وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍ ۚ كَذَٰلِكَ كَانُوا يُؤْفَكُونَ

Ve yevme teumüs saatü yuksimül mücrimune ma lebisu ğayra saah kezalike kanu yü’fekun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve kıyâmetin koptuğu gün suçlular, ancak bir an yatıp eğlendiklerine and içerler; işte böyle asılsız şeylere kapılıyordu onlar.

Abdullah Parlıyan

Ve son saat gelip çattığında, suçlu günahkarlar, yeryüzünde bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edeceklerdir. Onlar dünyada hep böyle haktan ve gerçekten yüz çeviriyorlardı.

Adem Uğur

Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.

Ahmed Hulusi

O saatin (ölüm) geldiği süreçte suçlular, (beden yaşamında) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler... Böylece çevriliyorlardı. (Rabbin indînde bir gün beden yaşamına göre bin yıldır; bağlantısı.)

Ahmet Varol

Kıyametin koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böyle uzaklaştırılıyorlar.

Ali Bulaç

Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.

Ali Fikri Yavuz

Kıyamet kopacağı gün, mücrimler (Allah’a eş koşanlar) bir saatten fazla (kabirde veya dünyada) durmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada iken de, doğruluktan yalan söylemeye), işte böyle çevriliyorlardı.

Bayraktar Bayraklı

Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada ancak pek kısa kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada haktan böyle döndürülüyorlardı.

Bekir Sadak

Kiyamet koptugu gun suclular sadece cok kisa bir muddet kalmis olduklarina yemin ederler. Boylece onlar dunyada da aldatilip haktan donduruluyorlardi.

Celal Yıldırım

(Beklenen) Kıyamet saati gelip gerçekleşeceği gün, suçlu günahkârlar (Dünya’da veya kabirde) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (Dünya’da da) hep böyle (haktan gerçekten) çevriliyorlardı.

Cemal Külünkoğlu

Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada da aldatılıp haktan böyle dönüyorlardı.

Diyanet İşleri

Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.

Diyanet Vakfı

Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.

Edip Yüksel

O an gerçekleştiği zaman, suçlular, (dünyada) ancak bir an kaldıklarına and içerler. Onlar işte böyle yanılıyorlardı.

Elmalılı Hamdi Yazır

Kıyamet kopacağı gün günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler. Onlar önceden de böyle haktan çevriliyorlardı.

Fizil-al il Kuran

Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada da aldatılıp haktan böyle dönüyorlardı.

Gültekin Onan

Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkarlar tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.

Harun Yıldırım

Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.

Hasan Basri Çantay

Kıyametin kopacağı gün günahkârlar bir sâatden başka kalmadıklarına yemîn eder (ler). İşte onlar (dünyâda da haktan) böyle döndürülüyorlar (yalan söylüyorlar) dı.

Hayrat Neşriyat

Kıyâmet koptuğu gün günahkârlar, (dünyada) bir saatten başka kalmadıklarına yemîn eder. İşte (haktan) böyle çevriliyorlardı.

İbn-i Kesir

Kıyametin kopacağı gün; suçlular bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, böylece aldatılıp döndürülürler.

İlyas Yorulmaz

Kıyamet saati meydana geldiğinde suçlular, bir saatten fazla yerde (mezarlarda) kalmadıklarına yemin ederler. Böylece onlar kendi kendilerine uyduruyorlar.

İskender Ali Mihr

Ve o saatin geldiği (kıyâmetin koptuğu) gün, mücrimler bir saatten fazla (mezarda) kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle döndürülüyorlardı (ölümden hayata döndürülüyorlardı).

Kadri Çelik

Kıyametin kopacağı gün suçlu günahkârlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına yemin içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.

Muhammed Esed

(Size ölümü veren ve zamanı geldiğinde yeniden diriltecek olan O’dur!) Ve Son Saat gelip çattığında, günaha saplanmış olanlar, (yeryüzünde) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edeceklerdir, onlar kendilerini böylece (hayat boyu) kandırırlar!

Mustafa İslamoğlu

Ve Son Saat gelip çattığı gün suça batmış olanlar, dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edecekler; böylece kendilerine (dahi) yalan söylemiş olacaklar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve o gün ki, Kıyamet kopar; günahkârlar (dünyada) bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar (doğru sözden) böylece çevrilir kimseler olmuşlardı.

Ömer Öngüt

Kıyamet koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böylece aldatılıp saptırılıyorlardı.

Sadık Türkmen

Kıyamet koptuğu gün, suçlular; bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler! İşte onlar, (dünyada da yalanlarla) çevriliyorlar.

Seyyid Kutub

Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada da aldatılıp haktan böyle dönüyorlardı.

Suat Yıldırım

Kıyamet (duruşma) saati gelip çattığında suçlu kâfirler yemin ederek dünyada sadece bir saat kaldıklarını ileri sürerler. Onlar (dünyada iken de doğruluktan) işte böyle döndürülüyorlardı.

Süleyman Ateş

(Duruşma) Sâ’at(i) başladığı gün, suçlular, (dünyâda veya Berzahta) bir sâ’atten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyâda da haktan) böyle çevriliyorlardı.

Şaban Piriş

Kıyamet saatinin geldiği gün, suçlular, bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle yalan söylerlerdi.

Tefhim-ul Kur'an

Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkârlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.

Yaşar Nuri Öztürk

Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.

Yusuf Ali (İngilizce)

On the Day that the Hour (of Reckoning) will be established, the transgressors will swear that they tarried not but an hour thus were they used to being deluded!

KELİME KÖKLERİ
وَيَوْمَ
ve yevme
ve gün ي و م
تَقُومُ
teḳūmu
başladığı ق و م
السَّاعَةُ
s-sāǎtu
sa’at س و ع
يُقْسِمُ
yuḳsimu
yemin ederler ق س م
الْمُجْرِمُونَ
l-mucrimūne
suçlular ج ر م
مَا
لَبِثُوا
lebiṧū
kalmadıklarına ل ب ث
غَيْرَ
ğayra
-ten başka غ ي ر
سَاعَةٍ
sāǎtin
bir sa’at- س و ع
كَذَٰلِكَ
keƶālike
işte
كَانُوا
kānū
onlar ك و ن
يُؤْفَكُونَ
yu'fekūne
(böyle) çevriliyorlardı ا ف ك