وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشْيَاعِهِمْ مِنْ قَبْلُ ۚ إِنَّهُمْ كَانُوا فِي شَكٍّ مُرِيبٍ

Ve hıyle beynehüm ve beyne ma yeştehune kema füıle bi eşyaıhim min kabl innehüm kanu fı şekkim mürıb

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Onlarla dileyip arzuladıkları şeylerin arasına bir engeldir çekildi artık, nitekim daha önce onların yolunu tutanlara da böyle olmuştu; şüphe yok ki onlar, tereddüt içindeydiler, şüpheye düşmüşlerdi.

Abdullah Parlıyan

Artık kendileriyle arzuladıkları iman ve cennete girme arasına engel çekilmiştir. Tıpkı kendilerinden evvel yaşayıp gitmiş olanlara yapıldığı gibi. Çünkü bunlarda öncekiler gibi ahiret, hesap ve azaptan büyük bir kuşku içindeydiler.

Adem Uğur

Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.

Ahmed Hulusi

Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi onlarla, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur! Muhakkak ki onlar kendilerini huzursuz kılan kuşku içindedirler.

Ahmet Varol

Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi kendileriyle arzuladıkları şeyler arasına engel konmuştur. Onlar gocundurucu bir tereddüt içindeydiler.

Ali Bulaç

(Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.

Ali Fikri Yavuz

Artık kendileriyle (dünyaya dönüş) arzularının arasına engel çekilmiştir. Nitekim bundan evvel emsallerine de böyle yapılmıştı. Çünkü onlar (azab ve kıyamet hakkında) endişe veren bir şüphe içinde idiler.

Bayraktar Bayraklı

Bundan önce de benzerlerine yapıldığı gibi, kendileri ile arzuladıkları iman arasına engel konulacak. Çünkü onlar, derin bir şüphe içindeydiler.

Bekir Sadak

Kendileriyle, arzuladiklari seyler arasina artik engel konur; nitekim, daha once, kendilerine benzeyenlere de ayni sey yapilmisti. Cunku onlar suphe ve endise icindeydiler.

Celal Yıldırım

Artık onlarla arzuladıkları şey arasına bir perde gerilmiştir. Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Doğrusu onlar hep zan ve iftiraya itici bir şüphe içindeydiler.

Cemal Külünkoğlu

Artık kendileriyle (dünyaya dönüş) arzularının arasına engel çekilmiştir. Nitekim bundan evvel emsallerine de böyle yapılmıştı. Çünkü onlar (azap ve kıyamet hakkında) derin bir şüphe içinde idiler.

Diyanet İşleri

Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzuladıkları arasına bir engel konmuştur. Çünkü onlar derin bir şüphe içindeydiler.

Diyanet Vakfı

Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.

Edip Yüksel

Sonunda, hoşlandıkları şeylerden yoksun bırakılırlar. Kendilerinden önceki benzerlerine de aynı şey yapılmıştı. Onlar aşırı bir kuşku içinde idiler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Artık kendileriyle arzularının arasına set çekilmiştir. Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı.

Fizil-al il Kuran

Şimdi kendileri ile özlemleri arasına perde gerildi. Tıpkı daha önceki yoldaşlarına yapıldığı gibi. Hiç kuşkusuz onlar koyu bir şüphe içinde idiler.

Gültekin Onan

(Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.

Harun Yıldırım

Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.

Hasan Basri Çantay

(Artık) kendileriyle arzu edegeldikleri şeylerin arasına bir sed çekilmişdir, bundan evvel benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü hepsi de (insanları) kötü zanna düşüren bir şübhe içinde idiler.

Hayrat Neşriyat

Artık, onlarla canlarının çekmekte oldukları şeyler arasına engel konulmuştur. Nitekim daha önce benzerlerine de böyle yapılmıştı. Çünki onlar, (kendilerine) kuşku veren bir şübhe içinde idiler.

İbn-i Kesir

Onlarla arzuladıkları şeylerin arasına bir engel konulmuştur. Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Şüphesiz onlar şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedirler.

