أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَكَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعْجِزَهُ مِنْ شَيْءٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَلَا فِي الْأَرْضِ ۚ إِنَّهُ كَانَ عَلِيمًا قَدِيرًا

E ve lem yesıru fil erdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim ve kanu eşedde minhüm kuvveh ve ma kanellahü li yu’cizehu min şey’in fis semavati ve la fil ard innehu kane alimen kadıraw

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonucu ne olmuş, görmezler mi? Ve onlar, bunlardan daha güçlü, daha kuvvetliydi ve Allah’ı âciz bırakamaz hiçbir şey, ister göklerde olsun, ister yeryüzünde; şüphe yok ki o, her şeyi bilir, onun her şeye gücü yeter.

Abdullah Parlıyan

Bunlar, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmek için, yeryüzünde hiç gezip dolaşmadılar mı? Halbuki onlar, bunlardan her yönde daha güçlü idiler. Ne göklerde, ne yerde hiç kimse ve hiçbir şey, Allah’a karşı gelemez, O’nun elinden kaçıp kurtulamaz. Çünkü Allah herşeyi bilen ve herşeye güç yetirendir.

Adem Uğur

Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah’ı âciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür.

Ahmed Hulusi

Arzda gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu basîretle görsünler? Onlar (öncekiler) kuvvet itibarıyla bunlardan daha şiddetli idiler... Ne semâlarda ve ne de arzda hiçbir şey Allâh’ı etkisiz bırakacak değildir! Muhakkak ki O, Aliym’dir, Kaadir’dir.

Ahmet Varol

Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakamaz. Muhakkak ki O bilendir, güç yetirendir.

Ali Bulaç

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler; üstelik onlar kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

Ali Fikri Yavuz

Yer yüzünde gezip de (ibret gözü ile) bir bakmadılar mı, kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Halbuki evvelkiler, onlardan daha kuvvetli idiler. Ne göklerde, ne de yerde hiç bir şey Allah’ı âciz bırakamaz. Çünkü O, Alîm’dir= her şeyi bilir, Kadîr’dir= her şeye gücü yeter.

Bayraktar Bayraklı

Kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmek için yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde ve yerde Allah`ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O, her şeyi bilir; her şeye gücü yeter.

Bekir Sadak

Yeryuzunde gezip, kendilerinden oncekilerin sonlarinin nasil oldugunu gormezler mi? Onlar, kendilerinden daha kuvvetliydiler. Goklerde ve yerde Allah’i aciz birakabilecek yoktur. suphesiz O bilendir, Kadir olandir.

Celal Yıldırım

(Bunlar) yeryüzünde gezip dolaşarak kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Ki onlar, bunlardan daha kuvvetli idiler. Göklerde ve yerde Allah’ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz ki O, bilendir, kudreti her şeye yetendir.

Cemal Külünkoğlu

Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar, kendilerinden daha da kuvvetli idiler. Göklerde ve yerde olan hiçbir şey, Allah`ı âciz bırakamaz. Hiç kuşkusuz O, (her şeyi) hakkıyla bilendir, gücü her şeye yetendir.

Diyanet İşleri

Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha da kuvvetli idiler. Göklerdeki ve yerdeki hiçbir şey, Allah’ı âciz bırakacak değildir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.

Diyanet Vakfı

Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah’ı âciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür.

Edip Yüksel

Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmadılar mı? Onlar kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde hiçbir şey ALLAH’ı aciz bırakamaz. O, Bilendir, Güçlüdür.

Elmalılı Hamdi Yazır

Yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Halbuki onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. Ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır.

Fizil-al il Kuran

Onlar yeryüzünü gezip daha önceki yoldaşlarının karşılaştıkları acı sonu görmezler mi? Oysa onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde ve yeryüzünde Allah ile başa çıkabilecek hiçbir güç yoktur. Hiç kuşkusuz O her şeyi bilir ve gücü her şeye yeter.

Gültekin Onan

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler; üstelik onlar kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde Tanrı’yı aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

Harun Yıldırım

Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah’ı âciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür.

Hasan Basri Çantay

Bunlar kendilerinden öncekilerin akıbeti nice olmuşdur, görmeleri için yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı? Halbuki (o öncekiler) kuvvetçe bunlardan daha şiddetli idiler. Ne göklerde, ne yerde hiçbir şey Allâhı âciz bırakamaz. Şübhesiz ki O, hakkıyle bilendir, (her şey’e) hakkıyle kaadirdir.

Hayrat Neşriyat

(Bunlar) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Hâlbuki (onlar) kendilerinden kuvvetçe daha şiddetli idiler. Ne göklerde, ne de yerde hiçbir şeyin Allah`ı âciz bırakması mümkün değildir. Şübhesiz ki O, Alîm (herşeyi bilen)dir, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir.

İbn-i Kesir

Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı ki; kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görsünler. Hem onlar, kendilerinden daha da kuvvetliydiler. Göklerde de yerde de Allah’ı aciz bırakacak hiç bir şey yoktur. Şüphesiz ki O; Alim, Kadir olandır.

İlyas Yorulmaz

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden daha önce yaşamış, güçlü ve onlardan daha kuvvetli olanların sonları nasıl olmuş, bakmıyorlar mı? Göklerde ve yerde Allah’ı zor durumda bırakabilecek hiçbir şey yoktur. Çünkü O, her şeyi bilen ve her şeyin planını kendisine ait ölçülere göre yapandır.

