← YASIN 36:48 →

Ve derler ki Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız?

"Ölüm, ölümden sonra dirilme, hesap, kitap Allah’ın gerçekleşecek vaadi imiş. Eğer ciddi iseniz, söyleyin bakalım, ne zamanmış bu va’dedilenler?"

Onlar Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

Derler ki "Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?"

’Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?’ diyorlar.

Ve derler ki "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azap) ne zamanmış?"

(Yine Mekke kâfirleri şöyle) diyorlar "- Bu kıyametin vaadi ne zaman, eğer doğru söyleyenlerseniz?"

Onlar, “Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu vaad ettiğiniz kıyamet ne zaman kopacaktır?” derler.

«Dogru sozlu iseniz bildirin bu vaad ne zamandir?» derler.

Ve derler ki Eğer doğru kimselerdenseniz bu va’d ne zaman ?

(Bir de şöyle) derler “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?”

"Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.

Onlar Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

Aynı zamanda, "Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?" diye meydan okurlar.

Yine onlar «Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?» diyorlar.

Ve «eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek» diyorlar.

Ve derler ki "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?"

Onlar Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

«Siz doğru söyleyenlerseniz bu tehdîd (in tehakkuku) ne zaman (söyleyin)?» derler.

Hem, `Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va`d (edilen kıyâmet) ne zaman?` diyorlar.

Ve derler ki Şayet siz sadıklardan iseniz, bu vaad ne zamandır?

Onlar "Bu vaat (kıyamet) ne zaman olacak? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz (başımıza getirin)" derler.

"Ve eğer siz doğru söyleyenlerseniz, bu vaad ne zaman?" derler.

Ve derler ki "Eğer doğru sözlüler iseniz bu vaat (etmekte olduğunuz azap da) ne zamandır?"

ve şöyle devam ederler "Bu (yeniden dirilme) vaadi ne zaman gerçekleşecek? Eğer doğru söylüyorsanız (buna cevap verin!)"

Bir de derler ki "Eğer sözünüze sadıksanız söyleyin bakalım şu vaat ettiğiniz (Son Saat) ne zaman gerçekleşecek?"

Ve derler ki «O vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar oldunuz iseniz?»

Onlar "Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?" derler.

"eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bu tehdit ne zamanmış?" diyorlar.

Ve «eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek» diyorlar.

Ve yine derler ki "Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdid ettiğiniz bu mezarlardan kalkma ne zaman?

Ve "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman (gelecek)?" diyorlar.

Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman yerine gelecek? derler.

Ve derler ki «Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?»

Bir de şöyle derler "Eğer doğru sözlüler iseniz, bu tehdit ne zaman?"

Further, they say, "When will this promise (come to pass), if what ye say is true?"