وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا ۚ أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَىٰ عَذَابِ السَّعِيرِ
Ve iza kıyle lehümüt tebiu ma enzellellahü kalu bel nettebiu ma vecedna aleyhi abaena e ve lev kaneş şeytanü yed’uhüm ila azabis seıyr
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve onlara, Allah ne indirdiyse ona uyun dendi mi hayır derler, biz, atalarımızı neye uymuş bulduysak ona uyarız; ya Şeytan, onları yakıp kavuran azâba çağırıyorduysa. |
Abdullah Parlıyan |
"Allah ne indirdiyse, O’na uyun" denildi mi, "Hayır" derler. "Biz atalarımızı neye uymuş bulduysak ona uyarız." Ya şeytan onları, yakıcı ateşin azabına çağırmışsa, yine de atalarına mı uyacaklar? |
Adem Uğur |
Onlara "Allah’ın indirdiğine uyun" dendiğinde Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan; onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse! |
Ahmed Hulusi |
Onlara "Allâh’ın inzâl ettiğine tâbi olun" denildiğinde "Hayır, babalarımız ne yaptıysa biz de ona tâbiyiz" dediler... Şeytan (bedensel istekleri) kendilerini alevli ateşin azabına çağırırsa da mı? |
Ahmet Varol |
’Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız’ derler. Şeytan onları dehşetli ateşin azabına çağırıyor olsa da mı? |
Ali Bulaç |
Onlara; "Allah’ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, derler ki; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? |
Ali Fikri Yavuz |
O kâfirlere "- Allah’ın indirdiği Kur’an’a tabi olun" denildiği zaman, derler ki "- Hayır, biz atalarımızı neyin (hangi dinin) üzerinde bulduksa onun ardınca gideriz." Ya Şeytan, atalarını cehennem azabına çağırıyorduysa da mı (onlara uyacaklar)? |
Bayraktar Bayraklı |
Onlara, “Allah`ın indirdiğine uyunuz” denince; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız” derler. Şeytan onları alevli ateşe çağırmış olsa da mı? |
Bekir Sadak |
Onlara, «Allah’in indirdigine uyun» denince «Babalarimizi uzerinde buldugumuz yola uyariz» derler. Ya seytan, babalarini alevli atesin azabina cagirmissa. |
Celal Yıldırım |
Onlara, «Allah’ın indirdiğine uyun !» denildiği zaman, «hayır, babalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız» derler. Ya Şeytan babalarını çılgın alevli ateşe cağırmışsa (ona ne derler)?. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlara “Allah`ın indirdiğine uyun!” dense “Hayır biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız” derler. Şeytan onları alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı (ona uyacaklar)? |
Diyanet İşleri |
Kendilerine, "Allah’ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler. Şeytan, kendilerini cehennem azabına çağırıyor olsa da mı? |
Diyanet Vakfı |
Onlara «Allah’ın indirdiğine uyun» dendiğinde Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse! |
Edip Yüksel |
Kendilerine, "ALLAH’ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu izleriz" derler. Sapkın kendilerini alevli ateşin azabına çağırıyor olsa da mı? |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlara «Allah’ın indirdiğine tabi olun!» dendiği zaman «Hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa, onun ardınca gideriz.» diyorlar. Ya şeytan onları cehennnem azabına çağırıyor idiyse de mi onlara uyacaklar? |
Fizil-al il Kuran |
Onlara; «Allah’ın indirdiğine uyun!» dense; «Hayır biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» derler. Şeytan babalarınızı alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? |
Gültekin Onan |
Onlara "Tanrı’nın indirdiklerine uyun" denildiğinde derler ki "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Şayet şeytan onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? |
Harun Yıldırım |
Onlara "Allah’ın indirdiğine uyun" dendiğinde Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan; onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse! |
Hasan Basri Çantay |
Onlara «Allahın indirdiğine tâbi’ olun» denildiği zaman «Hayır, dediler, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeylere uyarız». Ya şeytan onları yalınlı (cehennem) azâb (ın) a çağırıyor idiyse? |
Hayrat Neşriyat |
Ve onlara `Allah`ın indirdiğine tâbi` olun!` denildiği zaman `Hayır! (Biz) atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye tâbi` oluruz!` derler. Ya şeytan, onları o alevli ateşin azâbına çağırıyor idiyse! (Yine de onlara mı tâbi` olacaklar?) |
