فَلَا تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِيَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Fe la ta’lemü nefsüm ma uhfiye lehüm min kurrati a’yün cezaem bi ma kanu ya’melun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Hiç kimsecik bilmez onlar için gözleri aydınlatacak ne gizli şeyler var; yaptıklarına karşılık. |
Abdullah Parlıyan |
Böyle davranan mü’minlere gelince, yaptıklarından dolayı mükafat olarak, öteki dünyada onlara şimdiye kadar gizli kalan, göz aydınlığı olarak, onlar için nelerin saklanıp bekletildiğini hiç kimse bilip hayal edemez. |
Adem Uğur |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. |
Ahmed Hulusi |
Hiçbir nefs, yaptıklarına ceza (karşılık) olarak, gözünü sevinçle parıldatacak nimetler içine gizlenmiş olanları bilemez! |
Ahmet Varol |
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözler aydınlatıcı ne (nimet)lerin saklandığını hiç kimse bilemez. |
Ali Bulaç |
Artık hiçbir nefis, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez. |
Ali Fikri Yavuz |
Artık (dünyada) işledikleri salih amellere mükâfat olarak kendileri için, göz aydınlığından ne hazırlanıb saklandığını kimse bilmez. |
Bayraktar Bayraklı |
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözleri aydınlatıcı ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. |
Bekir Sadak |
Yaptiklarina karsilik onlar icin saklanan mujdeyi kimse bilmez. |
Celal Yıldırım |
Hiç kimse işledikleri (iyi-yararlı) amellerine karşılık gözlerin aydınlığı olarak nelerin saklandığını bilmez. |
Cemal Külünkoğlu |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez. |
Diyanet İşleri |
Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez. |
Diyanet Vakfı |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. |
Edip Yüksel |
Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerini ne kadar büyük bir neşe ve mutluluk beklediğini hiç kimse bilemez. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şimdi hiç kimse kendileri için, yaptıklarına karşılık gözler aydınlığı olacak şeylerden neler gizlenmiş olduğunu bilemez. |
Fizil-al il Kuran |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez. |
Gültekin Onan |
Artık hiçbir nefs, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez. |
Harun Yıldırım |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. |
Hasan Basri Çantay |
Artık onlar için, yapmakda olduklarına bir mükâfat olarak, gözlerin aydın olacağı (nimetlerden) kendilerine neler gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez. |
Hayrat Neşriyat |
Artık, yapmakta olduklarına bir karşılık olarak onlar için göz aydınlığı olacak olan(ni`metler)den nelerin saklandığını kimse bilmez. |
İbn-i Kesir |
Yaptıklarına karşılık olarak onlara gözlerin aydın olacağı, nelerin gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez. |
İlyas Yorulmaz |
Hiçbir nefis, yaptıklarının karşılığında, kendilerinden gizlenen mutlu olacakları karşılıkların, neler olduğunu bilemez. |
İskender Ali Mihr |
Artık hiçbir nefs (hiç kimse), yapmış olduklarına mükâfat olarak, onlar için gözaydınlığından nelerin saklı olduğunu bilmez. |
Kadri Çelik |
Artık hiç bir nefis, yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin saklandığını bilmez. |
Muhammed Esed |
(Böyle davranan müminlere gelince,) yaptıklarından dolayı mükafat olarak (öteki dünyada) onları şimdiye dek gizli kalan hangi mutlulukların beklediğini kimse tahayyül edemez. |
Mustafa İslamoğlu |
İşte, yapa geldiklerinden dolayı bir mükafat olarak, onları (cennette) ne türden göz kamaştırıcı sürprizlerin beklediğini kimse hayal dahi edemez. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara yapar oldukları şeylere mükâfaaten gözlerin aydın olacağı şeylerden neler saklanılmış olduğunu artık hiçbir kimse bilmez. |
Ömer Öngüt |
Artık onlar için, yaptıklarına karşılık olarak gözler aydınlatıcı nimetlerden kendilerine neler hazırlandığını kimse bilemez. |
Sadık Türkmen |
Şimdi hiç kimse amellerine karşılık, onlar için gizlenmiş olan gözler sevincini bilemez! |
Seyyid Kutub |
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez. |
Suat Yıldırım |
İşte onların dünyada yaptıkları makbul işlere mükâfat olarak gözlerini aydın edecek, gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin, hangi nimetlerin saklandığını hiç kimse bilemez. |
Süleyman Ateş |
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne gözler aydınlatıcı (ni’metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez! |
Şaban Piriş |
Yaptıklarına karşılık ödül olarak, onlara göz kamaştıran neler gizlendiğini hiç kimse bilmez. |
Tefhim-ul Kur'an |
Artık hiçbir nefis, yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Now no person knows what delights of the eye are kept hidden (in reserve) for them - as a reward for their (good) deeds. |
فَلَا fe lā |
ve asla | |
تَعْلَمُ teǎ’lemu |
bilemez | ع ل م |
نَفْسٌ nefsun |
hiç kimse | ن ف س |
مَا mā |
ne | |
أُخْفِيَ uḣfiye |
saklandığını | خ ف ي |
لَهُمْ lehum |
onlar için | |
مِنْ min |
||
قُرَّةِ ḳurrati |
aydınlatıcı | ق ر ر |
أَعْيُنٍ eǎ’yunin |
gözler | ع ي ن |
جَزَاءً cezā'en |
karşılık olarak | ج ز ي |
بِمَا bimā |
şeylere | |
كَانُوا kānū |
oldukları | ك و ن |
يَعْمَلُونَ yeǎ’melūne |
yapıyor(lar) | ع م ل |