فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا ۚ فِطْرَتَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا ۚ لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Fe ekım vecheke lid dıni hanıfa fıtratellahilletı fetaran nase aleyha la tebdıle li halkıllah zaliked dınül kayyimü ve lakinne ekseran nasi la ya’lemun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Artık, yüzünü tam doğru dine döndür, Allah’ın ilk yarattığı selâmet haline ki insanları, o tabîî halde, selâmet halinde yaratmıştır; Allah’ın yaratışı, dîn, değiştirilemez; budur en doğru dîn ve fakat insanların çoğu bilmez.

Abdullah Parlıyan

Artık sen, batıl olan herşeyden uzaklaşarak, yönünü tam bir samimiyetle hak olan dine çevir ki, O insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı, yani dini değiştirilemez. İşte budur dosdoğru din. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.

Adem Uğur

(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.

Ahmed Hulusi

Vechini (şuurunu) Hanîf olarak (tanrıya tapınmaksızın, Allâh’a şirk koşmaksızın) o Tek Din’e yönelt! O Allâh Fıtratı’na (beynin ana çalışma sistem ve mekanizması) ki, insanları onun üzerine (o ana sistem ve mekanizmayla) yaratmıştır! Allâh yaratışında değişme olmaz! İşte bu, Din-i Kayyim’dir (sonsuz geçerli Sistem, Sünnetullâh’tır)... Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçeği) bilmezler.

Ahmet Varol

(tm)yleyse sen dosdoğru bir inançla yüzünü dine, Allah’ın fıtratına çevir ki O insanları bu (fıtrat) üzere yaratmıştır. Allah’ın yaratması değiştirilemez. İşte dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler.

Ali Bulaç

Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah’ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.

Ali Fikri Yavuz

O halde (ey Rasûlüm), gerçek müslüman (muvahhid) olarak kendini dine doğrult, (başka şeye iltifat etme); Allah’ın dinine ki, insanları onun üzerine yaratmıştır (zira herkes, hak dini kabul edebilecek yaratılıştadır). Allah’ın yarattığı bu dini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu, (hak dinin İslâm olduğunu) bilmezler.

Bayraktar Bayraklı

Böylece sen, bâtıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde Allah`ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! Allah`ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, Allah`ın yaratmasında bir değişime meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez.

Bekir Sadak

Hakka yonelerek kendini Allah’in insanlara yaratilista verdigi dine ver. Zira Allah’in yaratisinda degisme yoktur; iste dosdogru din budur, fakat insanlarin cogu bilmezler.

Celal Yıldırım

Sen artık yüzünü Hakk’a yönelmiş bir birleyici olarak dine çevir ki bu. Allah’ın sağladığı bir mayadır, insanları onun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışında hiçbir değişme, değiştirme bulunmaz. İşte en doğru en sağlam din budur! Ama insanların çoğu bilmezler.

Cemal Külünkoğlu

Sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü (özünü) kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah`ın insanı yaratmasında esas kıldığı fıtrata uygun davran. Allah`ın (İslam`a kabiliyetli) yaratmasında bir değişiklik yoktur. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Diyanet İşleri

Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Diyanet Vakfı

(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.

Edip Yüksel

Bir tek Tanrıcı olarak kendini dine adamalısın. Nitekim, ALLAH insanları böyle bir yaratılış ile donatarak yaratmıştır. ALLAH’ın yaratışında değişiklik olmaz. Bu, tam yetkin bir dindir, fakat insanların çoğu bilmez.

Elmalılı Hamdi Yazır

O halde yüzünü, Allah’ı bir tanıyarak dine, Allah’ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah’ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Fizil-al il Kuran

Ey Muhammed! Yüzünü Allah’ı birleyici olarak doğruca dine çevir Allah’ın yaratma kanununa uygun olarak dine dön ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Gültekin Onan

Öyleyse sen yüzünü hanif olarak dine çevir; Tanrı’nın o fıtratına ki insanları bunun üzerine yaratmıştır (fatara). Tanrı’nın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.

Harun Yıldırım

(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.

Hasan Basri Çantay

O halde (Habîbim) sen yüzünü bir müvahhid olarak dîne, Allahın o fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmışdır. Allahın yaratışına (hiçbir şey) bedel olmaz. Bu, dimdik ayakda duran bir dîndir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Hayrat Neşriyat

(Ey Resûlüm!) Öyle ise hakka yönelmiş olarak yüzünü (hak) dîne doğrult! Allah`ın, insanları onun üzerine yarattığı (İslâm) fıtratına! (Ki her çocuk, İslâm fıtratı üzere doğar.)Allah`ın yaratışında değişme yoktur. İşte doğru din budur! Fakat insanların çoğu bilmezler.

