لَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَفْرَحُونَ بِمَا أَتَوْا وَيُحِبُّونَ أَنْ يُحْمَدُوا بِمَا لَمْ يَفْعَلُوا فَلَا تَحْسَبَنَّهُمْ بِمَفَازَةٍ مِنَ الْعَذَابِ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

La tahsebennellezıne yefrahune bi ma etev ve yühıbbune ey yuhmedu bi ma lem yef’alu fe la tahsebennehüm bi mefazitem minel azab ve lehüm azabün elım

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sakın sanma yaptıklarıyla sevinenlerin, yapmadıkları işlerden dolayı övülmeyi arzulayanların azaptan kurtulacakları bir yer olabileceğini, sakın sanma onların azaptan kurtulacağını. Onlar içindir elemli bir azap.

Abdullah Parlıyan

Ettikleri kötülüklere sevinen ve yapmadıkları iyiliklerle övülmek isteyenlerin, davranışlarını doğru sanma, onların azaptan kurtulacaklarını da sanma, onlar için acıklı bir azap vardır.

Adem Uğur

Sanma ki ettiklerine sevinen, yapmadıkları ile övülmek isteyenler, evet, sanma ki onlar azaptan kurtulacaklardır. Onlar için elem verici bir azap vardır.

Ahmed Hulusi

O yaptıklarıyla mağrur olup, yapmadıkları ile övülmekten hoşlananları bir şey sanma! Onların azaptan kurtulacağını da sanma! Onlara feci bir azap vardır.

Ahmet Varol

Kesinlikle şu yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlanan kimselerin azaptan kurtulacaklarını zannetme. Onlar için acıklı bir azap vardır.

Ali Bulaç

Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap vardır.

Ali Fikri Yavuz

O ettikleri fenalıklara sevinen ve yapmadıkları şeyde (hakka bağlanmamak hususunda) övünmeyi seven kimseleri de sakın azâbdan kurtulmuş bir yerde sanma, onlar için çok acıklı bir azap vardır.

Bayraktar Bayraklı

Sanma ki bu şekilde başardıklarıyla övünen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananlar azaptan kurtulabilecekler. Onlar için elem verici bir azap vardır.

Bekir Sadak

Ettiklerine sevinen ve yapmadiklariyla ovulmekten hoslananlarin, sakin onlarin azabdan kurtulacaklarini sanma; elem verici azab onlaradir.

Celal Yıldırım

Yaptıklarına ferahlanan, yapmadıkları şey ile övülmesini sevenlerin sakın azâbdan kurtulacaklarını sanma ; sakın sanma, çünkü onlar için çok acıklı bir azâb vardır.

Cemal Külünkoğlu

Sanma ki, bu şekilde başardıklarıyla övünen ve yapmadıkları ile övülmekten hoşlanan kişiler azaptan kurtulabilecekler. Onlar için elem verici bir azap vardır.

Diyanet İşleri

Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

Diyanet Vakfı

Sanma ki ettiklerine sevinen, yapmadıkları ile övülmek isteyenler, evet, sanma ki onlar azaptan kurtulacaklardır. Onlar için elem verici bir azap vardır.

Edip Yüksel

Sanma ki verdikleriyle gururlanan ve yapmadıkları şeylerden ötürü övülmeyi sevenler, evet sanma ki onlar azaptan kurtulacak. Onlara acıklı bir azap var.

Elmalılı Hamdi Yazır

O yaptıklarına sevinen ve yapmadıkları şeylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarını) sanma! Onların azaptan kurtulacaklarını da sanma! Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

Fizil-al il Kuran

Yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarına karşılık övülmekten hoşlananlar var ya, sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma, onları acıklı bir azap beklemektedir,

Gültekin Onan

Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap vardır.

Harun Yıldırım

Yaptıklarıyla sevinen, yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananları sakın (kurtulmuş) sanma! Onların azaptan kurtulacaklarını zannetme! Onlar için çok acıklı bir azap vardır.

Hasan Basri Çantay

Getirdikleriyle (etdikleri kötülüklerle) kıvanan, yapmadıkları ile de öğütmelerini arzu eden o kimseler (yok mu?) onların azâbdan kurtulacak (selâmet) bir yerde bulunacaklarını zinhar sanma, zinhar sanma. Onlara pek acıklı bir azâb vardır.

Hayrat Neşriyat

Sakın zannetme ki o yaptıklarıyla sevinen, yapmadıkları şeylerle de övülmeyi arzu edenler, evet, sakın onları sanma ki azabdan kurtulacaklar! Çünki onlar için (pek) acı bir azab vardır.