İskender Ali Mihr

Yeryüzünde dolaşıp, onlardan öncekilerin akıbeti (sonu) nasıl oldu bakmadılar mı? Ve onlardan daha çok kuvvetliydiler. Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakacak (hiç)bir şey yoktur. Muhakkak ki O, en iyi bilendir, (herşeye) kaadirdir.

Kadri Çelik

Kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler diye yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Üstelik onlar, kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde de yerde de Allah’ı aciz bırakacak hiç bir şey yoktur. Hiç şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

Muhammed Esed

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden daha güçlü önceki (hakikat inkarcı)larının uğradıkları akibeti görmezler mi? Ve (görmezler mi) göklerde ve yerdeki hiçbir şey Allah’ın (iradesine) karşı gelemez, çünkü O, her şeyi bilendir ve gücünde sınırsızdır.

Mustafa İslamoğlu

Şimdi onlar hiç yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin nasıl bir akıbete uğradığını görmediler mi? Oysa ki onların gücü bunlardan daha üstündü. Nitekim ne göklerde ne de yerde, hiçbir şeyin Allah`ı aciz bırakma imkan ve ihtimalı yoktur çünkü O her şeyi bilir, üstün ve yüce kudret sahibidir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Yeryüzünde hiç dolaşıp da bakmazlar mı ki, kendilerinden evvelkilerin akibetleri nasıl olmuştur? Halbuki onlar, bunlardan kuvvetce daha şiddetli idiler. Ve Allah’ı ne göklerde ve ne de yerde bir şey aciz bırakamaz. Şüphe yok ki O, alîm, kâdir bulunuyor.

Ömer Öngüt

Onlar kendilerinden öncekilerin âkibetlerinin nasıl olduğunu görmek için yeryüzünde hiç gezip dolaşmadılar mı? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah’ı âciz bırakacak bir güç yoktur. O, her şeyi bilir ve çok güçlüdür.

Sadık Türkmen

Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki? Kendilerinden önceki kimselerin akıbetinin/sonunun nasıl olduğunu görsünler! Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Gökte ve yerde Allah’ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O; çok iyi bilendir, gücü yetendir.

Seyyid Kutub

Onlar yeryüzünü gezip daha önceki yoldaşlarının karşılaştıkları acı sonu görmezler mi? Oysa onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde ve yeryüzünde Allah ile başa çıkabilecek hiçbir güç yoktur. Hiç kuşkusuz O her şeyi bilir ve gücü her şeye yeter.

Suat Yıldırım

Dünyada hiç dolaşıp da, kendilerinden önce yaşamış milletlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ve ne de yerde Allah’ı engelleyecek bir şey yoktur. Çünkü O alîmdir, kadirdir (her şeyi hakkıyla bilir ve her şeye gücü yeter).

Süleyman Ateş

(Bunlar,) Yeryüzünde hiç gez(ip dolaş)madılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Onlar, (bunlardan) daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allâh’ı engelleyecek bir şey var. O, bilendir, güçlüdür.

Şaban Piriş

Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir baksınlar. Onlardan daha güçlüydüler. Allah’ı göklerde ve yerde aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Çünkü O, her şeyi bilen ve güç yetirendir.

Tefhim-ul Kur'an

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, böylelikle kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler; üstelik onlar, kuvvet bakımından kendilerinden daha şiddetliydiler. Göklerde de, yerde de Allah’ı aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Hiç şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

Yaşar Nuri Öztürk

Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmediler mi? Onlar, kuvvet bakımından bunlardan daha zorluydular. Göklerde de yerde de Allah’ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Alîm’dir O, Kadîr’dir.

Yusuf Ali (İngilizce)

Do they not travel through the earth, and see what was the End of those before them,- though they were superior to them in strength? Nor is Allah to be frustrated by anything whatever in the heavens or on earth for He is All-Knowing. All-Powerful.

KELİME KÖKLERİ
أَوَلَمْ
evelem
يَسِيرُوا
yesīrū
hiç gez(ip dolaş)madılar mı? س ي ر
فِي
الْأَرْضِ
l-erDi
yeryüzünde ا ر ض
فَيَنْظُرُوا
fe yenZurū
görsünler ن ظ ر
كَيْفَ
keyfe
nasıl ك ي ف
كَانَ
kāne
olduğunu ك و ن
عَاقِبَةُ
ǎāḳibetu
sonunun ع ق ب
الَّذِينَ
elleƶīne
kimselerin
مِنْ
min
قَبْلِهِمْ
ḳablihim
kendilerinden önceki ق ب ل
وَكَانُوا
ve kānū
onlar idiler ك و ن
أَشَدَّ
eşedde
daha güçlü ش د د
مِنْهُمْ
minhum
bunlardan
قُوَّةً
ḳuvveten
kuvvet bakımından ق و ي
وَمَا
vemā
ve yoktur
كَانَ
kāne
ك و ن
اللَّهُ
llahu
Allah’ı
لِيُعْجِزَهُ
liyuǎ’cizehu
engelleyecek ع ج ز
مِنْ
min
hiçbir
شَيْءٍ
şey'in
şey ش ي ا
فِي
السَّمَاوَاتِ
s-semāvāti
göklerde س م و
وَلَا
ve lā
ve yoktur
فِي
الْأَرْضِ
l-erDi
yerde ا ر ض
إِنَّهُ
innehu
şüphesiz O
كَانَ
kāne
ك و ن
عَلِيمًا
ǎlīmen
bilendir ع ل م
قَدِيرًا
ḳadīran
güçlüdür ق د ر