وَعَجِبُوا أَنْ جَاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْ ۖ وَقَالَ الْكَافِرُونَ هَٰذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌ
Ve cabu en caehüm münzirun minhüm ve kalel kafirune haza sahırun kezzab
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onların cinsinden bir korkutucu geldi mi şaşıp kalırlar da kâfirler derler ki Bu, bir büyücü ve pek yalancı. |
Abdullah Parlıyan |
"O peygamber sadece bir büyücü ve yalancıdır. |
Adem Uğur |
Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler Bu pek yalancı bir sihirbazdır! |
Ahmed Hulusi |
O hakikat bilgisini inkâr edenler, kendi aralarından bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar da "Bu yalancı bir büyücüdür" dediler. |
Ahmet Varol |
’Bu yalancı bir büyücüdür. |
Ali Bulaç |
İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kafirler dedi ki "Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür." |
Ali Fikri Yavuz |
(Kureyş oğulları) içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da, o kâfirler şöyle dediler "- Bu, bir sihirbazdır, bir yalancıdır. |
Bayraktar Bayraklı |
“Bu, büyücüdür; yalancıdır.” |
Bekir Sadak |
(4-5) Aralarindan bir uyaricinin gelmesine sasmislardi. Inkarcilar «Bu, pek yalanci bir sihirbazdir; tanrilari tek bir tanri mi yapti? Dogrusu bu tuhaf bir seydir» demislerdi. |
Celal Yıldırım |
Kendilerine uyarıcı bir peygamber geldi diye hayret ediyorlar ve kâfirler Bu çok yalancı bir sihirbazdır, |
Cemal Külünkoğlu |
(4-5) Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. O inkârcılar dediler ki “bu yalancı bir sihirbazdır. O, bütün ilahları (reddedip) bir tek ilah olduğunu mu iddia ediyor? Doğrusu, bu çok tuhaf bir şeydir!” |
Diyanet İşleri |
Kâfirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler "Bu, yalancı bir sihirbazdır." |
Diyanet Vakfı |
(4-5) Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler Bu pek yalancı bir sihirbazdır! Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler. |
Edip Yüksel |
Onlara, kendilerinden bir uyarıcının gelmesini yadırgadılar. İnkarcılar, "Bu pek yalancı bir büyücüdür" dediler, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kâfirler «Bu bir sihirbazdır, yalancıdır» dediler. |
Fizil-al il Kuran |
Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. İnkârcılar; «bu yalancı bir sihirbazdır» dediler. |
Gültekin Onan |
İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kafirler dedi ki "Bu yalan söyleyen bir büyücüdür." |
Harun Yıldırım |
Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler Bu pek yalancı bir sihirbazdır! |
Hasan Basri Çantay |
O kâfirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğine şaşdılar, «Bu, dedi (ler), bir büyücü, bir yalancıdır»; |
Hayrat Neşriyat |
Buna rağmen (onlar şimdi) kendilerine içlerinden bir korkutucu gelmesine şaştılar. Ve o kâfirler dediler ki `Bu pek yalancı bir sihirbazdır.` |
İbn-i Kesir |
Küfredenler içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırmışlardı da demişlerdi ki Bu, çok yalancı bir sihirbazdır. |
İlyas Yorulmaz |
Onlara, kendi içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaşırdılar. İnkâr edenler "Bu adam sihirbaz ve çok yalancı" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Ve onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesi acayiplerine gitti (şaşırdılar). Ve kâfirler "Bu çok yalancı bir büyücü." dediler. |
Kadri Çelik |
İçlerinden kendilerine bir uyarıp korkutucunun gelmiş olmasına şaştılar. Küfre sapanlar dedi ki "Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür." |
Muhammed Esed |
Şimdi bu (insanlar) aralarından bir uyarıcının çıkmasına şaşmaktadırlar; ve hakikati inkar edenler şöyle diyorlar "O (sadece) bir büyücü, bir yalancıdır! |
Mustafa İslamoğlu |
Ve onlar aralarından birinin kendilerine uyarıcı olarak gelmesine şaştılar; işte bu kafirler şöyle dediler "Bu, göz boyamak isteyen yalancının biri. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(4-5) Ve kendilerine içlerinden bir korkutucunun gelmesinden dolayı taaccübe düştüler ve o kâfirler dedi ki «Bu, bir yalancı sâhirdir.» «İlâhları bir ilâh mı kılmış? Şüphe yok bu, elbette pek ziyâde acaip bir şey.» |
Ömer Öngüt |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine hayret ettiler ve o kâfirler şöyle dediler "Bu pek yalancı bir sihirbazdır. " |
Sadık Türkmen |
Içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar da, inkârcılar dediler ki "Bu yalancı bir sihirbazdır, |
Seyyid Kutub |
Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. İnkârcılar; «bu yalancı bir sihirbazdır» dediler. |
Suat Yıldırım |
(4-5) İçlerinden kendilerini uyarıp irşad edecek birinin gelmesine her nedense şaşırdılar ve o kâfirler "Bu bir sihirbaz, bir yalancı! İşte tutmuş bunca ilahı bir tek ilah yapmış! Bu gerçekten şaşılacak, çok tuhaf bir şey!" dediler. |
Süleyman Ateş |
Onlara kendilerinden bir uyarıcı (peygamber) gelmesine hayret ettiler de o kâfirler dediler ki "Bu yalancı bir sihirbazdır." |
Şaban Piriş |
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar. Kafirler dedi ki -Bu, yalancı bir sihirbaz! |
Tefhim-ul Kur'an |
İçlerinden kendilerine bir uyarıcı korkutucunun gelmiş olmasına şaştılar. Kâfirler dedi ki «Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kendi içlerinden kendilerine bir uyarıcı geldi diye şaşıp kaldılar. Ve şöyle dedi bu nankörler "Bu adam yalanlar düzen bir büyücü..." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So they wonder that a Warner has come to them from among themselves! and the Unbelievers say, "This is a sorcerer telling lies! |
وَعَجِبُوا ve ǎcibū |
ve hayret ettiler | ع ج ب |
أَنْ en |
||
جَاءَهُمْ cā'ehum |
onlara gelmesine | ج ي ا |
مُنْذِرٌ munƶirun |
bir uyarıcı (peygamber) | ن ذ ر |
مِنْهُمْ minhum |
kendilerinden | |
وَقَالَ ve ḳāle |
ve dedi(ler) ki | ق و ل |
الْكَافِرُونَ l-kāfirūne |
kafirler | ك ف ر |
هَٰذَا hāƶā |
bu | |
سَاحِرٌ sāHirun |
bir sihirbazdır | س ح ر |
كَذَّابٌ keƶƶābun |
yalancı | ك ذ ب |