فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّي وَضَعْتُهَا أُنْثَىٰ وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَالْأُنْثَىٰ ۖ وَإِنِّي سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وَإِنِّي أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

Fe lemma vedaatha kalet rabbi innı veda’tüha ünsa vallahü a’lemü bi ma vedaat ve leysez zekeru kel ünsa ve innı semmeytüha meryeme ve innı üıyzüha bike ve zürriyyeteha mineş şeytanir racım

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Doğurunca da yâ Rabbi demişti kız doğurdum; zâten Tanrı, onun ne doğurduğunu biliyordu; erkek kıza benzemez, ona Meryem adını verdim, onu da, soyunu da sana ısmarladım, taşlanmış Şeytan’dan sen koru demişti.

Abdullah Parlıyan

"Rabbim O’nu kız doğurdum, Beyti Makdis’e hizmet bakımından erkek kız gibi değildir. O’na Meryem adını verdim. O’nu ve soyunu lanetlenmiş şeytana karşı korumanı diliyorum" dedi.

Adem Uğur

Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.

Ahmed Hulusi

Vâdesi gelip (erkek olur umuduyla mabede adadığını) doğurduğunda, "Rabbim, kız çocuk doğurdum"; Allâh biliyordu kızın erkek gibi olmadığını (dişinin erkek işini göremeyeceğini). "Onu Meryem diye adlandırdım. Onu ve neslini, taşlanmış şeytandan korumana bırakıyorum."

Ahmet Varol

Doğurduğu zaman, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmekle birlikte, ’Ey Rabbim! Onu kız doğurdum. Kız oğlan gibi değildir. Ben ona Meryem adını koydum. Onu ve onun soyunu kovulmuş olan şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum’ dedi.

Ali Bulaç

Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım."

Ali Fikri Yavuz

İmran’ın zevcesi (Hanne) çocuk doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde"- Ey Rabbim, onu kız doğurdum. (Mâbede hizmet için) erkek, kız gibi değildir. Bununla beraber, ben onun adını (Allah’ın kulu mânasına) Meryem koydum. İşte ben onu ve zürriyetini koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum" dedi.

Bayraktar Bayraklı

“Ey Rabbim! Bir kız çocuğu doğurdum. Ona Meryem ismini verdim. Lanetlenmiş şeytana karşı onu ve soyunu korumanı diliyorum.”

Bekir Sadak

Onu dogurdugunda, Allah onun ne dogurdugunu bilirken «Ya Rabbi! Kiz dogurdum. Erkek, kiz gibi degildir, ben ona Meryem adini verdim, ben onu da soyunu da, kovulmus seytandan Sana sigindiririm", dedi.

Celal Yıldırım

Onu doğurunca, «Rabbim ! doğrusu ben onu kız doğurdum —Allah onun ne olduğunu daha iyi bilendir— erkek, kız gibi değildir ve doğrusu ben onun adını Meryem koydum. Şüphesiz ki, onu da, ondan gelecek nesli de, koğulmuş şeytandan sana sığındırırım» diyerek hâlini arzetmişti.

Cemal Külünkoğlu

İmran`ın karısı (Hanne) çocuk doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde “Ey Rabbim, onu kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Bununla beraber, ben onun adını (Allah`ın kulu anlamına gelen) Meryem koydum. İşte ben onu ve zürriyetini kovulmuş şeytanın şerrinden senin korumana bırakıyorum” dedi.

Diyanet İşleri

Onu doğurunca, "Rabbim!" dedi, "Onu kız doğurdum." -Oysa Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- "Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum."

Diyanet Vakfı

Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.

Edip Yüksel

Onu doğurunca, "Efendim, onu kız doğurdum" dedi – ALLAH onun ne doğuracağını biliyordu– "Erkek kız gibi değil. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu, kovulmuş sapkından koruman için sana yalvarırım."

Elmalılı Hamdi Yazır

Onu doğurunca - Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken - şöyle dedi «Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum».

