يَعْمَلُونَ لَهُ مَا يَشَاءُ مِنْ مَحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَاسِيَاتٍ ۚ اعْمَلُوا آلَ دَاوُودَ شُكْرًا ۚ وَقَلِيلٌ مِنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ
Ya’melune lehu ma yeşaü mim meharıbe ve temasıle ve cifanin kel cevabi ve kudurir rasiyat ı’melu ale davude şükra ve kalılüm min ıbadiyeş şekur
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kalelerden, heykellerden, büyük havuzlara benzer çanaklardan ve sağlam, yerinden kalkmaz kazanlardan ne isterse yaparlardı ona; ey Dâvûd soyu, şükredin ve kullarımdan pek azı şükreder. |
Abdullah Parlıyan |
Bu cinler, Süleyman’ın isteğine göre mabedler veya kaleler, heykeller, havuz gibi çanaklar, sağlam yerinden kalkmaz kazanlar yaparlardı. Ve dedik ki; Ey Davud hanedanı! Şükredin, kullarımdan hakkıyla şükredenler pek azdır. |
Adem Uğur |
Onlar Süleyman’a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar (geniş) leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükredin. Kullarımdan şükreden azdır! |
Ahmed Hulusi |
Onun (Süleyman) için, mabetler, heykeller, geniş çok büyük havuzlar ve yerlerinde sâbit kazanlardan ne dilese yaparlardı... "Davud nesli şükre çalışın! Kullarımdan şükreden (değerlendiren) azdır!" |
Ahmet Varol |
Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, büyük havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlar yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükür (görevinizi) yerine getirin. Kullarımdan şükredenler azdır. |
Ali Bulaç |
Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır. |
Ali Fikri Yavuz |
O Cinler, Süleyman’a, köşk ve mescidlerden, şekillerden, havuz gibi (büyük) çanaklardan, sabit (büyük) kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın, ey Davud ailesi şükredin. Kullarım içinde (gereği üzre Allah’a bol bol) şükreden azdır. |
Bayraktar Bayraklı |
Cinler Süleyman`a, istediği gösterişli yapılar, heykeller, havuz gibi büyük kazanlar ve ağır tencereler yaparlardı. “Ey Dâvûd ailesi, şükretmek için çalışınız.” Kullarımdan gereği gibi şükredenler azdır. |
Bekir Sadak |
Suleyman icin, o ne dilerse, mabedler, haykeller, buyuk havuzlara benzer canaklar va tasinmasi guc kazanlar yaparlardi. Ey Davud ailesi! sukredin! Kullarimdan sukredenler pek azdir. |
Celal Yıldırım |
Onun için dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz gibi lengerler, büyükçe sabit kazanlar yaparlardı. Ey Düvud hanedanı! Şükür için çalışın. Kullarımdan şükredenler azdır. |
Cemal Külünkoğlu |
(Cinler, Süleyman`a) dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. “Ey Davud ailesi! (Allah`a) şükrederek çalışın!” Kullarımdan (layıkıyla) şükredenler azdır. |
Diyanet İşleri |
Cinler, Süleyman için dilediği biçimde kaleler, heykeller, havuz gibi çanaklar ve sabit kazanlar yapıyorlardı. Ey Davûd ailesi, şükredin! Kullarımdan şükredenler pek azdır. |
Diyanet Vakfı |
Onlar Süleyman’a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar (geniş) leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükredin. Kullarımdan şükreden azdır! |
Edip Yüksel |
O ne dilerse onun için yaparlardı Mihraplar, heykeller, derin havuzlar ve ağır kazanlar… Ey Davut ailesi, şükür göstergesi olarak çalışın. Kullarımdan pek azı şükredicidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın. Ama kullarım içinde şükreden azdır. |
Fizil-al il Kuran |
Onlar, Süleyman’a, isteği uyarınca mabetler, heykeller, havuz gibi geniş çanaklar ve yerlerinden kımıldatılamaz koca kazanlar yaparlardı. Ey Davudoğulları, şükrediniz. Kulların içinde şükredenler pek azdır. |
Gültekin Onan |
Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır. |
Harun Yıldırım |
Onlar Süleyman’a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar (geniş) leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükredin. Kullarımdan şükreden azdır! |
Hasan Basri Çantay |
O, kafalardan, heykellerden, büyük havuzlar gibi çanaklardan, sabit sabit kazanlardan ne dilerse kendisine yaparlardı. Ey Dâvud haanedânı, siz (Allaha) şükr için çalışın. Kullarımdan (hakkıyle) şükreden azdır. |
Hayrat Neşriyat |
(O cinnîler) ona saraylardan, timsâllerden (üzerinde nakış ve süsleme bulunan şeylerden), havuzlar gibi (geniş) leğenlerden ve (çok büyük) sâbit kazanlardan (o) ne dilerse yaparlardı. (Onlara buyurduk ki) `Ey Dâvûd âilesi, şükür için çalışın!` Fakat kullarımdan çokça şükreden azdır. |
