فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَىٰ فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانْظُرْ مَاذَا تَرَىٰ ۚ قَالَ يَا أَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُ ۖ سَتَجِدُنِي إِنْ شَاءَ اللَّهُ مِنَ الصَّابِرِينَ
Felemma beleğa meahüs sa’ye kale ya büneyye innı era fil menami ennı ezbehuke fenzur maza tera kale ya ebetif’al ma tü’meru setecidünı in şaellahü mines sabirın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İbrâhim’le berâber koşup gezecek çağa gelince İbrâhim, oğulcağızım demişti, ben, rüyamda, seni kesiyorum gördüm, bir bak, düşün, sen ne dersin buna? O da babacığım demişti, ne emredildiyse sana, onu yap, Allah dilerse beni sabredenlerden bulursun. |
Abdullah Parlıyan |
"Babacığım" dedi. "Sana emredilen neyse onu yap, inşaallah beni her türlü sıkıntıya göğüs gerebilenlerden bulacaksın." |
Adem Uğur |
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi. O da cevaben Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun, dedi. |
Ahmed Hulusi |
(Oğlu İsmail) Onunla birlikte yürüme olgunluğuna ulaşınca, (İbrahim) dedi ki "Ey oğulcuğum! Muhakkak ki ben seni uykuda görüyorum ve ben seni kurban ediyorum... Bak bakalım sen ne dersin bu işe?"... (Oğlu) dedi ki "Ey babacığım... Emrolunduğun şeyi yap! İnşâAllâh beni sabredenlerden bulacaksın." |
Ahmet Varol |
’Ey babacığım! Sen emrolunduğunu yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ |
Ali Bulaç |
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona) "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın." |
Ali Fikri Yavuz |
Vakta ki, yanında koşmak çağına erdi, (ona şöyle) dedi "- Yavrum! Ben rüyamda görüyorum ki, seni boğazlıyorum. Artık bak, ne düşünürsün?" (Çocuk ona şöyle) dedi "- Babacağım! Sana, ne emrediliyorsa yap; İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." |
Bayraktar Bayraklı |
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, “Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün; ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun” diye cevap verdi. |
Bekir Sadak |
Cocuk kendisinin yanisira yurumeye baslayinca «Ey ogulcugum! Dogrusu ben uykuda iken seni bogazladigimi goruyorum, bir dusun, ne dersin?» dedi. «Ey babacigim! Ne ile emrolundunsa yap, Allah dilerse, sabredenlerden oldugumu goreceksin» dedi. |
Celal Yıldırım |
Çocuk Onun yanında yürüyüp konuşabilme cağına gelince, İbrâhim ona şöyle dedi Oğulcağızım ! Doğrusu ben rüyamda seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, bu hususta görüşün ne ? O da Babacığım ! Sen emredildiğini yap. Beni —İnşaallah— sabredenlerden bulacaksın, dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası ona şöyle dedi “Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?” (İsmail) “Ey babacığım! Sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!” dedi. |
Diyanet İşleri |
Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi. O da cevaben Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun, dedi. |
Edip Yüksel |
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Oğlu, yanında koşacak çağa gelince «Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?» dedi. Çocuk da «Babacığım sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın» dedi. |
Fizil-al il Kuran |
Çocuk onun yanında koşma yaşına gelince ona; «Yavrum! Ben uykuda iken seni kestiğimi görüyorum, bir düşün ne dersin? Çocuk; «Babacığım sana emredileni yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın» dedi. |
Gültekin Onan |
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona) "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki "Babacığım, (sana) buyrulanı yap / yerine getir. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın. |
Harun Yıldırım |
Böylece onun yanında koşabilecek çağa erişince dedi ki "Oğlum, gerçekten ben rüyamda seni boğazladığımı görüyorum. Bak artık, sen ne düşünürsün?" Dedi ki "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap! İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." |
Hasan Basri Çantay |
Artık o (oğul İbrâhîmin) yanında koşmak çağına erince (babası) «Oğulcağızım, dedi, ben seni rü’yamda boğazlıyorum görüyorum. Bak artık ne düşünürsün». (Oğlu) dedi «Babacığım, sana edilen emir ne ise yap. İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın». |
Hayrat Neşriyat |
Nihâyet (çocuğu) onunla berâber çalışacak çağa erişince (İbrâhîm) `Ey oğulcuğum! Doğrusu ben uykuda (rüyâmda) görüyorum ki, gerçekten ben seni boğazlıyorum(kurbân ediyorum); artık bak, (bu rüyâm hakkında) sen ne görürsün (fikrin nedir)?` dedi.(Çocuğu İsmâîl) `Ey babacığım! Sana emredileni yap! İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın!` dedi. |
İbn-i Kesir |
