وَمَا يَسْتَوِي الْبَحْرَانِ هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ سَائِغٌ شَرَابُهُ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ ۖ وَمِنْ كُلٍّ تَأْكُلُونَ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُونَ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا ۖ وَتَرَى الْفُلْكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Ve ma yestevil bahrani haza azbün füratün saiğun şerabühu ve haza milhun ücacve min küllin te’külune lahmen tariyyev ve testahricune hılyeten telbesuneha ve teral fülke fıhi mevahıra li tebteğu min fadlihı ve lealleküm teşkürun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve iki deniz, bir ve eşit olamaz; şu, tatlı ve içilecek sudur, içilince kandırır adamı, boğazdan kolaycacık ve iyi bir sûrette kayıp gider; buysa tuzludur, acıdır ve hepsinden de terütaze balıklar çıkarır, yersiniz ve takıp süsleneceğiniz ziynet eşyâsı çıkarırsınız ve görürsün ki, lütuf ve ihsânını arayıp bulmanız ve şükretmeniz için hepsinde de, suları yara yara gemiler gitmede.

Abdullah Parlıyan

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlı, susuzluğu giderici ve içilmesi kolaydır, bu beriki tuzlu ve acıdır. Ama siz her birinden de taze et yersiniz ve takındığınız bazı süs eşyasını çıkarırsınız. İkisinin de üzerinde, Allah’ın lutfundan nasibinizi aramanızı ve böylece şükredenlerden olmanızı sağlayan gemilerin, dalgaları yararak yüzüp gittiğini görürsün.

Adem Uğur

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.

Ahmed Hulusi

İki deniz eşit olmaz! Biri tatlı mı tatlı, susuzluğu giderir, içimi hoş ve kolaydır... Diğeri ise tuzludur, acıdır... Her birinden taze et yersiniz ve giyeceğiniz bir süs çıkarırsınız... O’nun fazlından talep etmeniz ve şükretmeniz için, gemileri onda yara yara gidenler görürsün.

Ahmet Varol

Şu tatlı, susuzluğu giderici ve içimi kolay, şu da tuzlu ve acıdır. Hepsinden de taze et yer ve takınacağınız süs eşyaları çıkarırsınız. O’nun lütfundan (nasib) aramanız için ve olur ki şükredersiniz diye gemilerin onun içinde (suyu) yararak gittiklerini görürsün.

Ali Bulaç

İki deniz bir değildir. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da, tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun fazlından aramanız ve umulur ki şükretmeniz için gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittiğini görürsün.

Ali Fikri Yavuz

Hem iki deniz (suyu acı ve tatlılıkta) müsavi olmuyor Bu gayet tatlı; içimi âfiyetlidir, kandırır. Bu (beriki) de gayet tuzlu; acıdır, içilemez. (Böyle olmakla beraber acı ve tatlı) her iki denizden de taptaze et (balık) yersiniz. (Suyu acı denizden inci gibi mücevherat) süs eşyası çıkarıp giyinirsiniz. Gemileri de görürsün ki, denizde suyu yara yara giderler; Allah’ın rızkından arayasınız diye... Olur ki şükredersiniz.

Bayraktar Bayraklı

Şu tatlı, susuzluğu giderici ve içimi kolay, şu da tuzlu ve acıdır. Hepsinden de taze et yer ve takınacağınız süs eşyaları çıkarırsınız. O`nun lütfundan (nasib) aramanız için ve olur ki şükredersiniz diye gemilerin onun içinde (suyu) yararak gittiklerini görürsün.

Bekir Sadak

Iki deniz bir degildir. Birinin suyu tatli ve kolay icimlidir; digeri tuzlu ve acidir. Herbirinden taze balik eti yersiniz; takindiginiz susler cikarirsiniz; Allah’in lutfuyla rizik aramaniz icin gemilerin onu yararak gittigini gorursun. Belki artik sukredersiniz.

Celal Yıldırım

İki deniz (veya göl) bir değildir. Bu, tatlı, susuzluğu giderici, kolay içimlidir. O, tuzlu acıdır; ama her birinden taze et yersiniz ve takındığınız (bazı) süs eşyasını çıkarırsınız. Allah’ın taşan nîmetini elde etmek için gemilerin de denizde suyu yara yara yüzüp gittiğini görürsün. Ola ki şükredersiniz.

Cemal Külünkoğlu

İki deniz aynı olamaz. Birisi tatlı, susuzluğu giderici, içimi güzel iken ötekisi tuzlu ve acıdır. Fakat her ikisinden de taze et (su ürünü) yersiniz ve (ikisinden de) süs takıları çıkarırsınız. İki denizin üzerinde de, Allah`ın lütfundan nasibinizi aramanızı ve böylece şükredenlerden olmanızı sağlayan gemilerin dalgaları yararak ilerlediklerini görürsün.

Diyanet İşleri

İki deniz aynı olmaz. Şu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi kolaydır. Şu ise tuzludur, acıdır. Bununla beraber her birinden taze et yersiniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan istemeniz ve şükretmeniz için gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün.

Diyanet Vakfı

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.