İbn-i Kesir |
Onlar; kalelerden, heykellerden, büyük havuzlara benzer çanaklardan ve taşınması güç kazanlardan ne dilerse kendisine yaparlardı. Ey Davud hanedanı; şükrederek çalışın. Kullarımdan pek azı şükredicidir. |
İlyas Yorulmaz |
O yabancı güçler Süleyman’ın dilediği, ibadethaneler, heykeller, ellerin içine sokulduğu cepler gibi kılıç kınları ve büyük kazanlar yapıyorlardı. Davut ailesine (Rabbinize) şükrederek çalışın. Kullarımdan şükredenler pek az. |
İskender Ali Mihr |
Ona dilediği şeyleri, mihraplar (mescidler, saraylar, yüksek binalar), heykeller, havuz gibi büyük çanaklar, sabit kazanlar yapıyorlar(dı). Ey Davut ailesi, şükrederek çalışın! Ve kullarımdan, çok şükredenler azdır. |
Kadri Çelik |
Ona (Süleyman’a) dilediği şekilde mihraplar (tapınaklar), heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi! Şükrederek çalışın (dedik)." Kullarımdan şükretmekte olanlar pek de azdır. |
Muhammed Esed |
o’nun için isteğine göre mabedler, heykeller, büyük tekneler kadar (geniş) havuzlar ve sağlamca tesbit edilmiş kazanlar yaptılar. (Ve dedik ki) "Ey Davud kavmi, (Bana karşı) şükür (duygusu) içinde çalışın; ve (unutmayın ki) kullarım arasında (bile) hakkıyla şükredenler çok azdır!" |
Mustafa İslamoğlu |
Onlar arzusuna göre ona mabedler, heykeller, göletler gibi yekpare dökümden havuzlar ve yere tesbit edilmiş dev küvetler yapıyorlardı. (Biz de dedik ki) "Ey Davud`un inanç ailesi; şükretmek için çok çalışın! Ne ki, samimi kullarım arasında bile hakkıyla şükreden pek azdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onun için pek yüksek binalardan ve timsallerden ve büyük havuzlar gibi çanaklardan ve sabit sabit kazanlardan ne isterse (onu) yapıverirlerdi. Ey Dâvud’un hânedânı! Şükür için çalışın ve benim kullarımdan şükreden azdır. |
Ömer Öngüt |
Süleyman için, o ne dilerse yaparlardı. Kalelerden. . . Heykellerden. . . Havuzlar kadar geniş leğenlerden, sabit kazanlardan. . . "Ey Davut hânedanı! Şükredin! Kullarımdan şükreden azdır. " |
Sadık Türkmen |
Onlar onun için ne dilerse yaparlardı; kaleler/saraylar, şekil verilmiş eşyalar/heykeller, havuzlar gibi geniş çanaklar ve yerinden kalkmayan sabit kazanlar! "Ey Davud ailesi! Şükür olarak çalışın/iyi iş yapın!" Kullarımdan bir kısmı şükrediyor! |
Seyyid Kutub |
Onlar, Süleyman’a, isteği uyarınca mabetler, heykeller, havuz gibi geniş çanaklar ve yerlerinden kımıldatılamaz koca kazanlar yaparlardı. Ey Davudoğulları, şükrediniz. Kulların içinde şükredenler pek azdır. |
Suat Yıldırım |
O cinler ona kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanak ve leğenler, sabit kazanlar gibi istediği şeyleri yaparlardı. Ey Davud hanedanı, şükür gayreti içinde olun. Kullarımdan gereği gibi şükredenler çok azdır. |
Süleyman Ateş |
Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı. "Ey Dâvûd âilesi, şükredin!" kullarımdan şükreden azdır. |
Şaban Piriş |
Onlar, onun için, ne dilerse; kaleler, heykeller, büyük havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlar yaparlardı. -Ey Davud Ailesi; şükrederek çalışın. Kullarımdan şükredenler çok azdır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. «Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın.» Kullarımdan şükretmekte olanlar azdır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onlar Süleyman için, mihraplardan/kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki! |
Yusuf Ali (İngilizce) |
They worked for him as he desired, (making) arches, images, basons as large as reservoirs, and (cooking) cauldrons fixed (in their places) "Work ye, sons of David, with thanks! but few of My servants are grateful!" |
يَعْمَلُونَ yeǎ’melūne |
yaparlardı | ع م ل |
لَهُ lehu |
ona | |
مَا mā |
ne | |
يَشَاءُ yeşā'u |
diliyorsa | ش ي ا |
مِنْ min |
-den | |
مَحَارِيبَ meHārībe |
kaleler- | ح ر ب |
وَتَمَاثِيلَ ve temāṧīle |
ve heykeller(den) | م ث ل |
وَجِفَانٍ ve cifānin |
ve leğenler(den) | ج ف ن |
كَالْجَوَابِ kālcevābi |
havuzlar kadar (geniş) | ج ب ي |
وَقُدُورٍ ve ḳudūrin |
ve kazanlar(dan) | ق د ر |
رَاسِيَاتٍ rāsiyātin |
sabit | ر س و |
اعْمَلُوا ǎ’melū |
yapın | ع م ل |
الَ āle |
(ey) ailesi | ا و ل |
دَاوُودَ dāvūde |
Davud | |
شُكْرًا şukran |
şükredin | ش ك ر |
وَقَلِيلٌ veḳalīlun |
ve azdır | ق ل ل |
مِنْ min |
-dan | |
عِبَادِيَ ǐbādiye |
kullarım- | ع ب د |
الشَّكُورُ ş-şekūru |
şükreden | ش ك ر |