وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ ۚ وَلَئِنْ جِئْتَهُمْ بِآيَةٍ لَيَقُولَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ أَنْتُمْ إِلَّا مُبْطِلُونَ

Ve le kad darabna lin nasi fı hazel kar’ani min külli mesel ve lein ci’tehüm bi ayatil leyekulennellezıne keferu in entüm illa mübtılun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve biz, bu Kur’ân’da, insanlara her çeşit örneği getirdik ve sen, onlara bir delil göstersen Siz derler, ancak aslı olmayan şeyleri öne sürenlersiniz.

Abdullah Parlıyan

"Siz ancak boş ve anlamsız şeylerle uğraşanlarsınız!" diyecekler.

Adem Uğur

Andolsun ki biz, bu Kur’an’da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız.

Ahmed Hulusi

Andolsun ki şu Kurân’da insanlar için her çeşit misalden vurguladık! Yemin olsun ki, onlara bir delil getirsen, o hakikat bilgisini inkâr edenler elbette şöyle diyeceklerdir "Siz palavracısınız!"

Ahmet Varol

’Siz ancak batıla yöneltenlersiniz’ diyeceklerdir.

Ali Bulaç

Andolsun, Biz bu Kur’an’da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkar edenler, mutlaka "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.

Ali Fikri Yavuz

Gerçekten biz bu Kur’an’da, insanlar için, her çeşit misalden beyan ettik. Şübhe yok ki (ey Rasûlüm), sen onlara (istedikleri gibi gökten başka) bir ayet de getirsen, o küfre varanlar mutlaka "- Siz (ey peygamberler ve müminler), ancak yalan uyduranlarsınız." diyeceklerdir.

Bayraktar Bayraklı

“Siz, sadece bâtıl şeyler ortaya koymaktasınız.”

Bekir Sadak

And olsun ki bu Kuran’da insanlar icin her turlu misali vermisizdir. Bununla beraber, eger sen onlara bir mucize getirmis olsan, inkar edenler «Siz ancak batil seyler ortaya atanlarsiniz» derler.

Celal Yıldırım

Şanıma yemin olsun ki, biz bu Kur’ân’da insanlar için her çeşit misâlden getirdik. And olsun ki sen onlara başka bir âyet (açık belge ya da mu’cize) de getirsen, şüphen olmasın ki o küfredenler, «siz ancak bâtılla (boş anlamsız gerçek dışı şeyhi uğraşanlarsınız» diyecekler.

Cemal Külünkoğlu

Gerçekten biz, bu Kur`an`da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun ki, eğer onlara bir ayet getirsen, o inkâr edenler yine “Siz düzmece iddialarda bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz!” derler.

Diyanet İşleri

Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, "Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız" derler.

Diyanet Vakfı

Andolsun ki biz, bu Kur’an’da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız.

Edip Yüksel

Biz bu Kuran’da halka her türlü örneği verdik. Onlara bir mucize getirsen, kafirler, "Siz yanılanlarsınız" diyeceklerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur’ân’da her türlü meselden örnekler getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir âyet de getirsen o kâfirler yine «Siz yalancılardan (uydurduğunuz sözü Allah’a nispet edenlerden) başkası değilsiniz.» diyeceklerdir.

Fizil-al il Kuran

Andolsun; biz bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir ayet getirdiğin zaman inkâr edenler; «Siz ancak geleneklerinizi iptal edenlerden başkası değilsiniz» derler.

Gültekin Onan

Andolsun, biz bu Kuran’da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayet ile geldiğin zaman, o küfredenler mutlaka "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.

Harun Yıldırım

Andolsun ki biz, bu Kur’an’da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız.

Hasan Basri Çantay

Andolsun ki bu Kur’anda insanlar için her (çeşid) misâl (ler) irâd etmişizdir. Andolsun ki (Habîbim) onlara herhalde bir âyeti getirsen küfreden (o adam) lar mutlakaa «Siz tezvircilerden başkası değilsiniz» diyeceklerdir.

Hayrat Neşriyat

Şânım hakkı için, bu Kur`ân`da insanlara her çeşit misâlden (ve ma`nâdan)getirdik. Ve muhakkak ki, onlara bir âyet de getirsen, o inkâr edenler elbette `Siz ancak bâtıl şeyler uyduran kimselersiniz` diyeceklerdir.

İbn-i Kesir

Andolsun ki; bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali irad etmişizdir. Bununla beraber sen, onlara herhangi bir ayet getirmiş olsan küfredenler Siz ancak batıl şeyler ortaya atanlarsınız, derler.

İlyas Yorulmaz

Biz bu Kur’an da insanlar için her tülü misali verdik. Sen onlara bir mucize getirsen, doğruları inkar etmiş olanlar "Siz ancak batıldasınız" diyecekler.

