يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ ۖ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا

Ya eyyühellezıne amenu etıy’ullahe ve etıy’ur rasule ve ülil emri minküm fe in tenaze’tüm fı şey’in fe rudduhü ilellahi ves rasuli in küntüm tü’minune billahi vel yevmil ahırv zalike hayruv ve ahsenü te’vıla

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ey inananlar, Allah’a, peygambere ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin. Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız bir şeyde ihtilâfa düştünüz mü o hususta Allah’a ve Peygambere mürâcaat edin; bu hareket, hem hayırlıdır, hem de sonu pek güzeldir.

Abdullah Parlıyan

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasulüne itaat edin ve sizden olup kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara da itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve peygambere götürün, eğer Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız. Bu sizin için en hayırlısıdır ve sonuç olarak ta en iyisidir.

Adem Uğur

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah’a ve Resûl’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Ahmed Hulusi

Ey iman edenler! Allâh’a itaat edin, Rasûle itaat edin ve sizden Ulül Emr’e de (Hakikat ve Sünnetullâh bilgisine sahip olarak hüküm verme yetisine sahip olana)... Bir şey hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde -şayet Allâh’a ve gelecekte yaşanacak sonsuz sürece iman ediyorsanız- onu Allâh’a ve Rasûlüne döndürün... Bu hem daha hayırlı ve hem de tevil olarak (işin aslına, uygunluğuna ulaşma bakımından) daha güzeldir.

Ahmet Varol

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere ve sizden olan yöneticilere itaat edin. Bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız onu Allah’a ve Peygamber’e götürün. Bu daha hayırlı ve sonuç bakımından da daha güzeldir.

Ali Bulaç

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve elçisine döndürün. Şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.

Ali Fikri Yavuz

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Sonra bir şey hakkında çekiştiniz mi, hemen onu Allah’a ve Rasûlüne arz ediniz; eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız... Bu müracaat, hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Bayraktar Bayraklı

Ey iman edenler! Allah`a, Peygamber`e ve aranızdan siyasal erkin emanet edildiği kimselere itaat ediniz. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, eğer Allah`a ve âhiret gününe inanıyorsanız onu Allah`a ve Peygamber`e götürünüz. Bu, hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Bekir Sadak

Ey Inananlar! Allah’a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eger bir seyde cekisirseniz, Allah’a ve ahiret gunune inanmissaniz onun halini Allah’a ve peygambere birakin. Bu, hayirli ve netice itibariyle en guzeldir.

Celal Yıldırım

Ey imân edenler! Allah’a itaat edin ; Peygambere itaat edin, sizden olan emir sahiplerine de... Bir şey hakkında tartışıp çekişirseniz, onu Allah’a ve Peygamber’e döndürün ; tabiî eğer Allah’a ve Âhiret gününe inanıyorsanız... Böyle yapmanız daha hayırlı, sonuç itibariyle de daha iyidir.

Cemal Külünkoğlu

Ey inananlar! Allah`a itaat edin, Peygamber`e itaat edin ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara da (itaat edin). Eğer Allah`a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıyorsanız anlaşmazlığa düştüğünüz konuları Allah`a ve Peygamber`e götürün (onları Kur`an`la ve sünnetle çözün). Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.

Diyanet İşleri

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.

Diyanet Vakfı

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Resûl’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Edip Yüksel

Gerçeği onaylayanlar! ALLAH’a uyun, elçisine uyun; sizden görev başında olanlara da. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz onu ALLAH’a ve elçisine havale ediniz. ALLAH’a ve ahiret gününe Gerçeği onaylıyorsanız… Bu, sizin için daha iyi ve en güzel çözüm yoludur.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.

Fizil-al il Kuran

Ey müminler, Allah’a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan devlet yetkililerine de itaat ediniz. Eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah’a ve Peygamber’e havale ediniz. Bu sizin hesabınıza en hayırlı ve en iyi akıbet vaad eden bir tutumdur.

Gültekin Onan

Ey inananlar, Tanrı’ya itaat edin, elçiye itaat edin ve sizden olan buyruk sahiplerine / buyurganlara da. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Tanrı’ya ve elçisine dönderin. Şayet Tanrı’ya ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından da daha güzeldir.

Harun Yıldırım

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Rasul’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de... Bir şey hakkında çekişirseniz –Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız onu Allah’a ve Rasul’e götürün. İşte bu daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.

Hasan Basri Çantay

Ey îman edenler, Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir saahiblerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allaha ve peygambere döndürün, eğer Allah ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu, hem hayırlı, hem netice i’tibâriyle daha güzeldir.

Hayrat Neşriyat

Ey îmân edenler! Allah`a itâat edin; peygambere ve sizden olan ülü`l-emre (emir sâhibi idârecilerinize) de itâat edin! O hâlde bir şey hakkında ihtilâfa düşerseniz, Allah`a ve âhiret gününe îmân ediyorsanız, artık onu Allah`a ve peygambere arz edin! Bu hem hayırlı, hem de netîce i`tibârıyla daha güzeldir.

İbn-i Kesir

Ey iman edenler; Allah’a itaat edin. Rasule ve sizden olan emir sahiblerine itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz; Allah’a ve ahiret gününe inanmışsanız onun hallini Allah’a ve Rasulüne bırakın. Bu; hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.

