← SAFFAT 37:60 →

Şüphe yok ki bu, elbette büyük bir kurtuluş, büyük bir kutluluk.

İşte en büyük kurtuluş ve mutlulukta budur.

Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur.

"Muhakkak ki bu büyük kurtuluşun ta kendisidir."

Muhakkak ki bu, büyük kurtuluştur.

Şüphesiz, bu, asıl büyük ’kurtuluş ve mutluluğun’ ta kendisidir.

İşte bu, şübhe yok ki en büyük kurtuluştur.

İşte asıl büyük mutluluk ve kurtuluş budur.

Iste buyuk kurtulus suphesiz budur.

Şüphesiz ki bu büyük bir kurtuluştur.

(60-61) Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir kurtuluştur. Artık çalışanlar da böylesi bir şey için çalışmalıdır.

Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.

(58-61) Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.

İşte büyük zafer budur.

İşte bu büyük kurtuluştur.

İşte büyük başarı ve mutluluk budur.

Şüphesiz, bu, asıl büyük ’kurtuluş ve mutluluğun’ ta kendisidir.

Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur.

Muhakkak ki bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.

Şübhesiz ki bu, elbette büyük kurtuluşun ta kendisidir!

İşte bu, şüphesiz büyük kurtuluştur.

(Eğer böyle ise) Geçekten bu büyük bir kurtuluş" dedi.

Muhakkak ki bu gerçekten fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).

Hiç şüphe yok, bu, asıl büyük kurtuluşun ta kendisidir.

İşte bu; bu, gerçekten müthiş bir mazhariyettir!"

Hiç kuşkusuz budur o çok büyük kazanç, o çok büyük başarı.

Şüphe yok ki, bu, elbette en büyük bir kurtuluştur.

İşte bu en büyük kurtuluşun tâ kendisidir.

Şüphesiz işte bu, büyük başarının ta kendisidir!

İşte büyük başarı ve mutluluk budur.

(58-61) Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek "O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!"

Gerçekten büyük başarı ve mutluluk budur!

İşte bu, en büyük kurtuluştur.

Hiç şüphe yok, bu, asıl büyük ’kurtuluş ve mutluluğun’ ta kendisidir.

Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.

Verily this is the supreme achievement!