İbn-i Kesir

Öyleyse sen, yüzünü Hanif olarak dine, Allah’ın fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler.

İlyas Yorulmaz

Allah’ın insanları yarattığı bozulmamış haliyle, O na hiçbir şeyi ortak koşmaksızın, Allah’ın belirlediği yaşam biçimine (dinine) yüzünü çevir (sarıl). Allah’ın yaratmasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Dinin değişmeyen temel kaidesi budur. Ancak insanların çoğu bunu bilmiyor.

İskender Ali Mihr

Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.

Kadri Çelik

O halde yüzünü, Allah’ı birleyerek dine, insanları üzerine yaratmış olduğu Allah’ın fıtratına doğrult. Allah’ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Muhammed Esed

Böylece sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah’ın insan bünyesine nakşettiği fıtrata uygun davran (ki,) Allah’ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin bu, sahih (bir) din(in gayesi)dir; ama çoğu insanlar onu bilmezler.

Mustafa İslamoğlu

İmdi sen, varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asıl dine, Allah`ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiği fıtrata çevir; (ta ki) Allah`ın yarattığında olumsuz bir değişme olmasın işte, değer (odaklı) gerçek Din`in (amacı) budur ve fakat insanların çoğu bilmiyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Artık yüzünü çevirerek (nezih bir muvahhit olarak) dine, Allah’ın yaradışına tut ki, nâsı onun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaradışı için değişiklik yoktur. İşte müstakim olan din budur. Velâkin insanların çokları bilmezler.

Ömer Öngüt

Hakk’a yönelerek kendini Allah’ın insanlara yaratılıştan verdiği dine ver. Zira Allah’ın yaratışında değişme yoktur. Bu, dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Sadık Türkmen

O halde SEN, Allah’ı birleyen olarak yüzünü dosdoğru bu dine çevir, Allah’ın fıtratına (sünnetine/tabiat kanununa), insanları ona (bir ilme) göre yarattığı o fıtrata/kanuna... Allah’ın tabiat kanununda hiçbir değişiklik olmaz! İşte, dosdoğru din budur! Fakat insanların birçoğu bilmiyor.

Seyyid Kutub

Allah’ın yaratma kanununa uygun olarak dine dön ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Suat Yıldırım

O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünü ve özünü, hak din olan İslâm’a yönelt. Yani Allah’ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et. Allah’ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.

Süleyman Ateş

Sen yüzünü, Allâh’ı birleyici olarak doğruca dine çevir Allâh’ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allâh’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Şaban Piriş

Hanif olarak yönünü dine çevir. Allah insanları yarattığında onun üzerinde yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında bir değişiklik olamaz. İşte dosdoğru din! Fakat, insanların çoğu bilmezler.

Tefhim-ul Kur'an

O halde (ey Peygamber ve Peygamber’e uyanlar) yüzünü samimiyetle ve tamamen bu dine çevir, Allah’ın fıtratına çevir ki O insanları bu fıtrat üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din (budur) fakat insanların çoğu bilmezler.

Yaşar Nuri Öztürk

O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

Yusuf Ali (İngilizce)

So set thou thy face steadily and truly to the Faith (establish) Allah´s handiwork according to the pattern on which He has made mankind no change (let there be) in the work (wrought) by Allah that is the standard Religion but most among mankind understand not.

KELİME KÖKLERİ
فَأَقِمْ
feeḳim
çevir ق و م
وَجْهَكَ
vecheke
yüzünü و ج ه
لِلدِّينِ
liddīni
dine د ي ن
حَنِيفًا
Hanīfen
Hanif olarak ح ن ف
فِطْرَتَ
fiTrate
yaratmasına ف ط ر
اللَّهِ
llahi
Allah’ın
الَّتِي
lletī
ki
فَطَرَ
feTara
yaratmıştır ف ط ر
النَّاسَ
n-nāse
insanları ن و س
عَلَيْهَا
ǎleyhā
ona göre
لَا
تَبْدِيلَ
tebdīle
değiştirilemez ب د ل
لِخَلْقِ
liḣalḳi
yaratması خ ل ق
اللَّهِ
llahi
Allah’ın
ذَٰلِكَ
ƶālike
işte odur
الدِّينُ
d-dīnu
din د ي ن
الْقَيِّمُ
l-ḳayyimu
doğru ق و م
وَلَٰكِنَّ
velākinne
fakat
أَكْثَرَ
ekṧera
çoğu ك ث ر
النَّاسِ
n-nāsi
insanların ن و س
لَا
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler ع ل م