فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلَامٍ حَلِيمٍ
Fe beşşernahü bi ğulamin halım
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Derken biz de ona tedbîrle hareket eden ve aceleci olmayan bir oğul vereceğimizi müjdelemiştik. |
Abdullah Parlıyan |
Biz de O’na, uslu ve uysal bir oğul müjdesini verdik. |
Adem Uğur |
İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik. |
Ahmed Hulusi |
Bunun üzerine Onu Haliym bir oğul ile müjdeledik. |
Ahmet Varol |
Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. |
Ali Bulaç |
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
Ali Fikri Yavuz |
Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. |
Bayraktar Bayraklı |
Bunun üzerine ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
Bekir Sadak |
Biz de ona yumusak huylu bir oglan mujdeledik. |
Celal Yıldırım |
Biz de O’nu çok sabırlı, zarif ve yumuşak huylu bir oğul ile müjdeledik. |
Cemal Külünkoğlu |
(100-101) “Ey Rabbim! Bana dürüst ve erdemli (olacak bir erkek çocuk) bağışla! (diye dua etti). Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. |
Diyanet İşleri |
Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. |
Diyanet Vakfı |
İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik. |
Edip Yüksel |
Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk bağışladık. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. |
Fizil-al il Kuran |
Biz ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
Gültekin Onan |
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
Harun Yıldırım |
Biz de onu itaatkâr bir çocukla müjdeledik. |
Hasan Basri Çantay |
Biz de ona çok uysal bir oğul müjdesini verdik. |
Hayrat Neşriyat |
Bunun üzerine (biz de) onu halîm bir oğul (olan İsmâîl) ile müjdeledik. |
İbn-i Kesir |
Biz de ona, hilim sahibi bir oğul müjdeledik. |
İlyas Yorulmaz |
Bizde ona iyi huylu bir oğlan çocuğu müjdesini verdik. |
İskender Ali Mihr |
Böylece onu, halim bir oğulla müjdeledik. |
Kadri Çelik |
Biz de onu yumuşak huylu bir çocukla müjdeledik. |
Muhammed Esed |
Bunun üzerine ona (kendisi gibi) yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
Mustafa İslamoğlu |
Bunun üzerine ona uyumlu ve olgun bir oğlan çocuğu müjdeledik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(100-101) «Yarabbi! Bana sâlihlerden (bir çocuk) ihsan buyur.» Biz de onu pek yumuşak tâbiatlı bir oğul ile müjdeledik. |
Ömer Öngüt |
Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. |
Sadık Türkmen |
Biz de ona ağırbaşlı bir oğul müjdeledik. |
Seyyid Kutub |
Biz ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
Suat Yıldırım |
Biz de ona aklı başında bir oğul müjdeledik. |
Süleyman Ateş |
Ona halim bir erkek çocuk müjdeledik. |
Şaban Piriş |
Biz de ona yumuşak kalpli bir erkek çocuk müjdesi verdik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bunun üzerine biz, İbrahim’e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So We gave him the good news of a boy ready to suffer and forbear. |