إِنْ أَنْتَ إِلَّا نَذِيرٌ
İn ente illa nezır
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sen, ancak bir korkutucusun. |
Abdullah Parlıyan |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Adem Uğur |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Ahmed Hulusi |
Sen kesinlikle yalnızca uyarıcısın! |
Ahmet Varol |
Sen ancak bir uyarıcısın. |
Ali Bulaç |
Sen, yalnızca bir uyarıcısın. |
Ali Fikri Yavuz |
Sen, sadece (ateşle) korkutan bir peygambersin. |
Bayraktar Bayraklı |
(23-24) Sen, sadece bir uyarıcısın. Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Her millet için mutlaka bir uyarıcı olmuştur. |
Bekir Sadak |
Sen sadece bir uyaricisin. |
Celal Yıldırım |
Sen ancak, (tuttukları yolun tehlikeli olduğuna ve gelecek olan azaba karşı) bir uyarıcısın. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ey Muhammed!) Sen, sadece bir uyarıcısın! |
Diyanet İşleri |
Sen, ancak bir uyarıcısın. |
Diyanet Vakfı |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Edip Yüksel |
Sen ancak bir uyarıcısın. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Fizil-al il Kuran |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Gültekin Onan |
Sen, yalnızca bir uyarıcısın. |
Harun Yıldırım |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Hasan Basri Çantay |
Sen gelecek tehlikeleri haber veren (bir peygamber) den başkası değilsin. |
Hayrat Neşriyat |
Sen sâdece bir korkutucusun. |
İbn-i Kesir |
Sen; ancak bir uyarıcısın. |
İlyas Yorulmaz |
Sen ancak bir uyarıcısın. |
İskender Ali Mihr |
Sen sadece bir nezirsin (uyarıcısın). |
Kadri Çelik |
Sen, yalnızca bir uyarıcısın. |
Muhammed Esed |
sen sadece bir uyarıcısın. |
Mustafa İslamoğlu |
sen sadece bir uyarıcısın. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sen başka değil, ancak bir korkutucusun. |
Ömer Öngüt |
Resulüm! Sen ancak bir uyarıcısın. |
Sadık Türkmen |
Sen sadece (dirileri/yaşayanları) uyaransın! |
Seyyid Kutub |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Suat Yıldırım |
Sen sadece uyarıcı bir peygambersin. |
Süleyman Ateş |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Şaban Piriş |
Sen sadece bir uyarıcısın. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sen, yalnızca bir uyarıcı, korkutucusun. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sen sadece bir uyarıcısın! |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Thou art no other than a warner. |
إِنْ in |
değilsin | |
أَنْتَ ente |
sen | |
إِلَّا illā |
başka | |
نَذِيرٌ neƶīrun |
uyarıcı(dan) | ن ذ ر |