İbn-i Kesir |
Onlara Allah’ın indirdiklerine uyun, denilince Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları yalımlı azaba çağırıyor idiyse? |
İlyas Yorulmaz |
Onlara (Allah ile ilgili çekiştikleri konuda) "Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) gelin" dendiğinde "Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler. Ya şeytan atalarını ateşli bir azaba sürüklemiş ise demi? (Atalarına uyacaklar) |
İskender Ali Mihr |
Ve onlara "Allah’ın indirdiği şeye (Kitaba) tâbî olun!" denildiği zaman "Hayır, babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (putlara) tâbî oluruz." dediler. Ve şeytan onları, alevli ateşin (cehennemin) azabına çağırıyor olsa da mı? |
Kadri Çelik |
Onlara, "Allah’ın indirdiklerine uyun" denildiğinde derler ki "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? |
Muhammed Esed |
ve böyle (insanlara) Allah’ın bahşettiğine tabi olmaları söylendiğinde, "Hayır, biz, atalarımızdan gördüğümüz (inanç ve eylem biçimlerin)e uyarız!" derler. Öyle mi, ya Şeytan onları yakıcı ateşin azabına çağırmışsa? |
Mustafa İslamoğlu |
İşte böylelerine "Allah`ın indirdiklerine uyun!" denildiğinde Asla, biz sadece babalarımızın hayat tarzına uyarız!" derler. Ne yani, Şeytan onları çılgın bir ateşin azabına çağırmış olsa da mı (bunda ısrar edecekler)? |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara «Allah’ın indirmiş olduğuna tâbi olun», denildiği vakit, dediler ki «Hayır. Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye tâbi oluruz.» Ya şeytan onları alevli ateşin azabına davet eder olsa da mı (yine tâbi olacaklar)? |
Ömer Öngüt |
Onlara "Allah’ın indirdiğine uyun!" denildiğinde "Hayır! Biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız. " derler. Ya şeytan babalarını alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse! |
Sadık Türkmen |
Onlara; "Allah’ın indirdiklerine uyun" denilince, "Hayır!" dediler. "Biz ancak, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeylere uyarız." Şeytan onları, alevli azaba çağırıyor olsa da mı?! |
Seyyid Kutub |
Onlara; «Allah’ın indirdiğine uyun!» dense; «Hayır biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» derler. Şeytan babalarınızı alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? |
Suat Yıldırım |
Kendilerine "Gelin, Allah’ın indirdiği buyruklara uyun!" denilince"Hayır, biz babalarımızdan ne görmüşsek onu uygularız, sadece onlara uyarız" derler. Peki şeytan atalarını o alevli ateş azabına çağırmış olsa da mı onların peşinden gidecekler? |
Süleyman Ateş |
Onlara "Allâh’ın indirdiğine uyun!" dense "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız (onların yolundan gideriz)" derler. Şeytân onları alevli ateşin azâbına çağırmış olsa da mı (babalarının izinde gidecekler)? |
Şaban Piriş |
Onlara -Allah’ın indirdiğine uyun, denilince -Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan onları çılgın azaba çağırıyor idiyse? |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlara; «Allah’ın indirdiklerine uyun» denildiğinde, derler ki; «Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.» Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? |
Yaşar Nuri Öztürk |
Böylelerine, Allah’ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? |
Yusuf Ali (İngilizce) |
When they are told to follow the (Revelation) that Allah has sent down, they say "Nay, we shall follow the ways that we found our fathers (following). "What! even if it is Satan beckoning them to the Penalty of the (Blazing) Fire? |
وَإِذَا ve iƶā |
ne zaman ki | |
قِيلَ ḳīle |
dense | ق و ل |
لَهُمُ lehumu |
onlara | |
اتَّبِعُوا ttebiǔ |
uyun | ت ب ع |
مَا mā |
||
أَنْزَلَ enzele |
indirdiğine | ن ز ل |
اللَّهُ llahu |
Allah’ın | |
قَالُوا ḳālū |
derler | ق و ل |
بَلْ bel |
hayır | |
نَتَّبِعُ nettebiǔ |
biz uyarız | ت ب ع |
مَا mā |
şeye | |
وَجَدْنَا vecednā |
bulduğumuz | و ج د |
عَلَيْهِ ǎleyhi |
üzerinde | |
ابَاءَنَا ābā'enā |
babalarımızı | ا ب و |
أَوَلَوْ evelev |
şayet | |
كَانَ kāne |
olsa da mı? | ك و ن |
الشَّيْطَانُ ş-şeyTānu |
şeytan | ش ط ن |
يَدْعُوهُمْ yed’ǔhum |
onları çağırmış | د ع و |
إِلَىٰ ilā |
||
عَذَابِ ǎƶābi |
azabına | ع ذ ب |
السَّعِيرِ s-seǐyri |
alevli ateşin | س ع ر |