لَا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَىٰ وَيُقْذَفُونَ مِنْ كُلِّ جَانِبٍ
La yessemmeune ilel meleil a’la ve yukzefune min külli canib
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
En yüce melekler topluluğunun sözlerini duyamazlar ve her yandan sürülüp kovulurlar. |
Abdullah Parlıyan |
Ki o şeytanlar yüce melekler topluluğunda konuşulan şeylere kulak verip dinleyemezler ve herbir taraftan taşlanarak kovulurlar. |
Adem Uğur |
Onlar, artık mele-i a’lâ’ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. |
Ahmed Hulusi |
(O şeytanlar) Mele-i Âlâ’yı dinleyemezler ve her taraftan şiddetle defedilirler! |
Ahmet Varol |
Onlar yüce topluluğu (mele-i a’layı) dinleyemezler ve her yandan atılırlar. |
Ali Bulaç |
Ki onlar, Mele’i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar; |
Ali Fikri Yavuz |
O şeytanlar, melekler topluluğunun kelâmını dinleyemezler, her taraftan koğulup atılırlar. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler ve her taraftan atışa tutulurlar. |
Bekir Sadak |
(8-9) Onlar yuce alemi asla dinleyemezler. Her yonden kovularak atilirlar. Onlara surekli bir azap vardir. |
Celal Yıldırım |
Mele-i A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her yandan atılıp itilip kovulurlar. |
Cemal Külünkoğlu |
(7-9) Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, Melei Ala`yı (yüce konseyi/ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. (Dinlemeye kalksalar) her taraftan taşlanarak kovulurlar ve onlar için kesintisiz bir azap vardır. |
Diyanet İşleri |
(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır. |
Diyanet Vakfı |
Onlar, artık mele-i a’lâ’ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. |
Edip Yüksel |
Yüce topluluğu dinleyemezler; her yandan atılırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar yüksek (melekler) topluluğunu dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar. |
Fizil-al il Kuran |
O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A’la’yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır. |
Gültekin Onan |
Ki onlar, Mele-i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar; |
Harun Yıldırım |
Onlar, artık melei a’lâ’ya kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. |
Hasan Basri Çantay |
(8-9) Ki onlar «Mele’-i a’lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır. |
Hayrat Neşriyat |
(8-9) (O şeytanlar, artık) mele-i a`lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır. |
İbn-i Kesir |
Onlar Mele-i Ala’yı dinleyemezler ve her yönden sürülerek atılırlar. |
İlyas Yorulmaz |
(Allah’a ait) O yüce makamdan hiçbir şey dinleyip haber alamazlar. Her bir yandan engelle karşılaşırlar. |
İskender Ali Mihr |
Melei A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar (kovulurlar). |
Kadri Çelik |
Onlar, artık yüce topluluğa kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. |
Muhammed Esed |
(ki) onlar, (o bilinmeyeni bilmek isteyenler,) yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler, |
Mustafa İslamoğlu |
ki yüce katın sakinlerini dinleme (girişiminde) bulunamasınlar ve her yandan yüz geri edilsinler; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar en yüksek bir cemaati (sözlerine kulak vererek) dinleyemezler ve her taraftan kovulup atılırlar. |
Ömer Öngüt |
Onlar Melei âlâ’ya kulak verip, olup bitenleri aslâ dinleyemezler. (Dinlemeye kalkışsalar) her yönden sürülüp atılırlar. |
Sadık Türkmen |
(ne kadar çabalasalar da) onlar, yüce meclisi dinleyemezler ve her taraftan atışa tutulurlar; |
Seyyid Kutub |
O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A’la’yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır. |
Suat Yıldırım |
Onlar Mele-i Âla’ya yükselip dinleyemezler ve her taraftan bombardımana tutulurlar. |
Süleyman Ateş |
O (şeyta)nlar mele-i A’lâyı (yüce melekler topluluğunu) dinleyemezler; her yandan kendilerine (ışınlar) atılır. |
Şaban Piriş |
Onlar, yüce alemi işitemezler, her yandan kovulurlar. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ki onlar, Mele-i Alâ’ya kulak verip dinleyemezler ve onlar her yandan kovulur atılırlar; |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar; |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(So) they should not strain their ears in the direction of the Exalted Assembly but be cast away from every side, |