İlyas Yorulmaz

Onların arasına ve daha önce onların tercih ettikleri gibi, arzu ettiklerinin (kurtuluş ümitleri) arsına uzak bir mesafe konulur. Çünkü onlar (karşılaşacakları bu durumdan dünyada iken) şüphe ve tereddüt içerisinde idiler.

İskender Ali Mihr

Ve onlarla, onların istedikleri şeylerin arası ayrıldı, daha önce de (onlardan öncekilerin istedikleri) şeylere yapıldığı gibi. Muhakkak ki onlar, endişe veren bir şüphe içindeydiler.

Kadri Çelik

(Şimdi) Tıpkı bundan önce benzerlerine (yoldaşlarına) yapıldığı gibi kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.

Muhammed Esed

Böylece, kendileri ile istek ve özlemleri arasına bir set çekilecektir, tıpkı onlardan önce yaşayıp gitmiş olanlara yapıldığı gibi; çünkü ötekiler (de) şüpheye varan bir tereddüt içinde boğulup gitmişlerdi.

Mustafa İslamoğlu

Artık kendileriyle arzu ve özlemleri arasına bir set çekilmiştir; tıpkı kendilerinden önce geçip gitmiş kafadarlarına yapıldığı gibi çünkü ötekiler de korku ve endişeyle karışık bir kuşku içinde (helak) olup gitmişlerdi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Artık kendileriyle arzu ettikleri şey arasına bir ayrılık girmiştir. Nasıl ki, evvelce onların benzerleri hakkında da yapılmıştı. Muhakkak ki onlar, şüpheye düşüren bir tereddüt içinde idiler.

Ömer Öngüt

Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şeyler arasına perde çekilir. Çünkü onlar şüphe ve endişe içinde idiler.

Sadık Türkmen

Kendileriyle, iştahla arzuladıkları şeyler arasına perde çekilmiştir! Tıpkı, daha önce, onların benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar faydasız bir şüphe/tereddüt içindeler.

Seyyid Kutub

Şimdi kendileri ile özlemleri arasına perde gerildi. Tıpkı daha önceki yoldaşlarına yapıldığı gibi. Hiç kuşkusuz onlar koyu bir şüphe içinde idiler.

Suat Yıldırım

Neticede, tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına sed çekilir.Çünkü onlar, kıyamet hakkında gerçekten insanları kötü zanna düşüren bir şüphe içindeydiler.

Süleyman Ateş

Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekildi. Doğrusu, onlar katmerli bir kuşku içindedirler.

Şaban Piriş

Arzu duydukları şeyler ile aralarına engel kondu. Daha önce benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü onlar, şüphe ve tereddüt içinde idiler.

Tefhim-ul Kur'an

(Şimdiki) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.

Yaşar Nuri Öztürk

Artık kendileriyle, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur. Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Gerçek şu ki onlar, tutarsızlığa iten bir kuşku içindeydiler.

Yusuf Ali (İngilizce)

And between them and their desires, is placed a barrier, as was done in the past with their partisans for they were indeed in suspicious (disquieting) doubt.

KELİME KÖKLERİ
وَحِيلَ
ve Hīle
perde çekildi ح و ل
بَيْنَهُمْ
beynehum
onların arasına ب ي ن
وَبَيْنَ
ve beyne
ve arasına ب ي ن
مَا
şeyler
يَشْتَهُونَ
yeştehūne
arzu ettikleri ش ه و
كَمَا
kemā
gibi
فُعِلَ
fuǐle
yapıldığı ف ع ل
بِأَشْيَاعِهِمْ
bieşyāǐhim
benzerlerine ش ي ع
مِنْ
min
قَبْلُ
ḳablu
bundan önce ق ب ل
إِنَّهُمْ
innehum
doğrusu onlar
كَانُوا
kānū
ك و ن
فِي
içindedirler
شَكٍّ
şekkin
bir kuşku ش ك ك
مُرِيبٍ
murībin
katmerli ر ي ب