وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي صَدَقَنَا وَعْدَهُ وَأَوْرَثَنَا الْأَرْضَ نَتَبَوَّأُ مِنَ الْجَنَّةِ حَيْثُ نَشَاءُ ۖ فَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ

Ve kalül hamdü lillahillezı sadekana va’dehu ve evrasenel erda netebevveü minel cenneti hayüs neşa’ fe nı’me ecrul amilın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar da hamd Allah’a ki derler, bize vaadettiğini gerçekleştirdi ve cennetten, dilediğimiz yerde konaklamamız için bu yeri mîras verdi bize; ne de güzeldir iyi işlerde bulunanların mükâfâtı.

Abdullah Parlıyan

"Tüm eksiksiz övgüler O Allah’a ki, verdiği cennet sözünü bize gerçekleştirdi, bizi bu yere varis kıldı, biz de bu cennetlerde istediğimiz yerde yerleşip, konaklayabiliyoruz!" diyeceklerdir. Allah yolunda çaba sarfedenlerin ödülü ne güzeldir.

Adem Uğur

Onlar Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.

Ahmed Hulusi

(Cennetlikler) dediler ki "Hamd o Allâh’a ki, vaadini gerçekleştirdi ve bizi şu arza (ortama) vâris kıldı... Cennetten dilediğimiz makâmda yaşıyoruz... (İmanın gereğini) uygulayanların karşılığı ne güzelmiş!"

Ahmet Varol

’Bize verdiği sözünü yerine getiren ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamdolsun ki; cennetten dilediğimiz yere konaklayabiliyoruz. Çalışanların ecirleri ne güzelmiş!’

Ali Bulaç

(Onlar da) Dediler ki "Bize olan va’dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.

Ali Fikri Yavuz

(Cennetlik olanlar şöyle) derler " - Hamd olsun o Allah’a ki, bize olan vaadini yerine getirdi; ve bizi cennet yerine mirascı kıldı, cennetde istediğimiz yere konuyoruz. İşte (dünyada Allah için güzel) amel işliyenlerin mükâfatı ne iyi!..."

Bayraktar Bayraklı

Onlar, “Bize verdiği sözü yerine getiren, bizi dilediğimiz yerinde konaklayacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah`a hamdolsun. İman edip iyi amelde bulunanların ödülü ne güzelmiş!” derler.

Bekir Sadak

Onlar «Bize verdigi sozde duran ve bizi bu yere varis kilan Allah’a hamdolsun. Cennettte istedigimiz yerde oturabiliriz. Yararli is isleyenlerin ecri ne guzelmis!» derler.

Celal Yıldırım

Onlar da Hamd O Allah’a ki verdiği sözü bize gerçekleştirdi; bizi bu yere vâris kıldı ki Cennet’te istediğimiz yerde eyleşip oturabiliyoruz. iyi-yararlı amellerde bulunanların mükâfatı ne güzeldir!.

Cemal Külünkoğlu

Onlar da şöyle derler “Bize verdiği sözünü yerine getiren ve böylece cennette dilediğimiz şekilde yerleşmemizi sağlayan Allah`a hamdolsun. Allah yolunda çaba sarf edenlerin mükâfatı ne güzelmiş!”

Diyanet İşleri

Onlar şöyle derler "Hamd, bize olan vaadini gerçekleştiren ve bizi cennetten dilediğimiz yere konmak üzere bu yurda varis kılan Allah’a mahsustur. Salih amel işleyenlerin mükâfatı ne güzelmiş!"

Diyanet Vakfı

Onlar Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.

Edip Yüksel

"Bize verdiği sözü gerçekleştiren, yeri bize miras bırakan ve bahçede dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan ALLAH’a övgüler olsun" derler. Çalışanların ücreti ne de güzelmiş!

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar da «Hamdolsun o Allah’a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz» derler. Bak ne güzeldir mükafatı o iyi amel işleyenlerin!

Fizil-al il Kuran

Onlar «Bize verdiği sözde duran ve bizi buraya yerleştiren Allah’a hamd olsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ücreti ne güzelmiş!» derler.

Gültekin Onan

(Onlar da) Dediler ki "Bize olan vaadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Tanrı’ya hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir!"

Harun Yıldırım

Onlar Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.

Hasan Basri Çantay

Dediler «Bize (cennet) va’dinde saadık olan, bizi, cennetden neresini dilersek konmak üzere bu yere mirascı yapan Allaha hamdolsun, (İyi) amel (ve hareket) de bulunanların mükâfatı ne güzel»!

Hayrat Neşriyat

Bunun üzerine (onlar da) `Hamd, O Allah`a mahsustur ki, va`dini bize doğru çıkardı ve bizi bu yere vâris kıldı, Cennetten istediğimiz yerde otururuz` derler. Artık (sâlih)amel işleyenlerin mükâfâtı ne güzeldir!

