فَلَمَّا جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا بِمَا عِنْدَهُمْ مِنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ

Felemma caethüm rusülühüm bil beyyinati ferihu bima ındehüm minel ılmi ve haka biham ma kanu bihı yestehziun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Peygamberleri, apaçık delillerle onlara gelince kendilerindeki bilgiye güvenip övündüler, kendilerini gördüler de alay ettikleri şey, başlarına geliverdi.

Abdullah Parlıyan

Peygamberleri onlara apaçık delillerle gelince, kendilerinde bulunan tüm boş bilgi ve becerilerine güvenip küstahca böbürlendiler de, böylece alay ettikleri şey başlarına geliverdi.

Adem Uğur

Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşeri) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar). Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi.

Ahmed Hulusi

Rasûlleri onlara apaçık deliller olarak geldiklerinde, onlar kendi bildiklerine dayanarak sevinip şımardılar! Alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır!

Ahmet Varol

Peygamberleri onlara açık delillerle geldiklerinde, onlar kendilerinde olan bilgiyle rahatla(yıp böbürlen)diler. (Ama) alaya almakta oldukları şey onları kuşatıverdi.

Ali Bulaç

Resulleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip-böbürlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşatıverdi.

Ali Fikri Yavuz

Çünkü onlara, peygamberleri mucizelerle geldikleri vakit, kendilerinde bulunan (batıl) ilme güvendiler de, o peygamberleri alaya aldıkları şeyin cezası kendilerini kuşatıverdi.

Bayraktar Bayraklı

Peygamberleri onlara apaçık deliller getirdiklerinde, kendi bildikleri ile şımarmışlar ve alay ettikleri azap kendilerini çepeçevre kuşatmıştı.

Bekir Sadak

Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandilar da, alaya aldiklari sey kendilerini sariverdi.

Celal Yıldırım

Peygamberlerimiz onlara açık belgeler ve mu’cizelerle gelince, onlar kendilerindeki bilgiden dolayı şımardılar da alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.

Cemal Külünkoğlu

Peygamberleri onlara apaçık deliller getirince, sahip oldukları bilgi ile şımardılar (ve onları alaya aldılar). Sonunda alaya almakta oldukları şey kendilerini sarıverdi.

Diyanet İşleri

Peygamberleri onlara apaçık deliller getirince, sahip oldukları bilgi ile şımardılar (ve onları alaya aldılar). Sonunda alaya almakta oldukları şey kendilerini sarıverdi.

Diyanet Vakfı

Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşerî) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar). Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi.

Edip Yüksel

Elçileri apaçık kanıtlarla kendilerine vardıklarında, yanlarındaki bilgiyle gururlandılar. Alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü onlara peygamberleri, delillerle geldikleri zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de o alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.

Fizil-al il Kuran

Peygamberleri, onlara belgelerle gelince, kendilerinden olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini salıverdi.

Gültekin Onan

Resulleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip böbürlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri şey, onları sarıp kuşatıverdi.

Harun Yıldırım

Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşeri) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar). Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi.

Hasan Basri Çantay

Öyle ya, kendilerine peygamberleri apaçık mu’cizeler getirince onların nezdindeki ilme karşı (eğlenerek) şımarıklık gösterdiler de hakkında istihza edegeldikleri şey kendilerini çepçevre kuşatıverdi.

Hayrat Neşriyat

Öyle ki peygamberleri onlara mu`cizeler getirince, kendilerinde bulunan bilgiden dolayı şımardılar da, kendisiyle alay etmekte oldukları (azab) onları kuşatıverdi.

İbn-i Kesir

Peygamberleri kendilerine huccetlerle gelince; kendi yanlarındaki bilgi ile gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini kuşatıverdi.

İlyas Yorulmaz

Elçilerimiz açık delillerle onlara geldiği zaman, onlar kendi yanlarında bulunan bilgilerle övünmüşler ve bundan dolayı da, alay ettikleri azap onların başına hak olmuştur.

