniz. Onu da, ehlini de muhakkak kurtaracağız. Yalınız geride (azâbda) kalacaklardan olan karısı müstesna».

Hayrat Neşriyat

(İbrâhîm) `Ama orada Lût var!` dedi. (Onlar) `Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi bilenleriz; onu ve âilesini mutlaka kurtaracağız; ancak karısı hâriç; (o, inkârı sebebiyle) geride kalacak (helâk edilecek) olanlardandır` dediler.

İbn-i Kesir

Ama Lut oradadır, dedi. Elçiler de Biz, orada olanları daha iyi biliyoruz. Onu ve geride kalanlardan karısı dışında ailesini kurtaracağız, dediler.

İlyas Yorulmaz

İbrahim "Onların içinde Lut var" dedi. Melekler "Biz orada kimlerin olduğunu biliyoruz. Lut’u ve ona inanan ehlini kurtaracağız, yalnızca karısı hariç. Çünkü karısı helak edilenlerden olacak" dediler.

İskender Ali Mihr

(İbrâhîm A.S) "Orada Lut (A.S) var." dedi. (Resûller) "Orada kim var, biz daha iyi biliriz. O’nu ve O’nun hanımı hariç, ailesini mutlaka kurtaracağız. (O’nun hanımı) geride kalanlardan olacak." dediler.

Kadri Çelik

(İbrahim) Dedi ki "Onun (kavminin) içinde Lut da vardır." Elçiler, "Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi bilmekteyiz. Kendi karısı dışında, onu da ailesini de muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır" dediler.

Muhammed Esed

(Fakat İbrahim) "Ama Lut da onlar arasında yaşıyor!" diye haykırdı(ğı zaman) şu cevabı verdiler "Kimin orada olduğunu iyi biliyoruz; o’nu ve karısı dışındaki bütün aile efradını kesinlikle koruyacağız karısı ise geride bırakılanlar arasında yer alacak."

Mustafa İslamoğlu

(İbrahim) "Peki ama" dedi, "Lut da onların içinde yaşıyor!" (Elçiler) "Biz" dediler, "onların arasında kimlerin yaşadığını çok iyi biliyoruz; sonuçta onu ve (iman) ailesini mutlaka kurtaracağız; ne ki onun karısı hariç zaten o kadın, döküntülerden biri olmalıydı."

Ömer Nasuhi Bilmen

Dedi ki «Orada muhakkak ki, Lût vardır. Dediler ki «Biz orada kim olduğunu daha iyi biliriz. Elbette O’nu ve ehlini kurtaracağız, karısı müstesna. O geride kalanlardan oldu.»

Ömer Öngüt

(İbrahim) "Amma orada Lut var!" dedi. Şöyle cevap verdiler "Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve âilesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesnâ. O, (azapta) kalacaklar arasındadır.

Sadık Türkmen

(fakat ibrahim) dedi ki "Orada Lût da var ama!" (diyerek endişelendi). Dediler ki "Orada kimin bulunduğunu biz daha iyi biliriz. Elbette onu ve ailesini (ona inananları) kurtaracağız. Ancak onun hanımı hariç! Çünkü o, geride/azapta kalacaklardan oldu."

Seyyid Kutub

«Biz orada kimlerin olduğunu herkesten iyi biliyoruz. Lût’u ve yakınlarını kurtaracağız. Yalnız eşi orada kalarak azaba çarpılanlardan olacaktır.»

Suat Yıldırım

İbrâhim "Ama Lût da orada!" deyince onlar şöyle cevap verdiler "Orada bulunanları biz pek iyi biliyoruz. Onu ve yakınlarını kurtaracağız, yalnız eşi geride kalıp helâk edilenler arasında olacak."

Süleyman Ateş

(İbrâhim) dedi "Ama orada Lût var?" Dediler "Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi biliriz. Onu ve âilesini kurtaracağız. Yalnız karısı (azâbda) kalacaklardandır."

Şaban Piriş

İbrahim -Fakat orada Lut var, dedi. -Biz, orada kimin olduğunu daha iyi biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız, karısı hariç. O geride kalanlardandır dediler.

Tefhim-ul Kur'an

Dedi ki «Onun içinde Lût da vardır.» Dediler ki «Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi bilmekteyiz. Kendi karısı dışında, onu da, ailesini de muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır.»

Yaşar Nuri Öztürk

İbrahim dedi "Ama orada Lût var." Dediler "Orada kim olduğunu biz daha iyi biliyoruz. Elbette ki onu ve ailesini kurtaracağız. Karısı hariç. O, geride kalanlardan olacak."

Yusuf Ali (İngilizce)

He said "But there is Lut there." They said "Well do we know who is there we will certainly save him and his following,- except his wife she is of those who lag behind!"

KELİME KÖKLERİ
قَالَ
ḳāle
(İbrahim) dedi ki ق و ل
إِنَّ
inne
ama
فِيهَا
fīhā
orada vardır
لُوطًا
lūTen
Lut
قَالُوا
ḳālū
dediler ki ق و ل
نَحْنُ
neHnu
biz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi biliriz ع ل م
بِمَنْ
bimen
kimin bulunduğunu
فِيهَا
fīhā
orada
لَنُنَجِّيَنَّهُ
lenunecciyennehu
onu kurtaracağız ن ج و
وَأَهْلَهُ
ve ehlehu
ve ailesini ا ه ل
إِلَّا
illā
yalnız
امْرَأَتَهُ
mraetehu
karısı م ر ا
كَانَتْ
kānet
olmuştur ك و ن
مِنَ
mine
-dan
الْغَابِرِينَ
l-ğābirīne
kalacaklar- غ ب ر