Fizil-al il Kuran

Fakat onu doğurunca Allah ne doğurduğunu gayet iyi bildiği halde şöyle dedi ’Rabbim, doğurduğum kız çocuğudur, oysa erkek kız gibi değildir. Ona Meryem adını taktım. O’nu ve soyunu lânetlenmiş şeytandan senin himayene havale ederim.

Gültekin Onan

Fakat, O’nu doğurduğunda -Tanrı onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- Dedi ki "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise kız gibi değildir, O’na Meryem adını koydum. Ben O’nu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım".

Harun Yıldırım

Onu doğurduğunda –Allah onun ne doğurduğunu elbette en iyi bilendir dedi ki "Rabbim, elbette ben onu kız doğurdum." Erkek kız gibi değildir. "Ona Meryem adını verdim. Doğrusu ben onu da soyunu da kovulmuş şeytandan sana sığındırırım!"

Hasan Basri Çantay

Fakat onu (kız çocuğunu) doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilici iken «Rabbim, hakıykat, ben onu kız olarak doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Gerçek ben adını Meryem koydum. Ben onu da, zürriyyetini de o taşlanmış (koğulmuş) şeytandan Sana sığınır (Sana ısmarlar) ım» dedi.

Hayrat Neşriyat

Nihâyet onu doğurunca `Rabbim! Gerçekten ben onu kız doğurdum!` dedi (ve bundan dolayı mahzun oldu). Hâlbuki Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilendir. Ve erkek, (ma`bede hizmet için) kız gibi değildir. `Bununla berâber doğrusu ben ona Meryem adını verdim; artık şübhesiz ben onu ve zürriyetini kovulmuş şeytandan sana sığındırırım!`(dedi).

İbn-i Kesir

Fakat onu doğurunca-Allah onu ve doğurduğunu daha iyi bilici iken-Rabbım ben onu kız olarak doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Gerçekten ben adını Meryem koydum. Ben onu da soyunu da kovulmuş şeytandan sana sığındırırım, demişti.

İlyas Yorulmaz

Zamanı geldiğinde çocuğu doğurunca "Rabbim! Bir kız çocuğu doğurdum. Allah ne doğurduğunu en iyi bilendi. Erkek çocuk, kız çocuğu gibi değildir. Adını Meryem koydum, o nu ve soyundan gelecekleri, kovulmuş şeytandan sana sığındırıyorum (korumanı dilerim)" dedi.

İskender Ali Mihr

Fakat onu doğurunca "Rabbim, gerçekten ben onu kız olarak doğurdum" dedi. Ve Allah, onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. "Erkek, kız (çocuğu) gibi değildir. Ben onu, "Meryem" diye isimlendirdim ve muhakkak ki ben, onu ve onun zurriyetini, taşlanmış şeytandan Sana sığındırırım" dedi.

Kadri Çelik

Onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu ve (her şeyden bağımsız sadece Allah’a ibadet etmek hususunda) erkeğin kız gibi (üstün) olmadığını daha iyi bildiği halde, "Ya Rabbi! Kız doğurdum, ben ona Meryem adını verdim, ben onu da soyunu da taşa tutulmuş şeytandan sana sığındırırım" dedi.

Muhammed Esed

Fakat, çocuğu doğurunca, "Ey Rabbim!" dedi, "Bak, bir kız çocuk doğurdum." Halbuki Allah, neyi doğuracağını ve (onun istediği) erkek çocuğun hiçbir zaman bu kız gibi olamayacağını bilmekteydi; "ve ona Meryem ismini verdim. Lanetlenmiş Şeytana karşı onu ve soyunu korumanı diliyorum."

Mustafa İslamoğlu

Fakat çocuğu doğurunca dedi ki "Rabbim! Onu kız doğurdum -Allah onun ne doğurduğunu ve erkeğin kız gibi olamayacağını pekala biliyordu-; ve adını Meryem koydum İmdi ben onu ve soyunu taşlanmış şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki hamlini vaz etti (karnındakini doğurdu), dedi ki «Yarabbi! Ben onu kız olarak doğurdum.» Allah Teâlâ ise onun ne doğurduğunu daha ziyâde bilir. Halbuki erkek, dişi gibi değildir. «Ve ona Meryem adını verdim. Ve ben onu ve onun zürriyetini racîm olan şeytandan Senin himayene ısmarladım.»