İskender Ali Mihr

Onlara resûlleri beyyinelerle geldiği zaman yanlarındaki ilim sebebiyle şımardılar. Ve alay etmiş oldukları şey onları kuşattı.

Kadri Çelik

Peygamberleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip şımardılar da alay konusu edindikleri şey, sonunda kendilerini sarıp kuşatıverdi.

Muhammed Esed

Çünkü elçileri onlara, hakikatin bütün kanıtlarıyla geldiklerinde, (halen) sahip oldukları bilgiye yaslanarak küstahça böbürlendiler ve (böylece / sonunda,) küçümsedikleri şey tarafından sarılıp kuşatıldılar.

Mustafa İslamoğlu

Çünkü onlara elçileri hakikatin apaçık delilleriyle geldiğinde, elde tuttukları bir parça bilgiye güvenip küstahça şımardılar sonunda alay ede geldikleri gerçek kendilerini çepeçevre kuşattı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki, onlara peygamberleri zahir mûcizeler ile geldi, kendi yanlarındaki bilgiden olan ile ferahlandılar ve onları kendisiyle istihzâda bulundukları şey, şiddetle ihata etti.

Ömer Öngüt

Peygamberleri onlara apaçık delilleri getirince, kendilerinde olan ilim ile gururlandılar. Alaya aldıkları şey onları kuşatıverdi.

Sadık Türkmen

Elçiler, onlara apaçık kanıtlar getirdiklerinde, kendi yanlarında bulunan bilgiyle sevinip övündüler. Alay edip durmuş oldukları şey onları kuşatıverdi.

Seyyid Kutub

Peygamberleri, onlara belgelerle gelince, kendilerinden olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini salıverdi.

Suat Yıldırım

Resulleri onlara açık açık delilleri getirdikçe, bunlar kendilerinde bulunan bilgi ile şımarıp böbürlendiler (Peygamberlerin getirdiği hidâyetle alay ettiler). Sonunda alaya almalarının cezası, kendilerini her taraftan kuşatıverdi.

Süleyman Ateş

Elçileri onlara açık kanıtlar getirince, yanlarında bulunan bilgi ile sevin(ip övün)düler (peygamberlerin getirdikleri bilgiye değer vermediler, onlarla alay ettiler). Sonunda alay edegeldikleri şey, kendilerini kuşatıverdi.

Şaban Piriş

Peygamberleri onlara apaçık belgelerle geldiği zaman, kendi bilgileri ile şımardılar ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatıverdi.

Tefhim-ul Kur'an

Peygamberleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip böbürlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri şey, kendilerini sarıp kuşatıverdi.

Yaşar Nuri Öztürk

Resulleri onlara açık seçik beyyineler getirdiklerinde, onlar yanlarındaki bilgiyle sevinip övündüler. Ve alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıverdi.

Yusuf Ali (İngilizce)

For when their messengers came to them with Clear Signs, they exulted in such knowledge (and skill) as they had; but that very (Wrath) at which they were wont to scoff hemmed them in.

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
ne zaman ki
جَاءَتْهُمْ
cā'ethum
onlara gelince ج ي ا
رُسُلُهُمْ
rusuluhum
elçileri ر س ل
بِالْبَيِّنَاتِ
bil-beyyināti
açık kanıtlarla ب ي ن
فَرِحُوا
feriHū
sevindiler ف ر ح
بِمَا
bimā
ile
عِنْدَهُمْ
ǐndehum
yanlarında bulunan ع ن د
مِنَ
mine
-den
الْعِلْمِ
l-ǐlmi
bilgi- ع ل م
وَحَاقَ
ve Hāḳa
sonunda kuşatıverdi ح ي ق
بِهِمْ
bihim
kendilerini
مَا
şey
كَانُوا
kānū
oldukları ك و ن
بِهِ
bihi
onunla
يَسْتَهْزِئُونَ
yestehziūne
alay ediyor(lar) ه ز ا