← SAFFAT 37:165 →

Ve şüphe yok ki biz, saf saf dizilmişiz elbet.

Biziz o saf saf dizilenler, biz.

Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz.

"Muhakkak ki biz, evet biziz o saf saf dizilenler (varlıkta boyutları ve içindekileri meydana getirenler)."

Şüphesiz, o saflar halinde dizilenler biziz.

"Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."

Gerçekten biz, (Allah’ın emri karşısında) saf bağlayanlarız.

“Biz saf tutarız.”

(164-16) 6 Melekler soyle derler «Bizim herbirimizin bilinen bir makami vardir. suphesiz biz sira sira duranlariz, suphesiz biz Allah’i tesbih edenleriz.»

Ve bizler mutlaka saf saf dururuz,

(164-166) Melekler derler ki “Bizim her birimiz için belli bir makam (görev yeri) vardır. Biz orada saflar halinde duranlarız. Bizler elbette O`nun sınırsız şanını yüceltenleriz.”

"Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız."

(164-166) (Melekler şöyle derler) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah’ı tesbih ederiz.

Biz, (O’nun emrinde) sıra sıra dizenleriz,

(164-166) (Melekler) «Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!» derler.

Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız.

"Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."

" Şüphesiz biz,orada sıra sıra dururuz."

Biziz o saf saf dizilenler mutlak biz.

`Ve şübhesiz ki, (emrolunacağımız herşey için) saf saf duranlar elbette ancak biziz.`

Ve muhakkak ki biz; saf bağlayıp duranlarız.

Ve bizde O’nun huzurunda saf tutanlarız. "

Ve muhakkak ki biz, mutlaka (Allah’ın huzurunda) saf saf duranlarız.

"O saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."

biz de (ibadetlerimizde O’nun önünde) saf tutarız;

evet biziz (emre amade olup) saf saf duranlar, elbette biz;

(165-166) Ve şüphe yok ki, bizleriz, elbette bizleriz, o saf beste olanlar. Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler.

"O saf saf dizilenler biziz biz!"

"O saf saf dizilenler biziz biz!"

Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız.

Saf saf dizilenler biziz.

"Biziz, o saf saf dizilenler, biz."

Biz, elbette biz dizi dizi olanlarız.

«Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz.»

O saf saf dizilenler elbette biziz.

"And we are verily ranged in ranks (for service);