وَمَا يَنْظُرُ هَٰؤُلَاءِ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَا لَهَا مِنْ فَوَاقٍ

Ve ma yenzuru haülai illa sayhatev vahıdetem ma leha min fevak

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve bunlar da bekliyorlar ancak o tek bağrışı ki vakti geldi miydi, gecikmesine, dönmesine imkân yok.

Abdullah Parlıyan

Ve o inkârcıları tek bir bela çığlığı beklemektedir, o bir an bile gecikmeyecektir.

Adem Uğur

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

Ahmed Hulusi

Bunlar sadece gecikmesi olmayan bir tek sayhayı (sesi - ölümü) beklemektedir.

Ahmet Varol

Onlar geri dönüşü olmayan bir tek çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar.

Ali Bulaç

Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

Ali Fikri Yavuz

Bunlar (kavmin olan Kureyş) da ancak bir tek sayhaya (kıyametteki Sûr üfürülüşüne) bakıyorlar. Öyle ki, onun geri çevrilişi yok...

Bayraktar Bayraklı

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

Bekir Sadak

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir ciglik beklemektedirler.

Celal Yıldırım

Bunlar da ancak bir tek haykırış beklerler ki (vakti gelip çatınca) ona bir gecikme yoktur.

Cemal Külünkoğlu

Ve bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

Diyanet İşleri

Bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

Diyanet Vakfı

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

Edip Yüksel

Bunlar, onması olmayan bir tek patlama bekliyorlar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar da bir tek haykırışa bakıyorlar. Öyle ki onun gecikmesi de yoktur.

Fizil-al il Kuran

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler.

Gültekin Onan

Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

Harun Yıldırım

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

Hasan Basri Çantay

Bunlar da iki sağım aralığı kadar bile gecikmeyecek bir tek korkunç sesden başkasını gözetmiyor (lar).

Hayrat Neşriyat

Bunlar da ancak tek bir sayhayı (sûra birinci üfürülüşü) bekliyor. (Ama) onun (bir hayvanın ikinci sağımı kadar bile) gecikmesi yoktur.

İbn-i Kesir

Bunlar, bir tek çığlık beklemektedirler ki, onun bir an bile gecikmesi yoktur.

İlyas Yorulmaz

Onlar başlarına gelecek olan, yalnızca bir (yüksek frekanslı bir sesi) belayı bekliyorlar.

İskender Ali Mihr

Ve bunlar, kendileri için başka (hiç)bir fırsatın olmayacağı, tek bir sayhadan (çok şiddetli ses dalgasından) başka bir şey beklemiyorlar (gözlemiyorlar).

Kadri Çelik

Bunlar da (geldiğinde) bir anlık mühleti bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

Muhammed Esed

Ve onları, (şimdi hakikati inkar edenleri,) tek bir (bela) çığlığı beklemektedir. O, bir an bile gecikmeyecektir.

Mustafa İslamoğlu

Ve şu berikiler var ya; işte bunları bir tek bela çığlığı beklemektedir ilave bir nefes bile alamazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Bunlar da kendisi için bir deve sağılacağı kadar bile geç kalmayacak bir tek sayhadan başkasını beklemiyorlar.

Ömer Öngüt

Bunlar bir anlık gecikmesi dahi olmayan korkunç bir sesten başkasını beklemiyorlar.

Sadık Türkmen

Bunlar da ancak tek bir çığlık bekliyorlar; bir an bile gecikmesi olmayan (bir tek çığlık!)

Seyyid Kutub

Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler.

Suat Yıldırım

Onların kabirlerden dirilmeleri sadece bir tek çağrıya bakar. Ses yayılır yayılmaz hemen kalkarlar.

Süleyman Ateş

Bunlar(ın işi) de sadece geri dönmesi olmayan bir na’raya bakıyor.

Şaban Piriş

Bir an bile gecikmesi olmayan tek bir korkunç sesten başka bir şey beklemiyorlar.

Tefhim-ul Kur'an

Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk

Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir.

Yusuf Ali (İngilizce)

These (today) only wait for a single mighty Blast, which (when it comes) will brook no delay.

KELİME KÖKLERİ
وَمَا
ve mā
ve
يَنْظُرُ
yenZuru
beklemiyorlar ن ظ ر
هَٰؤُلَاءِ
hā'ulā'i
bunlar
إِلَّا
illā
başka bir şey
صَيْحَةً
SayHaten
na’ra ص ي ح
وَاحِدَةً
vāHideten
bir tek و ح د
مَا
olmayan
لَهَا
lehā
ona
مِنْ
min
فَوَاقٍ
fevāḳin
geri dönmesi ف و ق