مَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ اللَّهِ فَإِنَّ أَجَلَ اللَّهِ لَآتٍ ۚ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Men kane yercu likaellahi fe inne ecelellahi leat ve hüves semıul alım
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kim, Tanrı’ya kavuşmayı umarsa artık şüphe yok ki Allah’ın takdîr ettiği zaman elbette gelecek ve odur duyan, bilen. |
Abdullah Parlıyan |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, hiç şüphesiz Allah’ın tesbit ettiği süresi yaklaşarak gelmektedir. O herşeyi işiten ve herşeyi bilendir. |
Adem Uğur |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir. |
Ahmed Hulusi |
Kim Allâh’ın likâsını (ismi Allâh olanın, şuurunda Esmâ’sıyla açığa çıkışını fıtratınca yaşamayı) umuyorsa, (bilsin ki) muhakkak ki Allâh’ın takdiri olan bedenli yaşam sürecinin sonu elbette gelir! "HÛ"; Es Semi’dir, El Aliym’dir. |
Ahmet Varol |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa (bilsin ki) Allah’ın belirlediği vakit muhakkak gelecektir. O, duyandır, bilendir. |
Ali Bulaç |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah’ın (tespit ettiği) süresi yaklaşarak-gelmektedir. O, işitendir, bilendir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kim (cennetde) Allah’a kavuşmayı arzu ederse, şübhesiz ki Allah’ın tayin ettiği vakit (kıyamet) gelecektir. O, Semî’dir = kulların sözlerini işitir, Alîm’dir- inanç ve amellerini bilir. |
Bayraktar Bayraklı |
Allah`a kavuşmayı uman bilsin ki, Allah`ın belirlediği vakit gelecektir. Allah her şeyi işitir; her şeyi bilir. |
Bekir Sadak |
Allah’la karsilasmayi uman bilsin ki, Allah’in bunun icin belirttigi vakit gelecektir. O, isitir ve bilir. |
Celal Yıldırım |
Kim Allah’a kavuşmayı umarsa, elbette Allah’ın belirlediği ecel gelecektir. Allah işiten ve bilendir. |
Cemal Külünkoğlu |
Kim Allah`a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, (bu buluşma için) Allah`ın belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir. |
Diyanet İşleri |
Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
Diyanet Vakfı |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir. |
Edip Yüksel |
Kim ALLAH ile karşılaşmayı umuyorsa, (şunu bilsin ki) ALLAH’la randevu mutlaka gerçekleşecektir. O, İşitendir, Bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Her kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O her şeyi işiten ve bilendir. |
Fizil-al il Kuran |
Kim Allah’a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, Allah’ın bu buluşma için belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O her şeyi işitir ve her şeyi bilir. |
Gültekin Onan |
Kim Tanrı’ya kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Tanrı’nın eceli yaklaşarak gelmektedir. O, işitendir, bilendir. |
Harun Yıldırım |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir. |
Hasan Basri Çantay |
Kim Allaha kavuşmayı umarsa şübhe yok ki Allahın ta’yîn etdiği (o) vakit her halde gelecekdir. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir. |
Hayrat Neşriyat |
Kim Allah`a kavuşmayı umuyorsa, artık şübhesiz ki, (bunun için) Allah`ın ta`yîn ettiği vakit mutlaka gelicidir. Çünki O, Semî` (hakkıyla işiten)dir, Alîm (herşeyi bilen)dir. |
İbn-i Kesir |
Kim Allah’a kavuşmayı umarsa; muhakkak ki Allah’ın belirttiği vakit mutlaka gelecektir. O; Semi’dir. Alim’dir. |
İlyas Yorulmaz |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın belirlediği hesap vakti mutlaka gelecektir. O Allah her şeyi işiten ve her şeyi bilendir. |
İskender Ali Mihr |
Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir. |
Kadri Çelik |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah’ın (tespit ettiği) süresi yaklaşarak gelmektedir. O işitendir, bilendir. |
Muhammed Esed |
Kim (Kıyamet Günü) Allah’a kavuşmayı (ümit ve korku ile) beklerse (o Gün’e hazırlıklı olsun) çünkü Allah’ın (her insan ömrü için) takdir ettiği vade mutlaka gelip çatacaktır ve O her şeyi bilen, her şeyi işitendir! |
Mustafa İslamoğlu |
Zaten kim Allah`ın huzuruna çıkmayı bekliyorsa, iyi bilsin ki Allah`ın takdir ettiği süre bir gün mutlaka gelip çatacaktır üstelik O her şeyi bilip işitendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Her kim Allah’a kavuşmayı ümit ederse elbette Allah’ın tayin ettiği müddet, herhalde gelicidir ve o bihakkın işitendir, bilendir. |
Ömer Öngüt |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O işitendir, bilendir. |
Sadık Türkmen |
Kim Allah ile karşılaşmayı umuyorsa, hiç şüphesiz, Allah’ın süresi yaklaşarak gelmektedir. O işitendir, bilendir. |
Seyyid Kutub |
Kim Allah’a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, Allah’ın bu buluşma için belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O her şeyi işitir ve her şeyi bilir. |
Suat Yıldırım |
Kim Allah’a kavuşmayı ümid ediyorsa bilsin ki Allah’ın tayin ettiği vâde mutlaka gelecektir. O her şeyi hakkıyla işitir ve bilir. |
Süleyman Ateş |
Kim Allâh ile buluşmayı umarsa; Allâh’ın (buluşma) süresi gelmektedir. O, işitendir, bilendir. |
Şaban Piriş |
Kim Allah’a kavuşmayı umarsa, şüphesiz Allah’ın belirlediği süre gelecektir. O işitendir bilendir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah’ın (tesbit ettiği) süresi yaklaşarak gelmektedir. O, işitendir, bilendir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Allah’a kavuşmayı umanlara gelince, şu bir gerçek ki, Allah’ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, Semî’dir, Alîm’dir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
For those whose hopes are in the meeting with Allah (in the Hereafter, let them strive); for the term (appointed) by Allah is surely coming and He hears and knows (all things). |
مَنْ men |
kim | |
كَانَ kāne |
ise | ك و ن |
يَرْجُو yercū |
umuyor | ر ج و |
لِقَاءَ liḳā'e |
ile buluşmayı | ل ق ي |
اللَّهِ llahi |
Allah | |
فَإِنَّ feinne |
şüphesiz | |
أَجَلَ ecele |
(buluşma) vakti | ا ج ل |
اللَّهِ llahi |
Allah’ın | |
لَاتٍ lātin |
gelmektedir | ا ت ي |
وَهُوَ ve huve |
ve O | |
السَّمِيعُ s-semīǔ |
işitendir | س م ع |
الْعَلِيمُ l-ǎlīmu |
bilendir | ع ل م |