İskender Ali Mihr

Ve andolsun ki, bu Kur’ân’da insanlar için bütün meselelerden örnekler verdik. Ve eğer onlara bir âyet getirsen, kâfirler mutlaka "Siz sadece bâtılla uğraşan kimselersiniz." derler.

Kadri Çelik

Şüphesiz biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği gösterdik. Hiç tartışmasız, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman o küfre sapanlar mutlaka, "Siz ancak batıl ehlinden başkası değilsiniz" derler.

Muhammed Esed

Biz bu Kuran’da insanların önüne her türlü örnek olayı koyduk. Ama onlara (böyle) bir mesajla yaklaşırsan, hakikati inkara şartlanmış olanlar, mutlaka, "Siz düzmece iddialarda bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz!" derler.

Mustafa İslamoğlu

Doğrusu Biz bu Kur`an`da, insanlara (hakikati) her türlü dolaylı anlatım tarzını kullanarak açıkladık. Ama onlara (bu türden mesel içeren) bir ayetle gelsen, inkarda direnenler yine de "Siz sadece batılın peşine düşen kişilersiniz" derler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Andolsun ki, bu Kur’an’da insanlar için herbir meselden irâd ettik. Ve muhakkak ki, onlara herhangi bir âyet getirecek olsan elbette kâfir olanlar diyeceklerdir ki, siz mubtil kimselerden başka değilsiniz.

Ömer Öngüt

Andolsun ki biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali getirdik. Şayet sen onlara bir âyet (mucize) getirsen, kâfir olanlar "Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız. " derler.

Sadık Türkmen

Ant olsun Kİ; Biz Kur’an’da, insanlar için (akıllara, düşünce ve duygulara hitap edici) her tür misali (ortaya koyup) anlattık. Bundan böyle; şüphe yok ki, sen onlara, bir mucize de getirsen (inanmıyorlar ve) inkâr edenler (sana) "Siz; (sen ve arkadaşların) yürürlükte olanı/geleneklerimizi, iptal edicilerden başkası değilsiniz!" diyorlar.

Seyyid Kutub

Andolsun; biz bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir ayet getirdiğin zaman inkâr edenler; «Siz ancak geleneklerinizi iptal edenlerden başkası değilsiniz» derler.

Suat Yıldırım

Biz gerçekten bu Kur’ân’da insanlar için nice meseller getirdik. Eğer sen onlara karşı istedikleri bir mûcizeyi getirmiş olsan dahi, o kâfirler "Siz ancak, batıl iddialar peşindesiniz" derler.

Süleyman Ateş

Andolsun biz bu Kur’ân’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir âyet getirdiğin zaman inkâr edenler "Siz (geleneklerimizi) iptal edenlerden başka bir şey değilsiniz." derler.

Şaban Piriş

Gerçekten, bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği verdik. Onlara bir mucize getirsen bile, inkarcılar -Siz, ancak batıl şeyleri ileri sürenlersiniz derler.

Tefhim-ul Kur'an

Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her örneği gösterdik. Hiç tartışmasız, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o küfre sapanlar, mutlaka «Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz» derler.

Yaşar Nuri Öztürk

Yemin olsun ki, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği verdik. Sen onlara bir mucize getirsen, o inkâr edenler mutlaka şöyle diyeceklerdir "Siz, eskiyi hükümsüz kılanlardan başkası değilsiniz."

Yusuf Ali (İngilizce)

verily We have propounded for men, in this Qur´an every kind of Parable But if thou bring to them any Sign, the Unbelievers are sure to say, "Ye do nothing but talk vanities."

KELİME KÖKLERİ
وَلَقَدْ
veleḳad
ve andolsun
ضَرَبْنَا
Derabnā
biz anlattık ض ر ب
لِلنَّاسِ
linnāsi
insanlara ن و س
فِي
هَٰذَا
hāƶā
bu
الْقُرْانِ
l-ḳurāni
Kur’an’da ق ر ا
مِنْ
min
كُلِّ
kulli
her çeşit ك ل ل
مَثَلٍ
meṧelin
misali ile م ث ل
وَلَئِنْ
velein
ve eğer
جِئْتَهُمْ
ci’tehum
onlara getirsen ج ي ا
بِايَةٍ
biāyetin
bir ayet ا ي ي
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
derler ق و ل
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseler
كَفَرُوا
keferū
inkar edenler ك ف ر
إِنْ
in
değil(siniz)
أَنْتُمْ
entum
siz
إِلَّا
illā
başka
مُبْطِلُونَ
mubTilūne
iptal edenler(den) ب ط ل