أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنْتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ
Ev tekule lev ennellahe hedani leküntü minel müttekıyn
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği. |
Abdullah Parlıyan |
Veya gerçekten Allah beni doğru yola iletseydi, O’na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum" diyeceği, |
Adem Uğur |
Yahut şöyle diyecektir "Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum". |
Ahmed Hulusi |
Yahut şöyle der "Eğer Allâh bana hidâyet etseydi, elbette korunanlardan olurdum." |
Ahmet Varol |
’Eğer Allah beni hidayete erdirseydi mutlaka takva sahiplerinden olurdum’ demesinden. |
Ali Bulaç |
Veya "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği, |
Ali Fikri Yavuz |
Yahud şöyle demesi var "- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum." |
Bayraktar Bayraklı |
`Allah bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunsaydı, Allah’a sığınanlardan, emirlerine yapışanlardan, günahlardan arınıp azaptan korunanlardan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerden olurdum.` diyeceği günden önce Kur’ân’a tâbi olun. |
Bekir Sadak |
(57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin. |
Celal Yıldırım |
Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O’ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği, |
Cemal Külünkoğlu |
Yahut “Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka sakınanlardan olurdum!” diyeceği (günden de sakının)! |
Diyanet İşleri |
Yahut, "Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum" demesin. |
Diyanet Vakfı |
(57-58) Veya Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının. |
Edip Yüksel |
Veya "ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım" demesin. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yahut şöyle diyecektir «Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum.» |
Fizil-al il Kuran |
Veya şöyle demesinden «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.» |
Gültekin Onan |
Veya "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği, |
Harun Yıldırım |
Yahut şöyle diyecektir" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum". |
Hasan Basri Çantay |
yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği, |
Hayrat Neşriyat |
(57-58) Yâhut `Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum` demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman `Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!` demesi(nden evvel Kur`ân`a tâbi` olun)! |
İbn-i Kesir |
Veya Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün. |
İlyas Yorulmaz |
Veyahut "Allah beni doğru yola iletmiş olsaydı, bende sakınıp korunanlardan olacaktım. " |
İskender Ali Mihr |
Veya "Muhakkak ki eğer Allah beni hidayete erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum." diyenlerden (olmayın). |
Kadri Çelik |
Veya "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği (günden sakının). |
Muhammed Esed |
yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O’na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye, |
Mustafa İslamoğlu |
Veya "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi, elbet ben de sorumlu davrananlar arasında olurdum" demesin! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır). |
Ömer Öngüt |
Veya "Allah bana hidayet etseydi, elbette takvâ sahiplerinden olurdum. " demesin. |
Sadık Türkmen |
Veya şöyle demesinden "Eğer Allah bana hidayet etseydi, elbette, ben de korunup sakınanlardan olurdum." |
Seyyid Kutub |
«Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.» |
Suat Yıldırım |
Yahut "Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah’a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum." |
Süleyman Ateş |
Yahut şöyle demesinden "Allâh bana hidâyet etseydi, elbet ben de (Allâh’ın azâbından) korunanlardan olurdum." |
Şaban Piriş |
Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi... |
Tefhim-ul Kur'an |
Veya «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği, |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yahut şöyle diyecektir "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"Or (lest) it should say ´If only Allah had guided me, I should certainly have been among the righteous!´- |