İbn-i Kesir

Onlar da dediler ki Bize vaadinde sadık olan ve bizi yeryüzüne varis kılan Allah’a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Çalışanların ecri ne de güzeldir.

İlyas Yorulmaz

Cennete girenler de "Bize vaat ettiklerini yerine getiren ve cennette dilediğimiz yere bizi yerleştiren Allah’a bitmez tükenmez övgüler olsun" derler. Güzel şeyler yapanların karşılıkları ne kadar güzel.

İskender Ali Mihr

Ve cennetlikler dediler ki "Hamd, vaadine sadık olan Allah’a mahsustur. Ve (cennetteki) bu yere bizi varis kıldı. Cennette dilediğimiz yerde kalabiliyoruz." (Salih) amel yapanların ecri ne güzel.

Kadri Çelik

(Onlar da) Derler ki "Bize verdiği sözünü doğrulayan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamd olsun. Cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri pek de güzeldir."

Muhammed Esed

Onlar da "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bu (esenlik) alanını yaptıklarımızın karşılığı olarak bize bağışlayan, böylece cennette dilediğimiz şekilde yerleşmemizi sağlayan Allah’a hamdolsun!" diyeceklerdir. Ve (Allah yolunda) çaba sarf edenlerin mükafatı ne yüce, ne üstün olacaktır.

Mustafa İslamoğlu

Onlar da şöyle mukabele edecekler "Bize olan vaadini gerçekleştiren, bizi bu uçsuz bucaksız mekana varis kılan ve bizi cennette dilediğimiz yere yerleştirecek olan Allah`a hamd olsun!" İşte, çalışıp çabalayanların ödülü böylesine muhteşemdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

(Onlar da) Dediler ki «Hamd Allah’a mahsustur ki, bizim için vaadini yerine getirdi ve bizi (bu yere) varis kıldı.» Cennetten dilediğimiz yerde ikâmet ediveririz. Artık ne güzeldir, (güzel) amel edenlerin mükâfaatı!

Ömer Öngüt

Onlar da derler ki "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi cennete vâris kılan Allah’a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz. (Allah için) çalışanların mükâfatı ne güzelmiş!"

Sadık Türkmen

Ve şöyle derler "Bize sözünü yerine getiren ve dilediğimiz yerinde konaklayacağımız, bu cennet yurduna bizi mirasçı kılan Allah’a övgüler olsun! Çalışıp üretenlerin karşılığı/ücreti ne de güzelmiş!"

Seyyid Kutub

«Bize verdiği sözde duran ve bizi buraya yerleştiren Allah’a hamd olsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ücreti ne güzelmiş!» derler.

Suat Yıldırım

Onlar şöyle karşılık verirler "Hamd-ü senalar olsun o Allah’a ki sözünde durdu ve dilediğimiz yerinde oturacağımız şekilde bizi cennete yerleştirdi. Çalışanların mükafatları ne güzelmiş!"

Süleyman Ateş

(Cennettekiler de) "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. (Allâh için) çalışanların ücreti ne güzeldir!" demişlerdir.

Şaban Piriş

Onlar da şöyle karşılık vermişlerdir Bize verdiği sözü yerine getiren ve cennetten dilediğimiz yere yerleştiren, dünyaya mirasçı yapan Allah’a hamdolsun! Çalışanların ödülü ne güzeldir!

Tefhim-ul Kur'an

(Onlar da) Dediler ki «Bize olan va’dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah’a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.»

Yaşar Nuri Öztürk

Onlar da şöyle derler "Hamd olsun o Allah’a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!"

Yusuf Ali (İngilizce)

They will say "Praise be to Allah, Who has truly fulfilled His Promise to us, and has given us (this) land in heritage We can dwell in the Garden as we will how excellent a reward for those who work (righteousness)!"

KELİME KÖKLERİ
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve derler ق و ل
الْحَمْدُ
l-Hamdu
hamdolsun ح م د
لِلَّهِ
lillahi
Allah’a
الَّذِي
lleƶī
o ki;
صَدَقَنَا
Sadeḳanā
bize yerine getirdi ص د ق
وَعْدَهُ
veǎ’dehu
verdiği sözünü و ع د
وَأَوْرَثَنَا
ve evraṧenā
ve bizi varis kıldı و ر ث
الْأَرْضَ
l-erDe
yurda ا ر ض
نَتَبَوَّأُ
netebevveu
oturacağımız ب و ا
مِنَ
mine
(-ten)
الْجَنَّةِ
l-cenneti
cennet ج ن ن
حَيْثُ
Hayṧu
yerinde ح ي ث
نَشَاءُ
neşā'u
dilediğimiz ش ي ا
فَنِعْمَ
feniǎ’me
ne güzeldir ن ع م
أَجْرُ
ecru
ücreti ا ج ر
الْعَامِلِينَ
l-ǎāmilīne
çalışanların ع م ل