Ömer Öngüt

Onu doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken "Ey Rabbim! Ben kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu da soyunu da kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum. " dedi.

Sadık Türkmen

Onu doğurunca; "Rabbim!" dedi, "Onu kız doğurdum." Oysa Allah onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. "Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan Senin korumana bırakıyorum."

Seyyid Kutub

’Rabbim, doğurduğum kız çocuğudur, oysa erkek kız gibi değildir. Ona Meryem adını taktım. O’nu ve soyunu lânetlenmiş şeytandan senin himayene havale ederim.

Suat Yıldırım

Derken onu doğurunca da "Ya Rabbî, dedi, ben bir kız doğurdum. -Zaten Allah ne doğurduğunu pek iyi biliyordu-, erkek evlat, elbette kız gibi değildir. Ben onun adını Meryem koydum. Onu da, onun neslinden gelecekleri de o mel’un şeytanın şerrinden korumanı niyaz ediyorum."

Süleyman Ateş

Onu doğurunca Allâh onun ne doğurduğunu bilirken yine şöyle söyledi "Rabbim, onu kız doğurdum, erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytânın şerrinden sana ısmarlıyorum."

Şaban Piriş

Onu doğurunca da -Rabbim, ben, kız doğurdum. (Halbuki Allah, neyi doğuracağını en iyi bilendir) Erkek, kız gibi değildir. Adını Meryem koydum, O’nu da onun soyunu da kovulmuş şeytandan senin korumana veriyorum" dedi.

Tefhim-ul Kur'an

Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki «Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş şeytandan Sana sığındırırım.»

Yaşar Nuri Öztürk

Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde- şöyle dedi "Rabbim, onu kız olarak doğurdum ve erkek, kız gibi değildir. Adını Meryem koydum onun. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan sana sığındırıyorum."

Yusuf Ali (İngilizce)

When she was delivered, she said "O my Lord! Behold! I am delivered of a female child!"- and Allah knew best what she brought forth- "And no wise is the male Like the female. I have named her Mary, and I commend her and her offspring to Thy protection from the Evil One, the Rejected."

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
ne zaman ki
وَضَعَتْهَا
veDeǎthā
onu doğurunca و ض ع
قَالَتْ
ḳālet
şöyle söyledi ق و ل
رَبِّ
rabbi
Rabbim ر ب ب
إِنِّي
innī
şüphesiz ben
وَضَعْتُهَا
veDeǎ’tuhā
onu doğurdum و ض ع
أُنْثَىٰ
unṧā
bir kız ا ن ث
وَاللَّهُ
vallahu
Allah
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilirken ع ل م
بِمَا
bimā
(onun) ne
وَضَعَتْ
veDeǎt
doğurduğunu و ض ع
وَلَيْسَ
veleyse
ve değildir ل ي س
الذَّكَرُ
ƶ-ƶekeru
erkek ذ ك ر
كَالْأُنْثَىٰ
kālunṧā
kız gibi ا ن ث
وَإِنِّي
ve innī
doğrusu ben
سَمَّيْتُهَا
semmeytuhā
ona adını verdim س م و
مَرْيَمَ
meryeme
Meryem
وَإِنِّي
ve innī
şüphesiz ben
أُعِيذُهَا
uǐyƶuhā
onu ısmarlıyorum ع و ذ
بِكَ
bike
sana
وَذُرِّيَّتَهَا
ve ƶurriyyetehā
ve soyunu ذ ر ر
مِنَ
mine
-nden
الشَّيْطَانِ
ş-şeyTāni
şeytan(ın şerri)- ش ط ن
الرَّجِيمِ
r-racīmi
kovulmuş ر ج م