لِيُوَفِّيَهُمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهِ ۚ إِنَّهُ غَفُورٌ شَكُورٌ

Li yüveffiyehüm ücurahüm ve yezıdehüm min fadlih innehu ğafurun şekur

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Onların mükâfâtını, tamâmıyla öder elbette ve lûtfundan, ihsânından, mükâfatlarını arttırır da; şüphe yok o, suçları örter, mükâfatlarını da fazlasıyla verir.

Abdullah Parlıyan

Çünkü Allah, onların mükafatını tamamiyle öder ve onu lütfuyla daha da artırır. Allah şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını da bol bol verendir.

Adem Uğur

Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.

Ahmed Hulusi

Onlara hak ettikleri karşılığı tam verir ve fazlından da artırır... Muhakkak ki O, Ğafûr’dur, Şekûr’dur.

Ahmet Varol

Çünkü Allah onların ecirlerini eksiksiz verir ve kendi lütfundan onlar için artırır. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.

Ali Bulaç

Çünkü (Allah,) ecirlerini noksansız olarak öder ve Kendi fazlından onlara artırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.

Ali Fikri Yavuz

Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tamamen verdikten başka fazlından onlara ziyadesini ihsan edecektir. Muhakkak ki, O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Şekûr’dur= az amele karşılık çok mükâfat verir.

Bayraktar Bayraklı

Çünkü Allah, onların ödülünü tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayandır; şükrün karşılığını bol bol verendir.

Bekir Sadak

Cunku Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lutfu ile arttirir. Dogrusu O, bagislayandir, sukrun karsiligini bol bol verendir.

Celal Yıldırım

Çünkü Allah onların bu harcamalarının karşılığını noksansız verir. Şüphesiz ki O çok bağışlayan ve şükredenlere nîmetini çok artırandır.

Cemal Külünkoğlu

Çünkü Allah, onların ücretlerini eksiksiz olarak öder ve kendi bağışı olarak fazlasını verir. Hiç kuşkusuz O affedendir, şükredenlere karşılığını bolca verendir.

Diyanet İşleri

Allah, kendilerine mükâfatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.

Diyanet Vakfı

Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.

Edip Yüksel

Çünkü onların ücretlerini tam verecek ve onlara olan lütfunu arttıracaktır. O Bağışlayandır, Takdir Edendir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü Allah mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını da verecektir. Çünkü O çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.

Fizil-al il Kuran

Çünkü Allah onların ücretlerini eksiksiz olarak öder ve kendi bağışı olarak fazlasını verir. Hiç kuşkusuz O affedicidir, iyiliklerin karşılığını bol bol verir.

Gültekin Onan

Çünkü (Tanrı,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.

Harun Yıldırım

Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.

Hasan Basri Çantay

Çünkü (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz öder. Onlara, fazl (-u kerem) inden, ziyâdesini de verir. Şübhesiz O, çok yarlığayıcıdır, çok in’aam edicidir.

Hayrat Neşriyat

Tâ ki (Allah), onlara mükâfâtlarını tam olarak versin ve lütfundan onlara (daha da)arttırsın! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr (kullarının mükâfâtını fazlasıyla veren)dir.

İbn-i Kesir

Mükafatlarını Allah’ın tam vermesi ve onlara lutfundan artırması içindir. Muhakkak kiO; Gafur’dur, Şekur’dur.

İlyas Yorulmaz

Allah da onların yaptıklarının karşılığını ödesin ve onların derecelerini artırsın. Muhakkak ki O, bağışlayan ve yalnızca kendisine şükredilecek olandır.

İskender Ali Mihr

Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve (Allah), onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Şekûr’dur (şükredilen).

Kadri Çelik

Çünkü (Allah,) onların ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Hiç şüphesiz O bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir.

Muhammed Esed

Allah, onların hak ettiği karşılığı eksiksiz verir ve onu lütfuyla daha da arttırır. Allah, şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını anında verendir.

Mustafa İslamoğlu

neticede (Allah) onlara karşılıklarını tam olarak ödeyecek, üstelik kendisinden bir bağış olarak fazlasını da lutfedecektir zira O tarifsiz bir bağışlayıcıdır, şükre hadsiz hesapsız bir karşılık verendir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Tâ ki, (Allah Teâlâ) onlara mükâfaatlarını tamamen ödesin ve onlara fazlından ziyâdesini de (versin). Şüphe yok ki O, çok yarlığayıcıdır, çok mükâfaat verendir.

Ömer Öngüt

Çünkü Allah, onların mükâfatını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.

Sadık Türkmen

Allah’ın kendilerine ücretlerini ödemesi ve lütfundan artırması için. Şüphesiz O; çok bağışlayandır, şükrü kabul ederek bol verendir.

Seyyid Kutub

Çünkü Allah onların ücretlerini eksiksiz olarak öder ve kendi bağışı olarak fazlasını verir. Hiç kuşkusuz O affedicidir, iyiliklerin karşılığını bol bol verir.

Suat Yıldırım

Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekûr’dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir).

Süleyman Ateş

Ki (Allâh), onlara ücretlerini tam ödesin ve lutfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.

Şaban Piriş

Çünkü Allah, onların karşılığını verecek, hatta lutfundan daha da artıracaktır. Çünkü O, suçları bağışlar ve bol bol verir.

Tefhim-ul Kur'an

Çünkü (Allah,) onların ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Hiç şüphe yok O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.

Yaşar Nuri Öztürk

Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr’dur O, çok affeder; Şekûr’dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.

Yusuf Ali (İngilizce)

For He will pay them their meed, nay, He will give them (even) more out of His Bounty for He is Oft-Forgiving, Most Ready to appreciate (service).

KELİME KÖKLERİ
لِيُوَفِّيَهُمْ
liyuveffiyehum
onlara tam ödesin diye و ف ي
أُجُورَهُمْ
ucūrahum
ücretlerini ا ج ر
وَيَزِيدَهُمْ
ve yezīdehum
ve fazlasını vermesi için ز ي د
مِنْ
min
-ndan
فَضْلِهِ
feDlihi
lutfu- ف ض ل
إِنَّهُ
innehu
çünkü O
غَفُورٌ
ğafūrun
çok bağışlayandır غ ف ر
شَكُورٌ
şekūrun
çok karşılık verendir ش ك ر