Edip Yüksel

İki deniz birbirine eşit değildir. Bu taze ve tatlı olup içimi yumuşaktır, şu ise tuzlu ve acıdır. Hepsinden taze et yersiniz ve takınacağınız mücevherleri çıkarırsınız. O’nun lütfunu arayan gemilerin onu yararak aktığını görürsün. Belki artık şükredersiniz.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hem iki deniz eşit olmuyor. Şu tatlı, hararet keser, içerken (boğazdan) kayar; şu da tuzlu, yakar kavurur. Bununla beraber her birinden taze bir et yersiniz ve bir ziynet çıkarır, giyinirsiniz. Allah’ın lütfundan nasib arayasınız diye suyu yara yara giden gemileri de görürsün. Gerek ki şükredeceksiniz.

Fizil-al il Kuran

İki deniz aynı değildir. Birinin suyu tatlı kolay içimli, öbürününki tuzlu ve acıdır. Her ikisinden de taze balık eti yer ve takı olarak kullandığınız süs eşyaları çıkarırsınız. Allah’ın size yönelik bağışını aramanız ve O’na şükretmeniz için geminin suları yararak yol aldığını görürsünüz.

Gültekin Onan

İki deniz bir değildir. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun fazlından aramanız ve umulur ki şükretmeniz için gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittiğini görürsün.

Harun Yıldırım

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.

Hasan Basri Çantay

İki deniz (in suyu) bir olmaz. Şu çok tatlıdır, susuzluğu keser, içimi boğazdan kolay geçer; şu çok tuzludur, acıdır (boğazı yakar kavurur). Bununla beraber siz her birinden tamtâze bir et yersiniz. Giyeceğiniz (takınacağınız) bir zînet çıkarırsınız. (Allahın) fazl (ve kerem) inden (nasıybinizi) aramanız, Ona şükretmeniz için her birinde gemilerin, (suları) yara yara, gitdiklerini görürsün.

Hayrat Neşriyat

Ve iki deniz bir olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu gidericidir, içmesi kolaydır; şu da tuzludur, acıdır (içilmez)! Bununla berâber her birinden tâze bir et (balık) yersiniz ve (inci, mercan gibi) kendisini takınacağınız bir ziynet (eşyâsı) çıkarırsınız. Ayrıca gemileri onda suyu yara yara giden (vâsıta)lar olarak görürsün ki O`nun lütfundan (rızkınızı) arayasınız. Ve tâ ki şükredesiniz.

İbn-i Kesir

İki deniz bir olmaz. Şu; çok tatlıdır, susuzluğu keser içilmesi kolaydır. Şu ise tuzludur, acıdır. Her birinden taze et yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. O’nun lutfundan aramanız ve şükretmeniz için gemilerin yara yara gittiklerini görürsünüz.

İlyas Yorulmaz

Biri tatlı, lezzetli ve içimi çok kolay, diğeri tuzlu ve acı olan, iki ayrı deniz eşit değildir. Siz her ikisinden de taze et yer ve takı eşyası olarak da süsler çıkarırsınız. Üzerinde Allah’ın lütfundan aramak için gemilerin o suların üzerinde yüzerek gittiklerini görürsün. Umulur ki Allah’ın bu nimetlerine şükredersiniz.

İskender Ali Mihr

Ve iki deniz müsavi (eşit) olamaz. Bu lezzetli, tatlıdır. Susuzluğu gideren, içimi kolay olandır. Ve bu (diğeri) tuzludur, acıdır. Hepsinden taze et yersiniz. Ve giyeceğiniz (takacağınız) süs eşyası (inci, mercan) çıkarırsınız. Ve onun fazlından istemeniz için onda (suyu) yarıp giden gemiler görürsünüz. Umulur ki böylece şükredersiniz.

Kadri Çelik

İki deniz eşit olmaz. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun lütfünden aramanız ve şükretmeniz için gemilerin yara yara gittiklerini görürsünüz.

Muhammed Esed

(O’nun için benzerlik ve farklılık yaratmak da kolaydır.) O halde, (yeryüzündeki) iki büyük su kütlesi aynı olamaz; birisi tatlı, susuzluğu giderici, içimi güzel iken ötekisi tuzlu ve acıdır. Fakat her ikisinden de taze et yersiniz ve (ikisinden de) süs takıları çıkarırsınız; ikisinin de üzerinde Allah’ın lütfundan nasibinizi aramanızı ve böylece şükredenlerden olmanızı sağlayan gemilerin dalgaları yararak ilerlediklerini görürsün.

Mustafa İslamoğlu

Dahası (O`nun benzerler arasında farklılıklar yaratması da zor değildir) İki büyük su kütlesi (bile) aynı olmayabilir şu biri tatlı, susuzluğu giderici, içimi kolay; o biri tuzlu, acı. Ne ki her birinden hem taze balık eti yersiniz, hem de takı olarak kullundığınız süs eşyaları çıkarırsınız. Bir de (Allah`ın) lütfundan nasibinizi aramanız ve şükretmeniz için, onun bağrında gemilerin dalgaları yararak yol aldıklarını görürsün(üz).

