وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَحْسَنَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ
Vellezıne amenu ve amilus salihati le nükeffiranne ahüm seyyiatihim ve le necziyennehüm ahsenellezı kanu ya’melun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İnananların ve iyi işlerde bulunanların kötülüklerini elbette örteriz ve onları, yaptıklarından daha güzeliyle mükâfatlandırırız. |
Abdullah Parlıyan |
İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, biz onların kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıklarının en güzeline göre mükafatlandırırız. |
Adem Uğur |
İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Ahmed Hulusi |
İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onların kötülüklerini (nefsanî özelliklerini) kendilerinden elbette sileriz ve elbette yaptıklarının en güzeli ile kendilerini cezalandırırız! |
Ahmet Varol |
İman edip salih ameller işleyenlerin kötülüklerini muhakkak örtecek ve onlara yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. |
Ali Bulaç |
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. |
Ali Fikri Yavuz |
İman edib de salih ameller işliyenlerin kendilerinden günahlarını muhakkak örteriz; ve elbette işledikleri amellerin daha güzeli ile (on kat sevabla) onları mükâfatlandırırız. |
Bayraktar Bayraklı |
İman edip iyi amel işleyenlerin elbette kötülüklerini örteriz ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Bekir Sadak |
Inanip yararli is isleyenlerin kotuluklerini, and olsun ki, orteriz; onlari, yaptiklarindan daha guzeli ile mukafatlandiririz. |
Celal Yıldırım |
imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanların şüphesiz ki kötülüklerini (tevbeleri sebebiyle affedip) örter ve temizleriz ve yaptıklarını en güzeliyle mükâfatlandırırız. |
Cemal Külünkoğlu |
İnandıktan sonra doğru ve yararlı işler yapanların günahlarını elbette örteceğiz ve mutlaka onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendireceğiz. |
Diyanet İşleri |
İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız. |
Diyanet Vakfı |
İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayıp erdemli davrananların kötülüklerini elbette örteceğiz ve yapmış olduklarının daha iyisiyle onları ödüllendireceğiz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İman edip iyi işler yapanların kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Fizil-al il Kuran |
İman edip iyi ameller işleyenlerin kötülüklerini kesinlikle silecek ve onları iyiliklerinin daha üstün karşılıkları ile ödüllendireceğiz. |
Gültekin Onan |
İnanıp salih amellerde bulunanlar ise; biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz (keffirenne) ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. |
Harun Yıldırım |
İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Hasan Basri Çantay |
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanların kötülüklerini her halde (afv ile) örteriz ve her halde o işlemekde olduklarının daha güzeliyle onları mükâfatlandırırız. |
Hayrat Neşriyat |
Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, mutlaka onların kötülüklerini örteceğiz ve mutlaka yapmakta olduklarının daha güzeli ile onları mükâfâtlandıracağız. |
İbn-i Kesir |
İman edip de salih amel işleyenlerin, kötülüklerini andolsun ki örteriz. Onları yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız. |
İlyas Yorulmaz |
İman edip, salih amel işleyenlerin kötülüklerini örteceğiz ve yapmış olduklarının en güzeli ile onları mükâfatlandıracağız. |
İskender Ali Mihr |
Ve âmenû olanlar (hayattayken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, onların seyyiatlerini (günahlarını) mutlaka örteceğiz ve onları mutlaka yaptıklarının daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız. |
Kadri Çelik |
İman edip salih amellerde bulunanlar (var ya), biz hiç şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve hiç şüphesiz onlara yapmakta olduklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. |
Muhammed Esed |
İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, Biz onların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıkları iyiliklere göre ödüllendiririz. |
Mustafa İslamoğlu |
İman edip iyi amel işleyenlerin elbette kötülüklerini örteriz ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular. Elbette onların kötülüklerini (af ile) setrederiz. Ve elbette onları işlemiş oldukları şeyin en güzeli ile mükâfaatlandırırız. |
Ömer Öngüt |
İman edip sâlih ameller işleyenlerin kötülüklerini elbette örteriz ve onları yaptıklarının daha güzeli ile mükâfatlandırırız. |
Sadık Türkmen |
Inanip salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanların kötülüklerini elbette örteriz. Onlara yapmış olduklarının en güzeli ile karşılık veririz. |
Seyyid Kutub |
İman edip iyi ameller işleyenlerin kötülüklerini kesinlikle silecek ve onları iyiliklerinin daha üstün karşılıkları ile ödüllendireceğiz. |
Suat Yıldırım |
İman edip güzel ve makbul işler yapanların elbette günahlarını örteceğiz ve onların yaptıkları çalışmaları en güzel şekilde mükâfatlandıracağız. |
Süleyman Ateş |
İnanıp iyi işler yapanların, mutlaka kötülüklerini örteceğiz ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükâfâtlandıracağız. |
Şaban Piriş |
İman edip, doğruları yapanların, kötülüklerini elbette örteceğiz ve onları yaptıklarının en güzeli ile ödüllendireceğiz. |
Tefhim-ul Kur'an |
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz hiç şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve hiç şüphesiz onlara yapmakta olduklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Those who believe and work righteous deeds,- from them shall We blot out all evil (that may be) in them, and We shall reward them according to the best of their deeds. |
وَالَّذِينَ velleƶīne |
ve kimseler | |
امَنُوا āmenū |
inananlar | ا م ن |
وَعَمِلُوا ve ǎmilū |
ve yapanlar | ع م ل |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi işler | ص ل ح |
لَنُكَفِّرَنَّ lenukeffiranne |
mutlaka örteceğiz | ك ف ر |
عَنْهُمْ ǎnhum |
onların | |
سَيِّئَاتِهِمْ seyyiātihim |
kötülüklerini | س و ا |
وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ velenecziyennehum |
ve onları mükafatlandıracağız | ج ز ي |
أَحْسَنَ eHsene |
en güzeliyle | ح س ن |
الَّذِي lleƶī |
||
كَانُوا kānū |
olduklarının | ك و ن |
يَعْمَلُونَ yeǎ’melūne |
yapmış | ع م ل |