لَيْسَ لَكَ مِنَ الْأَمْرِ شَيْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ

Leyse leke minel emri şey’ün ev yetube aleyhim ev yüazzibehüm fe innehüm zalimun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zâlim olduklarından dolayı onları azaplandırır.

Abdullah Parlıyan

Kullarımın işinden hiçbir şey sana ait değildir ey peygamber! Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları varlık sebebine aykırı davrandıkları için azab eder.

Adem Uğur

Ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir’de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.

Ahmed Hulusi

Hüküm vermek sana ait değil; dilerse tövbelerini kabul eder veya azap verir. Gerçekten onlar zâlimlerdir.

Ahmet Varol

Senin elinde bir şey yoktur. Allah dilerse onların tevbelerini kabul eder dilerse de zalim olmalarından dolayı kendilerine azab eder.

Ali Bulaç

(Allah’ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azaplandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.

Ali Fikri Yavuz

Senin elinde (onları cezalandırmak veya affetmek hususunda) bir şey yok. Allahı, ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları zâlim bulundukları için azâblandırır.

Bayraktar Bayraklı

Senin bu hususta yapacağın bir şey yok. Allah onları ya bağışlayacak, yahut cezalandıracaktır; çünkü onlar gerçekten zâlimlerdir.

Bekir Sadak

Allah’in, onlarin tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi isiyle senin bir ilisigin yoktur; cunku onlar zalimlerdir.

Celal Yıldırım

Senin elinde emirden bir şey yoktur; Allah ya onların tevbesini kabul eder, ya da onlara azâb eder. Çünkü onlar zâlimlerdir.

Cemal Külünkoğlu

(İnkârcıları cezalandırmak ya da affetmek) konusunda senin yapabileceğin bir şey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da haddi aşmaları yüzünden onları azaba çarptırır.

Diyanet İşleri

Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tövbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.

Diyanet Vakfı

(127-128) Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir’de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.

Edip Yüksel

Tövbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez.

Elmalılı Hamdi Yazır

Bu işten sana hiçbir şey düşmez. (Allah), ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder.

Fizil-al il Kuran

Bu konuda senin yapabileceğin birşey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da zalimlikleri yüzünden onları azaba çarptırır.

Gültekin Onan

(Tanrı’nın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması buyruğundan sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.

Harun Yıldırım

Senin bu işte yapacak bir şeyin yoktur. Ya onların tevbelerini kabul eder veya onlara azap eder; çünkü onlar zalimlerdir.

Hasan Basri Çantay

(Kullarımın) iş (in) den hiç bir şey sana âid değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse) ler oldukları için, azâblandırır.

Hayrat Neşriyat

(Ey Resûlüm!) Bu işte (îman veya inkârlarında) sana düşen bir şey yoktur; ya(îmâna gelirler de Allah) onların tevbelerini kabûl eder veya (küfürde ısrarlarından dolayı)onlara azâb eder; çünki doğrusu onlar zâlimlerdir.

İbn-i Kesir

Senin elinde emirden bir şey yok. Allah, ya onların tevbesini kabul eder, yahut da zalim oldukları için azablandırır.

İlyas Yorulmaz

Onlara azap etmekten vazgeçmesi veya onlara azap etmesi kararına, senin hiçbir müdahalen olamaz, çünkü onlar zalimlerdir.

İskender Ali Mihr

Senin için bir emir (yapacağın bir şey) yoktur. (Allah), ya onların tövbesini kabul eder veya onlara azap eder. Oysa onlar, gerçekten zâlimlerdir.

Kadri Çelik

Allah’ın, onların tevbelerini kabul etmesi veya azap vermesi hususunda senin yapabileceğin bir şey yoktur; şüphesiz onlar zalimlerdir.

Muhammed Esed

Allah’ın onların tevbelerini kabul etmesine yahut onları cezalandırmasına karar vermek senin işin değildir (ey Peygamber,) çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir,

Mustafa İslamoğlu

İlahi emrin gerçekleşmesine dair senin elinde hiçbir yetki yoktur; dolayısıyla onların tevbelerini kabule ya da onları cezalandırmaya karar vermek de (sana düşmez); çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Senin için emirden bir şey yoktur, ya onları tevbe ettirsin veya onları muazzeb kılsın, çünkü onlar zalim kimselerdir.

Ömer Öngüt

Bu işten dolayı senin yapacağın hiçbir şey yoktur. Allah ya onların tevbelerini kabul eder, ya da onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.

Sadık Türkmen

Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul edip onları affeder ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.

Seyyid Kutub

Bu konuda senin yapabileceğin birşey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da zalimlikleri yüzünden onları azaba çarptırır.

Suat Yıldırım

Bu hususta sana ait bir iş yoktur Allah ister onlara tövbe nasib edip bağışlar, ister nefislerine zulmettikleri için onları cezalandırır.

Süleyman Ateş

O konuda senin yapacağın bir şey yoktur. Allâh, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zâlim olduklarından dolayı onlara azâb eder.

Şaban Piriş

Senin bu hususta yapacak bir şeyin yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder veya onları cezalandırır. Çünkü onlar zalimlerdir.

Tefhim-ul Kur'an

(Allah’ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalimler olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.

Yaşar Nuri Öztürk

İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder.

Yusuf Ali (İngilizce)

Not for thee, (but for Allah), is the decision Whether He turn in mercy to them, or punish them; for they are indeed wrong-doers.

KELİME KÖKLERİ
لَيْسَ
leyse
yoktur ل ي س
لَكَ
leke
senin
مِنَ
mine
الْأَمْرِ
l-emri
o konuda ا م ر
شَيْءٌ
şey'un
(yapacağın) bir şey ش ي ا
أَوْ
ev
ya
يَتُوبَ
yetūbe
(Allah) tevbelerini kabul eder ت و ب
عَلَيْهِمْ
ǎleyhim
onların
أَوْ
ev
ya da
يُعَذِّبَهُمْ
yuǎƶƶibehum
onlara azab eder ع ذ ب
فَإِنَّهُمْ
feinnehum
şüphesiz onlar (diye)
ظَالِمُونَ
Zālimūne
zalimlerdir ظ ل م