O, kendisinin yanısıra yürümeye başlayınca dedi ki Oğulcuğum; doğrusu ben, rüyada iken seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, ne dersin? O da dedi ki Babacığım; sana emrolunanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun. |
İlyas Yorulmaz |
Çocuk babası ile beraber koşturacak çağa ulaşınca, babası "Ey Oğulcuğum! Rüyamda seni boğazlarken gördüm. Bu rüya hakkındaki düşüncen nedir?" dedi. Çocuk babasına "Ey babacığım! Sen emr olunduğun şeyi yap. Şüphesiz ki, Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. |
İskender Ali Mihr |
Böylece onunla beraber çalışma çağına eriştiği zaman dedi ki "Ey oğulcuğum! Gerçekten ben, uykuda seni boğazladığımı gördüm. Haydi bak (bir düşün). Bu konudaki görüşün nedir?" (İsmail A.S) "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. |
Kadri Çelik |
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası ona şöyle dedi "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail) "Ey babacığım! Sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!" dedi. |
Muhammed Esed |
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası şöyle dedi "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail) "Ey babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sıkıntıya göğüs gerenler arasında bulacaksın!" |
Mustafa İslamoğlu |
Derken çocuk onun çaba ve tasasına ortak olacak olgunluğa eriştiğinde, (İbrahim) şöyle dedi "Yavrucuğum! Kendimi rüyada seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?" (Oğul) "Babacığım!" dedi, "Sana emredileni yap; inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, onunla beraber yürümek çağına yetişti. Dedi «Oğulcağızım! Ben, şüphe yok rüyâda görüyorum ki, muhakkak seni boğazlıyorum. Artık bak, sen ne görürsün.» Dedi «Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.» |
Ömer Öngüt |
Çocuk kendisi ile beraber yürüyüp gezecek çağa erişince "Ey oğulcuğum! Rüyâda ben seni boğazladığımı görüyorum. Bir (düşün) bak, ne dersin?" dedi. O da "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın. " dedi. |
Sadık Türkmen |
Çocuk, onunla birlikte koşma çağına erişince, "Yavrucuğum!" dedi. Ben, rüya şeklinde bana gelen vahiyde seni kestiğimi görüyorum. Bak bakalım sen ne dersin?" "Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşAllah beni, sabredenlerden bulacaksın" dedi. |
Seyyid Kutub |
Çocuk onun yanında koşma yaşına gelince ona; «Yavrum! Ben uykuda iken seni kestiğimi görüyorum, bir düşün ne dersin? Çocuk; «Babacığım sana emredileni yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın» dedi. |
Suat Yıldırım |
Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona "Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!" Oğlu "Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah’ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!". |
Süleyman Ateş |
(Çocuk) Onun yanında koşma çağına erişince (İbrâhim ona) "Yavrum, dedi, ben uykuda görüyorum ki ben seni kesiyorum; (düşün) bak, ne dersin?" (Çocuk) "Babacığım, sana emredileni yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. |
Şaban Piriş |
Çocuk, onunla çalışacak, yürüyecek bir yaşa gelince, ona dedi ki; -Oğulcuğum, bak, rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Ne dersin? Oğlu; -Babacığım, sana emrolunanı yap! dedi. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!. |
Tefhim-ul Kur'an |
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona) «Oğlum» dedi. «Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken görüyordum. Bir bak, sen ne düşünüyorsun.» (Oğlu İsmail) Dedi ki «Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah, beni sabredenlerden bulacaksın.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then, when (the son) reached (the age of) (serious) work with him, he said "O my son! I see in vision that I offer thee in sacrifice Now see what is thy view!" (The son) said "O my father! Do as thou art commanded thou will find me, if Allah so wills one practising Patience and Constancy!" |
فَلَمَّا felemmā |
ne zaman ki | |
بَلَغَ beleğa |
(çocuk) erişince | ب ل غ |
مَعَهُ meǎhu |
onun yanında | |
السَّعْيَ s-seǎ’ye |
koşma çağına | س ع ي |
قَالَ ḳāle |
(İbrahim ona) dedi | ق و ل |
يَا بُنَيَّ yā buneyye |
yavrum | ب ن ي |
إِنِّي innī |
şüphesiz ki ben | |
أَرَىٰ erā |
görüyorum | ر ا ي |
فِي fī |
||
الْمَنَامِ l-menāmi |
uykuda | ن و م |
أَنِّي ennī |
ben | |
أَذْبَحُكَ eƶbeHuke |
seni kesiyorum | ذ ب ح |
فَانْظُرْ fenZur |
(düşün) bak | ن ظ ر |
مَاذَا māƶā |
ne? | |
تَرَىٰ terā |
görüyorsun (dersin) | ر ا ي |
قَالَ ḳāle |
dedi | ق و ل |
يَا أَبَتِ yā ebeti |
babacığım | ا ب و |
افْعَلْ f’ǎl |
yap | ف ع ل |
مَا mā |
şeyi | |
تُؤْمَرُ tu'meru |
sana emredilen | ا م ر |
سَتَجِدُنِي setecidunī |
beni bulacaksın | و ج د |
إِنْ in |
eğer | |
شَاءَ şā'e |
dilerse | ش ي ا |
اللَّهُ llahu |
Allah | |
مِنَ mine |
-den | |
الصَّابِرِينَ S-Sābirīne |
sabredenler- | ص ب ر |