İbn-i Kesir

Ettikleri ile sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi sevenlerin azabtan kurtarılacaklarını sanma. Onlar için pek acıklı bir azab vardır.

İlyas Yorulmaz

Verdikleri şeylerle böbürlenenleri ve yapmadıkları şeylerle başkaları tarafından övülmeyi sevenlerin, azaptan kurtulduklarını zannetme, onlar için acıklı bir azap vardır.

İskender Ali Mihr

Sakın zannetme ki, (Kitab Ehli’ninden olup, Kitab’tandır diyerek) getirdikleri şey ile ( doğrusunu gizleyip, gerçeği açıklamıyarak yaptıkları ile) ferahlayan (sevinen) kimseler ve yapmadıkları ile övülmeyi seven kimseler ki,bundan sonra onların azaptan kurtulacak bir yerde olduğunu sanma Ve onlar için "Elîm Azap" vardır.

Kadri Çelik

Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmeyi sevenlerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma; (aksine) elem verici azap onlaradır.

Muhammed Esed

Sanma ki bu şekilde başardıklarıyla övünen ve yapmadıkları ile övülmekten hoşlananlar azaptan kurtulabilecekler. Onları (ahirette) şiddetli bir azap beklemektedir.

Mustafa İslamoğlu

Sanma ki yaptıkları (bu tür) işlerle sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananlar, evet onlar, sanma ki azaptan kurtulabilecekler Onları şiddetli bir azap beklemektedir.

Ömer Nasuhi Bilmen

O getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları ile de metholunmalarını arzu eden kimseleri sakın sanma, artık onları zannetme ki, onlar azabtan kurtulacakları bir yerde bulunacaklardır. Ve onlar için pek acıklı bir azab vardır.

Ömer Öngüt

O yaptıkları ile sevinen ve yapmadıkları ile de övülmeyi sevenleri sakın azaptan kurtulacak sanma! Onlar için elem verici bir azap vardır.

Sadık Türkmen

Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.

Seyyid Kutub

Yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarına karşılık övülmekten hoşlananlar var ya, sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma, onları acıklı bir azap beklemektedir,

Suat Yıldırım

Yaptıklarından ötürü sevinen, öbür taraftan yapmadıkları işlerden dolayı övülmek isteyen kimselerin sakın azaptan yakayı kurtaracaklarını sanma! Çünkü onlara o can yakıcı azap vardır.

Süleyman Ateş

O ettiklerine sevinen, yapmadıkları şeylerle övülmeyi sevenlerin, azâbdan kurtulacaklarını sanma. Onlar için acı bir azâb vardır.

Şaban Piriş

Sakın, yaptıkları (kötülüklerle) ferahlayan, yapmadıkları şeylerle övülmekten hoşlanan kimselerin azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlara acı bir azap vardır.

Tefhim-ul Kur'an

Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmeden hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acıklı bir azab vardır.

Yaşar Nuri Öztürk

O ettikleriyle zevklenen, yapmadıkları şeylerle övünmeyi seven kişileri bir şey sanma. Artık, onları azaptan kurtulmuş da sanma. Korkunç bir azap vardır onlar için.

Yusuf Ali (İngilizce)

Think not that those who exult in what they have brought about, and love to be praised for what they have not done,- think escape the penalty. For them is a penalty Grievous indeed.

KELİME KÖKLERİ
لَا
تَحْسَبَنَّ
teHsebenne
sanma ح س ب
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseleri
يَفْرَحُونَ
yefraHūne
sevinen ف ر ح
بِمَا
bimā
أَتَوْا
etev
o ettiklerine ا ت ي
وَيُحِبُّونَ
ve yuHibbūne
ve sevenlerin ح ب ب
أَنْ
en
يُحْمَدُوا
yuHmedū
övülmeyi ح م د
بِمَا
bimā
şeylerle
لَمْ
lem
يَفْعَلُوا
yef’ǎlū
yapmadıkları ف ع ل
فَلَا
felā
تَحْسَبَنَّهُمْ
teHsebennehum
ve zannetme ح س ب
بِمَفَازَةٍ
bimefāzetin
kurtulacaklarını ف و ز
مِنَ
mine
-dan
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azab- ع ذ ب
وَلَهُمْ
velehum
onlar için vardır
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azab ع ذ ب
أَلِيمٌ
elīmun
acıklı ا ل م