İlyas Yorulmaz

Ey İman edenler! Allah’a itaat edin, elçiye ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Herhangi bir şekilde aranızda tartışmaya girerseniz, (tartıştığınız konunun doğru olarak çözümlenmesi için) eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, tartıştığınız sorunu Allah’a ve elçiye götürün. Böyle yapmanız sonuç olarak daha güzeldir.

İskender Ali Mihr

Ey amenu olanlar (îmân edenler)! Allah’a ve Resûl’e, ve sizden olan idarecilere (emir verme yetkisinin sahiplerine) itaat edin. Bundan sonra eğer bir hususta ihtilâfa düşerseniz, o taktirde Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah’a ve Resûl’üne götürün. Bu daha hayırlıdır ve tevîl (yorum) bakımından en güzelidir.

Kadri Çelik

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Allah’a ve ahiret gününe iman etmişseniz, bir şey hakkında çekiştiğiniz takdirde onu Allah’a ve peygambere döndürün. Bu, hayırlı ve netice itibarıyla en güzeldir!

Muhammed Esed

Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.

Mustafa İslamoğlu

Siz ey iman edenler! Allah`a, Peygamber`e ve aranızdan alanlarında yetkin ve otorite sahibi olanlara itaat edin; bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah`a ve Peygamber`e götürün; tabi eğer Allah`a ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu, en iyi seçimdir ve sonuç açısından da en verimli olandır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ey imân edenler! Allah Teâlâ’ya itaat ediniz ve Peygamber’e de ve sizden olan emir sahiplerine de itaatte bulununuz. Sonra birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz, eğer siz Allah Teâlâ’ya ve ahiret gününe inanır kimseler iseniz onu Allah Teâlâ’ya ve Peygamberine arzediniz. O hem bir hayırdır, ve hem de netice itibariyle daha güzeldir.

Ömer Öngüt

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu hemen Allah’a ve Peygamber’e arzedin, eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu sizin için daha hayırlı ve netice itibariyle daha güzeldir.

Sadık Türkmen

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan Ulu’lEmr’e (ortak işlerinizi yapan yöneticiye, kamu hizmetlerini yürüten kişiye) de, yaptığı işlerde destek verin! Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız; onu (anlaşmazlığa düştüğünüz hususu) Allah (ayetlerinde çözüm arayın) ve(ya) Rasûlüne (hakeme/hakime) arz edin/götürün. Bu daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.

Seyyid Kutub

Ey müminler, Allah’a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan devlet yetkililerine de itaat ediniz. Eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah’a ve Peygamber’e havale ediniz. Bu sizin hesabınıza en hayırlı ve en iyi akıbet vaad eden bir tutumdur.

Suat Yıldırım

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Resulüne ve sizden olan ülülemre de itaat edin. Eğer Allah’a ve âhirete iman ediyorsanız, hakkında ihtilâfa düştüğünüz meseleyi Allah’a ve Resulüne arzediniz. Böyle yapmanız hem daha hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Süleyman Ateş

Ey inananlar, Allah’a itâ’at edin, Elçiye ve sizden olan buyruk sâhibine itâ’at edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız -onu Allah’a ve Elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.

Şaban Piriş

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Eğer, bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz. Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah’a ve Elçisi’ne döndürün. En hayırlısı ve tevilin en güzeli budur.

Tefhim-ul Kur'an

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve Resulüne döndürün. Şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.

Yaşar Nuri Öztürk

Ey iman sahipleri! Allah’a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah’a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.

Yusuf Ali (İngilizce)

O ye who believe! Obey Allah, and obey the Messenger, and those charged with authority among you. If ye differ in anything among yourselves, refer it to Allah and His Messenger, if ye do believe in Allah and the Last Day That is best, and most suitable for final determination.

KELİME KÖKLERİ
يَا أَيُّهَا
yā eyyuhā
ey
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseler
امَنُوا
āmenū
iman eden(ler) ا م ن
أَطِيعُوا
eTīǔ
ita’at edin ط و ع
اللَّهَ
llahe
Allah’a
وَأَطِيعُوا
ve eTīǔ
ve ita’at edin ط و ع
الرَّسُولَ
r-rasūle
Elçiye ر س ل
وَأُولِي
ve ūlī
ve sahibine ا و ل
الْأَمْرِ
l-emri
buyruk ا م ر
مِنْكُمْ
minkum
sizden olan
فَإِنْ
fein
eğer
تَنَازَعْتُمْ
tenāzeǎ’tum
anlaşmazlığa düşerseniz ن ز ع
فِي
hakkında
شَيْءٍ
şey'in
herhangi bir şey ش ي ا
فَرُدُّوهُ
feruddūhu
onu götürün ر د د
إِلَى
ilā
اللَّهِ
llahi
Allah’a
وَالرَّسُولِ
ve rrasūli
ve Elçiye ر س ل
إِنْ
in
eğer
كُنْتُمْ
kuntum
iseniz ك و ن
تُؤْمِنُونَ
tu'minūne
inanıyor ا م ن
بِاللَّهِ
billahi
Allah’a
وَالْيَوْمِ
velyevmi
ve gününe ي و م
الْاخِرِ
l-āḣiri
ahiret ا خ ر
ذَٰلِكَ
ƶālike
bu
خَيْرٌ
ḣayrun
daha iyidir خ ي ر
وَأَحْسَنُ
ve eHsenu
ve daha güzeldir ح س ن
تَأْوِيلًا
te’vīlen
sonuç bakımından da ا و ل