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve iki deniz müsavî olmaz. Bu çok temizdir, pek tatlıdır, kolayca içilir. Şu da çok tuzludur, acıdır. Hepsinden tertemiz bir et yersiniz ve kendisini giyeceğiniz bir ziynet çıkarırsınız ve O’nun fadlından arayasınız ve umulur ki, şükretmeniz için, bunun içinde gemileri yara yara bir halde gider görürsünüz.

Ömer Öngüt

İki deniz birbirine eşit olmaz. Şu çok tatlıdır. Susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da çok tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz. Takmakta olduğunuz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan nasibinizi arayıp şükretmeniz için gemilerin denizi yarıp gittiğini görürsün.

Sadık Türkmen

Iki deniz bir olmaz! Bu tatlıdır susuzluğu giderir, boğazdan akar içimi kolaydır! Şu da tuzludur boğazı yakıcıdır! Hepsinden de taptaze et yersiniz ve takındığınız süs eşyası çıkarırsınız. Gemileri orada suları yararak giderken görürsünüz; (Allah’ın) lütfundan aramanız ve şükretmeniz için!

Seyyid Kutub

İki deniz aynı değildir. Birinin suyu tatlı kolay içimli, öbürününki tuzlu ve acıdır. Her ikisinden de taze balık eti yer ve takı olarak kullandığınız süs eşyaları çıkarırsınız. Allah’ın size yönelik bağışını aramanız ve O’na şükretmeniz için geminin suları yararak yol aldığını görürsünüz.

Suat Yıldırım

(Allah sınırsız miktarda birbirinden farklı varlıkları yaratabilir. Bu cümleden olarak) iki denizin suyu bir olmaz şu tatlı, içimi âfiyetli, boğazdan kayıverir; o ise tuzlu, acıdır. Bununla beraber her iki denizden de taptaze et yersiniz ve takındığınız inci gibi süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan nasip arayıp bulmak için gemilerin suları yardığını, denizlerde devamlı dolaştıklarını görürsün. Umulur ki bütün bu nimetlere şükredersiniz.

Süleyman Ateş

İki deniz bir olmaz Şu tatlıdır, susuzluğu keser, içimi (boğazdan) kayar; şu da tuzlu, acıdır. Hepsinden de taze et yersiniz ve takındığınız (inci, sedef gibi) süs (eşyası) çıkarırsınız. (Allâh’ın) Lutfundan payınızı arayıp şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.

Şaban Piriş

İki deniz eşit değildir. Biri tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi kolaydır; diğeri tuzlu ve acıdır. Hepsinden de taze et yersiniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarırsınız. Gemilerin suları yarıp gittiğini görürsün. Bunlar, O’nun verdiği nimetleri aramanız ve O’na şükretmeniz içindir.

Tefhim-ul Kur'an

İki deniz bir değildir. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da, tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun fazlından aramanız ve umulur ki şükretmeniz için gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittiğini görürsün.

Yaşar Nuri Öztürk

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün.

Yusuf Ali (İngilizce)

Nor are the two bodies of flowing water alike,- the one palatable, sweet, and pleasant to drink, and the other, salt and bitter. Yet from each (kind of water) do ye eat flesh fresh and tender, and ye extract ornaments to wear; and thou seest the ships therein that plough the waves, that ye may seek (thus) of the Bounty of Allah that ye may be grateful.

KELİME KÖKLERİ
وَمَا
ve mā
ve olmaz
يَسْتَوِي
yestevī
eşit س و ي
الْبَحْرَانِ
l-beHrāni
iki deniz ب ح ر
هَٰذَا
hāƶā
şu
عَذْبٌ
ǎƶbun
tatlıdır ع ذ ب
فُرَاتٌ
furātun
susuzluğu keser ف ر ت
سَائِغٌ
sāiğun
(boğazdan) kayar س و غ
شَرَابُهُ
şerābuhu
içimi ش ر ب
وَهَٰذَا
ve hāƶā
şu da
مِلْحٌ
milHun
tuzludur م ل ح
أُجَاجٌ
ucācun
acıdır ا ج ج
وَمِنْ
ve min
ve
كُلٍّ
kullin
hepsinden ك ل ل
تَأْكُلُونَ
te’kulūne
yersiniz ا ك ل
لَحْمًا
leHmen
et ل ح م
طَرِيًّا
Tariyyen
taze ط ر و
وَتَسْتَخْرِجُونَ
ve testeḣricūne
ve çıkarırsınız خ ر ج
حِلْيَةً
Hilyeten
süs ح ل ي
تَلْبَسُونَهَا
telbesūnehā
takındığınız ل ب س
وَتَرَى
ve terā
ve görürsün ر ا ي
الْفُلْكَ
l-fulke
gemilerin ف ل ك
فِيهِ
fīhi
orada
مَوَاخِرَ
mevāḣira
(denizi) yarıp gittiğini م خ ر
لِتَبْتَغُوا
litebteğū
payınızı aramanız için ب غ ي
مِنْ
min
-ndan
فَضْلِهِ
feDlihi
lutfu- ف ض ل
وَلَعَلَّكُمْ
veleǎllekum
ve umulur ki
تَشْكُرُونَ
teşkurūne
şükredersiniz ش ك ر