فَلَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا قَالُوا آمَنَّا بِاللَّهِ وَحْدَهُ وَكَفَرْنَا بِمَا كُنَّا بِهِ مُشْرِكِينَ
Felemma raev be’sena kalu amenna billahi vahdehu ve kefarna bima künna bihı müşrikın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Derken azâbını görünce de Allah’ın birliğine inandık dediler ve şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik. |
Abdullah Parlıyan |
Onlara şiddetli azabımız geldiğinde, Allah’ın birliğine inandık dediler ve şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik. |
Adem Uğur |
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler. |
Ahmed Hulusi |
Hışmımızı gördüklerinde "Esmâ’sıyla hakikatimiz olan Allâh’a ve O’nun Tek olduğuna iman ettik; O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler. |
Ahmet Varol |
’Yalnız Allah’a iman ettik ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik’ dediler. |
Ali Bulaç |
Bizim dayanılmaz-azabımızı gördükleri zaman, dediler ki "Bir olan Allah’a iman ettik ve O’na şirk koştuğumuz şeyleri de inkar ettik." |
Ali Fikri Yavuz |
O vakit, azabımızın şiddetini gördüklerinde şöyle dediler "- Allah’ın birliğine iman ettik ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." |
Bayraktar Bayraklı |
Azabımızı gördüklerinde, “Tek olan Allah`a inandık. Ortak koştuklarımızı inkâr ettik” demişlerdi. |
Bekir Sadak |
siddetli azabimizi gorduklerinde «Yalniz Allah’a inandik; O’na kostugumuz esleri inkar ettik» dediler. |
Celal Yıldırım |
Onlar, bizim hışım ve şiddetimizi görünce, «biz, bir olan Allah’a inandık ve O’na koştuğumuz şeyleri de inkâr ettik!» dediler. |
Cemal Külünkoğlu |
Ve sonra, verdiğimiz cezayı (apaçık) gördüklerinde “Tek olan Allah`a inandık ve O`na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik!” dediler. |
Diyanet İşleri |
Azabımızı gördükleri zaman, "Yalnız Allah’a inandık; O’na ortak koşmakta olduğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler. |
Diyanet Vakfı |
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler. |
Edip Yüksel |
Nihayet cezamızı gördüklerinde, "Artık SADECE ALLAH’ı onayladık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkâr ettik" derler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O zaman hışmımızı gördüklerinde «Allah’ın birliğine inandık ve O’na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik» dediler. |
Fizil-al il Kuran |
Ne zaman ki, şiddetli azabımızı gördüler «Tek Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik.» dediler. |
Gültekin Onan |
Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman dediler ki "Bir olan Tanrı’ya inandık ve O’na şirk koştuğumuz şeylere de küfrettik." |
Harun Yıldırım |
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler. |
Hasan Basri Çantay |
Artık, vaktaki o çetin azabımızı gördüler. «Allaha, bir olarak inandık. Ona eş tutmakda olduğumuz şeyleri inkâr etdik» dediler. |
Hayrat Neşriyat |
O vakit azâbımızı gördüklerinde `Allah`a tek olarak inandık ve kendisiyle (Allah`a)şirk koşan kimseler olduğumuz şeyleri inkâr ettik` derler. |
İbn-i Kesir |
Baskınımızı görünce Yalnız Allah’a inandık ve O’na şirk koştuğumuz şeyleri inkar ettik, dediler. |
İlyas Yorulmaz |
Azabımızı gördüklerinde "Bir olan Allah’a iman ettik ve ona koştuğumuz ortakları da şimdi ret edip, inkâr ediyoruz" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Bizim şiddetli azabımızı gördükleri zaman "Allah’a ve O’nun Tek’liğine îmân ettik. Ve O’na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler. |
Kadri Çelik |
Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman derler ki "Bir olan Allah’a iman ettik ve O’na şirk koşmakta olduğumuz şeyleri de inkâr ettik." |
Muhammed Esed |
Ve sonra, verdiğimiz cezayı (apaçık) görünce de "Tek Allah’a artık inandık ve Allah’a ortak koştuğumuz şeylere inancımızı terk ettik!" dediler. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve kahredici cezamızı gördükleri zaman "Tek olan Allah`a iman ettik ve O`na ortak koştuğumuz şeylere olan inancımızı reddettik!" dediler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, Bizim azabımızı gördüler, dediler ki «Allah’a, O’nun birliğine imân ettik ve kendisiyle müşrikler olduğumuz şeyleri inkar eyledik.» |
Ömer Öngüt |
Artık o çetin azabımızı gördüklerinde "Bir olan Allah’a inandık, O’na ortak koştuğumuz şeyleri de inkâr ettik. " dediler. |
Sadık Türkmen |
Azabımızı gördükleri zaman "Bir ve tek olan Allah’a iman ettik. Ve O’na ortak koşmuş olduğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler. |
Seyyid Kutub |
«Tek Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik.» dediler. |
Suat Yıldırım |
Onlar Bizim azabımızın şiddetini görür görmez "Allah’ın birliğine iman ettik, ona şerik saydığımız putları da red ve inkâr ettik" dediler. |
Süleyman Ateş |
Ne zaman ki hışmımızı gördüler "Tek Allah’a inandık ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler. |
Şaban Piriş |
Azabımızı görünce Bir tek Allah’a inandık, ona şirk koştuklarımızı inkar ettik dediler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, dediler ki «Bir olan Allah’a iman ettik ve O’na şirk koşmakta olduğumuz şeyleri de inkâr ettik.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Hışmımızı gördüklerinde, "Allah’a, yalnızca O’na inandık, O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
But when they saw Our Punishment, they said "We believe in Allah,- the one Allah - and we reject the partners we used to join with Him." |
فَلَمَّا felemmā |
ne zaman ki | |
رَأَوْا raev |
gördüler | ر ا ي |
بَأْسَنَا be’senā |
hışmımızı | ب ا س |
قَالُوا ḳālū |
dediler | ق و ل |
امَنَّا āmennā |
inandık | ا م ن |
بِاللَّهِ billahi |
Allah’a | |
وَحْدَهُ veHdehu |
tek | و ح د |
وَكَفَرْنَا ve kefernā |
ve inkar ettik | ك ف ر |
بِمَا bimā |
şeyleri | |
كُنَّا kunnā |
olan | ك و ن |
بِهِ bihi |
O’na | |
مُشْرِكِينَ muşrikīne |
ortak koştuğumuz | ش ر ك |