وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ
Ve yevme tekumüs saatü yüblisül mücrimun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve kıyâmetin koptuğu gün, suçlular, rahmetten meyûs olurlar. |
Abdullah Parlıyan |
Kıyamet koptuğu gün, günahlara batmış olanlar, hayal kırıklığına uğrayacaklardır. |
Adem Uğur |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır. |
Ahmed Hulusi |
O zamanın gerçekleştiği süreçte, suçlular (şirk ehli) ümitlerini kesip susarlar. |
Ahmet Varol |
Kıyametin koptuğu gün suçlular umutsuz kalırlar. |
Ali Bulaç |
Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar. |
Ali Fikri Yavuz |
Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar (hayretler içinde) ümidlerini kesib susarlar. |
Bayraktar Bayraklı |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar büsbütün ümitlerini kaybedeceklerdir. |
Bekir Sadak |
Kiyamet koptugu gun suclular umutsuz kaliverirler. |
Celal Yıldırım |
Kıyamet saati gelip çattığı gün suçlu günahkârlar umutsuz olurlar. |
Cemal Külünkoğlu |
Kıyametin kopacağı gün, suçlu günahkârlar umutsuz kesilirler. |
Diyanet İşleri |
Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. |
Diyanet Vakfı |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır. |
Edip Yüksel |
O anın gerçekleştiği gün suçlular şoke olurlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler. |
Fizil-al il Kuran |
Kıyamet kopacağı gün suçlular ümitsizlik içinde susarlar. |
Gültekin Onan |
Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkarlar umutsuzca yıkılırlar. |
Harun Yıldırım |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır. |
Hasan Basri Çantay |
Kıyametin kopacağı gün günahkârlar (huccetden ümîdlerini keserek) susacak (lar) dır. |
Hayrat Neşriyat |
Kıyâmetin kopacağı gün, günahkârlar (ümidsizlik içinde) susar. |
İbn-i Kesir |
Kıyametin kopacağı gün, suçlular susacaklardır. |
İlyas Yorulmaz |
Kıyamet saatinin olduğu gün, günahkârlar ümitsizliğe düşerler. |
İskender Ali Mihr |
Ve o saatin (kıyâmetin) vuku bulduğu (koptuğu) gün, mücrimler cennetten ümitlerini keserler. |
Kadri Çelik |
Kıyametin kopacağı gün, suçlu günahkârlar umutsuz kesilirler. |
Muhammed Esed |
Ve Son Saat gelip çattığında günaha saplanmış olanlar hayal kırıklığına uğrayacaklardır |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Son Saat`ın gelip çattığı gün, suçlular tüm umutlarını yitirecekler |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o gün ki, Kıyamet kopar, günahkârlar susup duracaklardır. |
Ömer Öngüt |
O saat başladığı (kıyamet koptuğu) gün, günahkârlar (korku ve ümitsizlik) içinde susup kalırlar. |
Sadık Türkmen |
Kıyamet saati gelip çattığı gün suçlular ümitsizliğe düşerler. |
Seyyid Kutub |
Kıyamet kopacağı gün suçlular ümitsizlik içinde susarlar. |
Suat Yıldırım |
Kıyamet koptuğu gün, o suçlu kâfirler ümitlerini tamamen kesip susarlar. |
Süleyman Ateş |
(Duruşma) Sâat(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar. |
Şaban Piriş |
Kıyametin koptuğu gün, suçlular susup kalacaklardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkârlar umutsuzca yıkılırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus pus olacaklardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
On the Day that the Hour will be established, the guilty will be struck dumb with despair. |