أَوَلَمْ يَكْفِهِمْ أَنَّا أَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَرَحْمَةً وَذِكْرَىٰ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
E ve lem yekfihim enna enzelna aleykel kitabe yütla aleyhim inne fı zalike le rahmetev ve zikra li kavmiy yü’minun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara yetmez mi ki şüphe yok, sana kitap indirdik, onlara okunup durmada; şüphe yok ki bu kitapta elbette inanan topluluğa hem rahmet var, hem öğüt. |
Abdullah Parlıyan |
Hayret doğrusu! Kendilerine okunup duran bu kitabı, sana indirmemiz onlara yetmez mi? Şüphesiz O’nda iman eden bir toplum için, hem rahmet, hem de öğüt vardır. |
Adem Uğur |
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
Ahmed Hulusi |
Kendilerine bildirilen O BİLGİ’yi sana inzâl etmiş olmamız, onlara yeterli gelmedi mi? Muhakkak ki bunda iman eden topluma elbette bir rahmet ve öğüt vardır. |
Ahmet Varol |
Kendilerine okunan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için bir rahmet ve öğüt vardır. |
Ali Bulaç |
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Sana indirdiğimiz bu Kur’an, o mucize istiyenlere karşı okunub dururken, (hâlâ mucize olarak) kendilerine kâfi gelmedi mi? Şübhesiz ki Kur’an’da, iman edecek bir millet için büyük bir rahmet ve bir öğüd var. |
Bayraktar Bayraklı |
Kendilerine okunan bu Kitab`ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu ? Bu olay, mü`minler için ders alınacak, düşündürücü bir rahmettir. |
Bekir Sadak |
Kendilerine okunan bir Kitap’i sana indirmis olmamiz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk icin rahmet ve ibret vardir. |
Celal Yıldırım |
Bizim sana indirdiğimiz Kitab’ın onlara karşı okunması kendilerine yetmiyor mu ? Şüphesiz ki bunda imân eden bir millete rahmet ve öğüt vardır. |
Cemal Külünkoğlu |
Kendilerine okunan (bu) Kitab`ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman edecek bir toplum için rahmet ve ibret vardır. |
Diyanet İşleri |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
Diyanet Vakfı |
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
Edip Yüksel |
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda gerçeği onaylayan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sana indirdiğimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır. |
Fizil-al il Kuran |
Kendilerine okunan bu Kitab’ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu ? Bu olay, mü’minler için ders alınacak, düşündürücü bir rahmettir. |
Gültekin Onan |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda inanan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |
Harun Yıldırım |
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
Hasan Basri Çantay |
Sana indirdiğimiz o kitâb — ki (müstemirren) karşılarında okunub duruyor — onlara kâfi gelmedi mi? Onda îman edecek bir kavm için elbette (büyük) bir rahmet (ve ni’met) ve bir öğüt var. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz bizim sana indirdiğimiz (ve) kendilerine okunup durmakta olan bu Kitab, onlara yetmedi mi? Şübhesiz bunda, îmân edecek bir kavim için, gerçekten bir rahmet ve bir nasîhat vardır. |
İbn-i Kesir |
Kendilerine okunan bu kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda inanan bir kavim için rahmet ve öğüt vardır. |
İlyas Yorulmaz |
Mucize olarak kendilerine okunan, sana indirdiğimiz kitap onlara yetmiyor mu? Elbette ki bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır. |
İskender Ali Mihr |
Onlara okunmakta olan Kitab’ı, sana nasıl indirdiğimiz kendilerine kâfi gelmedi mi? Muhakkak ki mü’min olan bir kavim için bunda elbette rahmet ve zikir vardır. |
Kadri Çelik |
Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir hatırlatma vardır. |
Muhammed Esed |
Hayret! Bu ilahi kelamı, kendilerine iletmen için sana göndermiş olmamız onlara yetmez mi? Kuşkusuz onda rahmet(imizin tezahürü) ve iman edecek kimseler için bir uyarı vardır. |
Mustafa İslamoğlu |
Ne yani! Şimdi bu ilahı kelamı, kendilerine iletmen için sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Elbet bunda, inanancak bir toplum için tarifsiz bir rahmet ve ilahi bir uyarı zaten vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara kafi gelmedi mi ki, şüphesiz Biz senin üzerine kitabı indirdik, onlara karşı tilâvet olunmaktadır. Muhakkak ki, onda imân eden bir kavim için elbette bir rahmet ve bir nasihat vardır. |
Ömer Öngüt |
Kendilerine okunan Kitab’ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Şüphesiz ki iman eden bir kavim için bunda rahmet ve öğüt vardır. |
Sadık Türkmen |
Hayret! kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara (mucize olarak) yetmedi mi? Şüphesiz ki bunda (Kur’an’da); gerçeklere inanan bir toplum için elbette bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
Seyyid Kutub |
Kendilerine okunan bu Kitab’ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu ? Bu olay, mü’minler için ders alınacak, düşündürücü bir rahmettir. |
Suat Yıldırım |
Hem kendilerine okunan bu kitabı indirmemiz onlara kâfi gelmiyor mu? Elbette bunda iman edecek kimseler için bir rahmet ve yeterli bir ders vardır. |
Süleyman Ateş |
Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi? Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır. |
Şaban Piriş |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız, onlara yetmez mi? Çünkü onda inanacak bir toplum için rahmet ve öğüt vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Hiç şüphe yok, bunda iman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And is it not enough for them that we have sent down to thee the Book which is rehearsed to them? Verily, in it is Mercy and a Reminder to those who believe. |
أَوَلَمْ evelem |
||
يَكْفِهِمْ yekfihim |
onlara yetmedi mi? | ك ف ي |
أَنَّا ennā |
-ki biz | |
أَنْزَلْنَا enzelnā |
indirdik | ن ز ل |
عَلَيْكَ ǎleyke |
sana | |
الْكِتَابَ l-kitābe |
Kitabı | ك ت ب |
يُتْلَىٰ yutlā |
okunan | ت ل و |
عَلَيْهِمْ ǎleyhim |
kendilerine | |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
فِي fī |
vardır | |
ذَٰلِكَ ƶālike |
bunda | |
لَرَحْمَةً leraHmeten |
bir rahmet | ر ح م |
وَذِكْرَىٰ ve ƶikrā |
ve öğüt | ذ ك ر |
لِقَوْمٍ liḳavmin |
bir toplum için | ق و م |
يُؤْمِنُونَ yu'minūne |
inanan | ا م ن |