← FUSSILET 41:18 →

Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi.

Biz yalnızca iman etmiş ve yolunu yordamını Allah’ın kitabıyla bulanları kurtarmış olduk.

İnananları kurtardık. Onlar (Allah’tan) korkuyorlardı.

İman edip korunanları kurtardık.

İman eden ve sakınanları kurtardık.

İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık.

(Peygamberleri Salih’e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık.

İnananları ve Allah`tan sakınanları kurtardık.

Inananlari ve Allah’a karsi gelmekten sakinmis olanlari kurtardik.

İmân edenleri, (Allah’tan) korkup (fenalıklardan) sakınanları kurtardık.

İnananları ve Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları ise kurtardık.

İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.

İnananları kurtardık. Onlar (Allah’tan) korkuyorlardı.

Gerçeği onaylayanları ve erdemli davrananları ise kurtardık.

Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık.

İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.

İnananları ve sakınanları ise kurtardık.

İnananları kurtardık. Onlar (Allah’tan) korkuyorlardı.

(İçlerinden) îman edib de (Allahdan) korkanları ise kurtardık.

Îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanları ise kurtardık.

İman edip de korkar olanları da kurtardık.

Kendilerini korumuş olan iman edenleri bu azaptan kurtardık.

Ve âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) kurtardık. Ve (böylece) onlar, takva sahibi olmuşlardı.

İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık.

Biz, (yalnızca) imana ermiş olan ve Bize karşı sorumluluk bilinci duyanları kurtardık.

Ama Biz, iman eden ve sorumluluk bilinciyle kuşananları kurtardık.

Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise necâta erdirdik.

İman edenleri kurtardık. Onlar Allah’tan korkuyorlardı.

Iman eden ve korunup sakınmakta olanları kurtardık.

İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.

İman edip de Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.

İnananları ve korunanları kurtardık.

İman edenleri ise, Allah’tan sakınmaları sebebiyle kurtarmıştık.

İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık.

İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı.

But We delivered those who believed and practised righteousness.